Yeni Şafak, yayına başladığı ilk günden bu yana Büyük Türkiye projesinin öncüsü, sözcüsü oldu. Türkiye'nin değişmesi, normalleşmesi, güçlenmesi, kendisi ve tarihi ile barışması, kaynaşması amacıyla büyük mücadeleler verdi, bedeller ödedi. Ülkemiz yüz yıllıkvesayetten kurtulmalı, özgürleşmeli, bir cephe ülkesi olmaktan kurtarılmalı, kendi coğrafyası ile yakınlaşmalı, Osmanlı sonrasıyükseliş dönemini başlatmalı, iç bütünlüğünü güçlendirmeli, bu arada refah seviyesini alabildiğine yükseltmeliydi.

Daha o yıllar, bugün “ana omurga” dediğimiz o tarih yapıcı toplumsal taban yeni yeni gözlerini açıyor, dünyaya bakıyor, tabii bu arada kendine ve ülkesine yönelik her şeyin farkına varıyordu. Yeni Şafak, kendini bu ana omurga ile özdeşleştirdi. Bu yoldan hiç sapmadı. O omurganın siyasi hareketlerine alabildiğine destek verdi. Ekonomik çırpınışlarına destek verdi. Bir yeni toplumsal dinamik yükseliyordu ve Yeni Şafak bu dinamiğin entelektüel alanınıdolduruyordu.

Yeni Şafak o ana omurganın sesidir
İşte o dinamik şimdi Türkiye'yi yönetiyor. Siyasi ve ekonomikiktidar alanını zirveye taşıyor. Yirmi yıl önceki Türkiye ile bugünü kıyaslamak neredeyse imkânsız hale geldi. O zamanlar bütün bunların olacağını söyleyenlere kimse inanamazdı. Ama Yeni Şafak o zamandan bu yana ısrarla bu söylemi güçlü tuttu. Tabii bu aradadarbeler atlatıldı, iç savaş senaryoları devreye alındı, o ana omurgaya ağır bedeller ödetildi.

Bunu yapanlar Yeni Şafak'a da o bedelleri ödetti. Gazetemiz basıldı, sahipleri hapse atıldı, işkenceden geçirildi. Birileri yükselen o güçlü sesi susturmak istiyor, o müthiş toplumsal uyanışı tarihe gömmek istiyordu. Başaramayacaklardı, bugün başaramadıklarını hep birlikte gördük.

Yeni Şafak bu çetin yıllarda en cesur yayınları yaptı, belki en büyük direnişi sergiledi. Çünkü o Büyük Türkiye'nin sadece bir proje olmadığına, tarihsel bir eğilim olduğuna ve gerçekleşeceğine inanıyordu.

En sert direnişi Yeni Şafak gösterdi
Son yirmi yılda, hiçbir yayın organı Yeni Şafak'ın verdiği mücadeleyi vermedi, o riskleri almadı, bu kadar başarılı olamadı. Bu mücadeleyi veren siyasi hareketler ve siyasi öncüler Yeni Şafak'ın Türkiye genelinden davet ettiği güçlü kalemlerin desteğini hep yanlarında hissetti, en zor zamanlarda onların cesaretiyle cesaretlendi.

Gezi isyanıyla mezhep savaşı çıkarmaya çalışanlar, 17 Aralık'la Türkiye'yi yeniden vesayet altına almaya teşebbüs edenler, terör üzerinden ülkemizi parçalama senaryosunu devreye sokanlar,Tayyip Erdoğan ve ekibini tasfiye edip o tarihî normalleşmeyi akamete uğratmak isteyenler, ülkemizde yeniden darağaçlarıkurmak isteyenler en keskin, en sert reaksiyonu Yeni Şafak'tan gördü.

Burası çekim merkezidir
“Türkiye'nin birikimi” sloganını boşuna seçmedik. Gerçekten de çok geniş alanda entelektüel birikimi, hem de en bunalımlı dönemlerdesayfalarımıza çağırdık. Bu konuda hep cesur olduk, olmaya da devam edeceğiz. Büyük Türkiye mücadelesinin topyekûn bir mücadele olduğunun, küresel ölçekte bir hesaplaşmanın parçası olduğunun bilincindeyiz çünkü.

Bu yüzden de düşünce ve ifade özgürlüğü alanının mümkün olduğunca geniş tutulması gerektiğine, imkanı olan herkesin bu mücadeleye katkısının talep edilmesi gerektiğine inandık. Bu anlamda bir çekim merkezi olduk böyle olmaya da devam edeceğiz.

En hızlı büyüyen medya grubu olduk
En hızlı büyüyen medya grubu olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu büyümeyi, medyaya rasyonel, uzun vadeli bakışımız sayesinde sağladık. Yeni Şafak, yirmi yıldır devam ettiği oözgün, yerli, özgür kimliğini daha da güçlendirdi. Bir gazetede olması gereken her türlü çalışma imkânına ve hevesine sahibiz.Gazeteci yetiştirme, yeni yazarları öne çıkarma konusunda bir numara olduğumuzu söyleyebilirim. Bu, hep böyleydi aslında.

Yolu Yeni Şafak'tan geçenlerin çok uzun bir listesi var ve bugün o isimler on tane farklı gazete çıkarabilecek kadar fazla.

Popülerlikten çok saygınlık
TVNET televizyonumuz, tedrici ve kararlı bir yükseliş grafiğiyakaladı. Hiçbir zaman birden popüler olma derdine düşmedik. Ani yükselişlerin ani çöküşleri olduğunu biliyoruz. Saygınlığı ve güvenilirliği daha fazla önceledik ve TVNET için yaptığımız planlamatam da istediğimiz seyirde devam ediyor. Zamanla TVNET'in kalıcı bir yayın çizgisinin temsilcisi olduğunu göreceksiniz.

Ardı ardına sekiz dergi çıkardık. Derin Tarih bugün rakipsiz bir dergidir. Bir numaradır, bir derginin ötesinde bir kimliktir. Anadolu'nun her köşesinde bir Derin Tarih izi vardır.

Yeni henüz bir yaşını doldurmuş olan Derin Ekonomi dergisi, bizim bile tahmin etmediğimiz ölçüde başarılı oldu. Yerli ve yabancı yazarları ile küresel ölçekte ekonomi-politik konularda onunla yarışacak bir dergi görmüyorum. Estetik ve kaliteyi en üst seviyede öne çıkaran Derin Ekonomi, diğer ekonomi dergileriyle kıyaslanmasımümkün görünmüyor. Yakında Rusya'dan, Hindistan'dan,Brezilya'dan ve Çin'den yeni yazarları da Derin Ekonomi'ye katacağız.

Gerçek Hayat'ın sürpriz başarısı
Gerçek Hayat haftalık dergimiz. Bir süre önce grubumuza katıldı,kapatılmak üzere olan bir dergi olağanüstü bir yükseliş grafiği yakaladı. Bugün Gerçek Hayat'ın tirajı, birçok ulusal gazetenin bile üstündedir. “Türkiye'nin en yerli dergisi” sloganını boşuna seçmedik. Anadolu neyse Gerçek Hayat odur. Anadolu'nun verdiği mücadele neyse Gerçek Hayat o mücadeleyi verir.

Özellikle yazarları, kendine özgüdür ve onlar bizim kadim coğrafyamızın vicdanlarıdır. Önümüzdeki günlerde bu dergimizle ilgili büyük hesaplarımız var.

Yeni medya kuşağının öncüleri
Yine Cins dergisi, genç kuşağın hemen bütün yazarlarını bünyesinde toplayan, yeni kuşak entelektüel çevre ile iç içe olmayı başaran bir dergimiz oldu. Oradaki yazarlarımızın birçoğunun zamanla Türkiye'nin entelektüel birikiminin öncüleri olacağınainanıyoruz. Nihayet dergisi, oldukça özgün, nitelikli yayınları ile kendi alanında olması gereken yeri çoktan almış bir dergidir. Yine Lokma,Kırmızı Beyaz ve Skyroad dergileri kendi yollarına kararlılıkla devam etmektedir.

Açık söyleyeyim; çıkardığımız hiçbir dergi bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Hepsi beklentimizin üstünde bir kalite yakaladı ve kendi okuyucu tabanını oluşturdu. Yakında yeni dergilerin de aramıza katılacağını burada not edeyim.

Dijital alana stratejik yatırım
Yeni Şafak, dijital alana en yoğun yatırımı yapan birkaç gruptanbiridir. Üç yıl önce bir kaç kişinin çalıştığı dijital yayınlarda bugün o sayı yüze yaklaşmıştır. Yeni Şafak internet yayınlarımilyonları bulan takipçi sayısı ile müthiş bir başarı grafiği yakalamıştır.

Sosyal medya alanında on milyona yakın insan Yeni Şafak yayınlarını takip etmektedir. Kendi dijital teknolojimize yatırım bizim için geleceğe dönük stratejik yatırımdır ve artarak devam edecektir. Bu anlamda yenilik ihraç edecek noktaya geldiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Bu arada en çok ihmal ettiğimiz kesime, gençlere yönelik, onların dünyasına girmeyi hedefleyen bir müjde de vereyim. Gzt.com çok yakında yayına başlıyor…

Medya sadece para değildir..
Bütün bunlar sadece para ile yapılabilecek şeyler değildir. Medyayı, sadece bütçe hesabı sananlar büyük bir yanılgı içindedir. Bir yayın için gerekenden on kat para harcasanız da o başarıyı yakalayamazsınız.

Birçoklarının yanılgısı buradadır. Yayın organlarının başarısının sadece paraya odaklı olduğunu sanmalarıdır. Bu yüzden de başarısızolmaktadırlar.

Albayrak Medya Grubu, bu şaşırtıcı başarıyı rakiplerinden çok daha az para harcayarak başarmıştır. Medya bir ruhtur, perspektiftir, öngörüdür, adeta canlı bir organizmadır. Bunu yakalayamazsanız, fark edemezseniz asla başarılı olamazsınız.

Yeni bir gazete geliyor!
Şimdi yeni bir döneme giriyoruz. Yeni atılımlar yapacağız, yeni yayınlarla öne çıkacağız.

Burada bir sevindirici haberin ilk duyurusunu yapayım. Yakında yeni bir gazete katılacak aramıza. Albayrak yayın grubu, Yeni Şafak'ın yanında bir günlük gazete ile daha da güç kazanacak. Şimdilik bu kadarını söylemiş olayım.

Ayrıca, bir yeni televizyon planımız da var. Yine daha önceden planladığımız “ekonomi kanalı” projemizden vazgeçmiş değiliz ve yerli bir ekonomi kanalını aramıza katmanın planlarını yapıyoruz.

Hep en önde yürüyeceğiz!
Yeni Şafak yayın grubu, din, vatan, millet ve devlet gibi hassas konularda hiçbir zaman savrulmamayı ana ilke edinmiştir.Düşünce ve ifade özgürlüğü gibi alanlarda her zaman cesaretlendirici olmuş ve olacaktır. Türkiye'nin “ana omurgası”nın tarihi yolculuğunda Yeni Şafak, beraberindeki yayın organlarıyla hep öncü olmaya, yol açmaya, Türkiye'nin birikimlerini davet edip yol göstermeye, en önde yürümeye devam edecektir.

Bizim büyük meselelerimiz, dertlerimiz, hedeflerimiz var. Çok genç bir medya ekibiyle inanılmaz şeyler başardığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. İkinci dönemde işte bunların üstüne artı değerler üretmenin çabası içinde olacağız.

Düzeysizleşme tehlikesi!
AK Parti Türkiye'ye siyasi iktidarın, ekonomik iktidarın zirvesini yaşattı. Ama kültürel alanda, özellikle medya alanında son yıllarda ciddi bir hafifleme yaşandığını not etmeliyim.

Bu, çok talihsiz bir durumdur. “Kalıcı iktidar alanı” üzerine güçlü alt yapılar kurulamazsa, siyasi iktidar alanının çok büyük yara alacağını söylemeye bile gerek yok. Türkiye'nin çokuluslu, çok boyutlu onca sorunu varken medyamızdaki bu düzeysizleşmetehlikesine dikkat çekmek istiyorum.

Maalesef, siyasi harekete, toplumsal dönüşüme öncülük etmesi gerekenler, perspektif, fikir önermesi gerekenler, dar alanda çatışmaları provoke eder hale gelmiştir. Ve bu çatışma hali, onlar için kazanç kapısıdır. Üretemeyenlerin başvurduğu bir yöntemdir bu ve nedendir bilmem, onlar teşvik edilmektedir. Bu gidişin sonu çok büyük bir hayal kırıklığı olacaktır.

Daha çok yolumuz var
Biz bu küçük hesapların döndüğü alana girmeyeceğiz. O uzun yürüyüşümüze devam edeceğiz. Sataşmaları, provokasyonları duymayacağız bile. Herkes birbirinin ayağına kurşun sıkarken bizler daha da merkezileşme, kökleşme, uzun vadeli hesaplar için canla başla çalışmaya devam edeceğiz.

Biz “sadece gazetecilik” yapacağız, insan yetiştireceğiz, medya alanında yeniliklere yelken açacağız, Türkiye'yi değiştiren ana akım siyasi harekete daha güçlü destek vermenin yollarını arayacağız.

Yeni bir gazete, yeni bir televizyon ve yeni bir internet haber sitesi. Sürprizlerimiz devam edecek. Görüyorsunuz ya, orta oyunculara harcayacak hiç vaktimiz yok…