Dışarıdan bakınca aynı gibi görülen yapılar aslında çok farklı olabiliyor. İki bardak suya dünya gözü ile bakınca hangisinin saf olduğunu anlayabilirsiniz.

Anlayamayız.

Oysa o suyu saflaştırıcı bir işleme koymadan önce bir deneye tabi tutarsak içinde hangisinin mikrop barındırdığını anlayabiliriz. Ve ardından mikrobu temizlemek için arınma işlemi uygularız.

Ben yaşanan olayları arınma olarak görüyorum.

Yıllarca gerçek tehlikeye dikkat çekerken çok az sayıda insana hastalıklı yapıların içindeki mikrobu anlatabiliyorduk. Mesela eğer Hükümet bile gerçekten bu yapının kendi vatandaşlarının üzerine silah sıkabilecek terörist olduklarını anlamış olsaydı temizlik çoktan yapılmış olurdu.

Hatırlarım, kısa süre önce dershane basarak, çocuk kreşleri basarak, başörtülü kadınlara kelepçe takarak bu FETÖ, Paralel ve şimdi de terörist yapıyla başedilemeyeceğini yazmıştım. Demek ki asıl yapılarla mücadele etmek gerekiyormuş.

Ama her şeyde bir hayır vardır düşüncesi ile de şimdi bir kez daha arınma sürecine gireceğiz. MİT krizi ile kendini ifşa etmeye başlayan bu terörist yapı, 17-25 Aralık girişimi ile bütün mikrobik yapısını da ortaya sermişti. Maalesef yeterince önlem alınmadığı için bir kez daha o mikrobik yapı ortaya çıktı.

Artık son sınıra geldik. Artık bütün arınmanın gerçekleşmesi gerekiyor. Dün aslında bunu ifade etmeye çalışmıştım ama yine tekrar edeceğim. Artık terörist yapı tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı. Artık bu işin cemaat tabanı falanda kalmadı. En küçük birim bile bir hücre olarak değerlendirilmek zorunda. Eğer başta orta ver üst örgüt yapısı tam olarak çökertilerek altyapıya gösterilebilseydi bu noktaya belki gelmezdik. Ama iş değişti. DAEŞ’ten bile daha vahşi, gözü kararmış, kendi sivil halkına ateş eden, bomba atan- öldüren bir örgüt var ise bu işle mücadele yöntemi de tam arınma yöntemi ile yapılmalı.

***

Burada bir nokta da ekonomide... Hiçbir yapı ekonomik gücü olmadan beslenemez. Biliyoruz ki hala 657 koruması ile devletten maaş alanlar var. Hala milletin vergisi ile FETÖ mensuplarına maaş ödeniyor. Ve biliyoruz ki, 17-25 Aralık darbe girişiminin birçok aktörüne devlet daha düne kadar maaş ödedi.

Yıllardır değindiğim ve AK Parti’nin 2004 yılında gündeme aldığı ama sonra ertelediği 657 yasası yeniden gündeme alınabilir. Bu ülkede hiç kimse 657 koruması ile sorumsuz devlet anlayışı ile hayatını sürdürmemeli. Hesap veren devlet mantığı ile 2004 yılında vazgeçilen yeni devlet yapılanması yeniden gündeme alınabilir.

***

Arınma hamlesini aynı zamanda bir verimlilik ve kurumsallık olarak görebiliriz. Liyakat esası ile yeniden reformların gündeme alınması çok ama çok önemli olacaktır. Türkiye 2003-2008 arası AB süreci ile hem demokrasiyi hem de ekonomiyi en canlı seviyede tutan ülkeydi.

İşte bu fırsat yeniden kapımıza gelmiştir. Arınma ile yeniden reform ve yeniden ekonomi diyebiliriz. Yeniden demokrasi, yeniden özgürlük diyerek darbeye karşı duran geniş bir halk kitlesi ile bu istek ortaya çıkmıştır. Bu fırsatı değerlendirmemiz gerekir.

Arınma ile ortaya çıkacak yeni yapılanma ekonomide de çok ciddi yeni fırsatlar oluşturacaktır. Artık gördük ki aşırı kamu personeli ve devletçilik ile Ankara’nın şişmesi ile bu iş süremez. Sorumsuz ve verimsiz devletçilik ile son 6 yılda şişen Ankara artık çözüm değil sorun merkezi olarak görülüyor.

Büyüme oranlarına bakın: Ankara zayıflayınca ekonomi daha hızlı büyüyor. Bu tespitimi son 1 yıldır tekrarlıyorum. Ankara ekonomide yol açan değil, yol kapatan noktasına geliyor. Ankara’yı yeniden çözüm merkezi yapmalıyız.

Şimdi önümüzde yeni bir fırsat var. Arınma fırsatı ve reform imkanı. Bize düşen görev hem yurt içinde hem de yurt dışında insanlara yeni fırsatlar ve imkanlar oluşturmaktır. Bunu da arınma ile başarabiliriz.

Bugün piyasalar açıldığında kısa vadeli dalgalara bakmadan hareket edebiliriz. Kısa vadeli hareketlerden ziyade orta ve uzun vadeli yeni perspektifleri ekonomi dünyasına sunabiliriz.

Milletin gösterdiği kahramanlığı ve demokrasi sahipliğini derhal ekonomiye yansıtmamız gerekiyor. Tankın karşısında duran o kahramanlar, şehit olan o kahramanlar, kalan yakınlarına güzel bir ülke bırakmış olacaklar.

Allah cc mekanlarını cennet eylesin.