Şimdiden sonra ne olacak?
15 Temmuz gecesi hepimiz için bir kâbustu. Sıradan bir gün yaşadığımızı düşünürken zifiri bir karanlığa açıldık. Uzağımızda zannettiğimiz kaos, kargaşa ve şiddet görüntüleri yakınımıza geliverdi. Panik halde evlerimizden sokaklara çıkıp hürriyetimizi tehdit eden odaklara karşı koyduk. Hayatın normal seyrine dönmesi için dualar ettik. Ama huzurumuzu ortadan kaldırmak isteyen zümreler belli ki bizim adımıza yazdıkları senaryoyu çoktan sahneye koymuşlardı. Kapılar ardında kurgulanan filmin bir kesitiydi belki de bu. Kim bilir!
Güvenlik ihtiyacı insanın temel ihtiyaçlarından biridir. Yaşamımızı tehdit edecek bir durumla karşılaştığımızda bütün enerjimizi güvenliğimiz için harcamaya razı oluruz. Yaşam isteği her şeyin önünde gelir. Bir bürokratın ya da elit kesimde yer alan bir kişinin yaşam güvenliği neyse gecekonduda yaşayan bir kişinin yaşam güvenliği de odur. Fakat savaş ortamlarında genellikle ölenler hep yoksullar olur. Nitekim komşu ülkelerde devam eden iç çatışmaların sonucunda varlıklı kesim kendileri için güvenli ülkeleri seçip burada rahat bir hayat yaşarken, yoksul halkın cesetleri kıyıya vurmuştur.
15 Temmuz akşamı toplumun hemen her kesimi şiddete karşı koyabilmek için sokaklara döküldü. Beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan başbakanın deyimiyle bu kalkışma girişimi halkı aynı hedef doğrultusunda bir araya getirdi. Sokaklar şiddete bulandı, çok sayıda insanımız hayatını kaybetti. Karanlık bir gecenin sabahında bir kadın komşusuna şu soruları soruyordu:
Şimdiden sonra ne olacak
Çocuklarımıza bir zarar gelir mi
Evlerimizden dışarı çıkabilecek miyiz
Bu sorular sıradan bir insanın zihnindeki korku ve endişelerin bir göstergesiydi. Şimdiden sonra ne olacak onu Allah’tan başka hiç kimse bilemez. Fakat bizler huzur ve sükûnetin hâkim olabilmesi için dualarımıza aralıksız devam etmek zorundayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.