M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Beş Yıl Önceki TELGRAF

Beş Yıl Önceki TELGRAF

Bu yazı bundan beş sene kadar önce, AK Parti-Cemaat büyük kavgası henüz başlamadan evvel; Cemaat, siyasî iktidarın hoşgörüsüyle, başta ordu, polis, yargı, üniversiteler, idare olmak üzere bütün kurumlarda harıl harıl kadrolaşır ve devleti ele geçirirken yazılmış ve yayınlanmıştı.

***

ÖNEMLİ BİR ZATA AÇIK TELGRAF

MUHTEREM Beyefendi: Dikkatinizi çekebilecek miyim acaba.. Çok kısa yazacağım. Altınızdaki zemin sessizce ve sinsice kazılmakta ve oyulmaktadır. İleride çok vahim ve telâfisi mümkün olmayan sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Siyasette maalesef vefa yoktur. Vefalı, sâdık ve dost görünen herkese güvenmeyiniz. Türkiye’nin bugünkü yapısı tekelci ve sekter bir sistemi kaldırmaz. Elden geldiği kadar ve olumlu tarafıyla çoğulcu ve çeşitliliğe dayanan yapı ayakta tutulmalıdır. Tekelci kadrolaşmayı durduramazsanız, bu kadrolaşma sizin kariyerinizi bitirebilir. Hayırlı işlerinizde başarılar dilerim. Selâm ve hürmetlerimle.

***

TELGRAFIN KISA AÇIKLAMASI

Yayın tarihini tekrarlıyorum:

30 11 2011… Henüz iktidar ve Cemaat çekişmesi başlamamış… Cemaat bazen açıkça, bazen gizlice kadrolaşıyor…

***

“Dikkatinizi çekebilecek miyim acaba” demişim… Dikkatleri çekebilseydim, bugünkü vahim ve kahr edici hadiseler olmazdı sanıyorum.

***

“Altınızdaki zemin sessizce ve sinsice kazılmakta ve oyulmaktadır” diye yazmışım. Çok açık ve seçik bir uyarıda bulunmuşum. Bu uyarı maalesef duyulmamış ve dikkate alınmamıştır.

***

Ardından ne yazmışım:

“İleride çok vahim ve telâfisi mümkün olmayan sürprizlerle karşılaşabilirsiniz.”

Beş sene önce dediklerim çıktı mı çıkmadı mı

***

“Siyasette maalesef vefa yoktur” hükmünü açıklamaya lüzum var mı

***

“Vefalı, sâdık ve dost görünen herkese güvenmeyiniz.”

***

“…bu kadrolaşma sizin kariyerinizi bitirebilir.”

Bitirir dememişim, bitirebilir demişim. Az kalsın bitirmiyor muydu

***

Kısa ama çok uyarıcı telgrafım istihbaratçılar ve danışmanlar ordusunun dikkatini çekmemişti.

Nihayet 15 Temmuz 2016 günü gelmiş çatmış, darbe teşebbüsü öğleden sonra saat 16’da öğrenilmişti. Darbeye saatler kalmıştı.

Darbenin ayak seslerini bendeniz beş yıl önce duymuştum ama asıl duyması gerekenler duymamıştı.

Darbe, öğrenilir öğrenilmez, mutlaka ve âcilen haber verilmesi gereken büyüklere haber verilmemişti.

Öldürülmek tehlikesine mâruz bulunan Cumhurbaşkanı, darbe haberini ilk olarak sıradan bir vatandaş olan eniştesinden öğrenmişti.

Cumhurbaşkanlığı başyaveri bile darbecilerin adamı idi ve tutuklanmıştı.

Metni küçük bu önemli telgraf yayınlandığında “Yahu bu adam ne demek istiyor” diye soran biri çıkmış olsaydı ve bana biri gönderilip sorulsaydı yahut ayrıntılı bir rapor istenseydi iyi olmaz mıydı

“Alnı secdeye varan” biri olmak elbette iyi bir şeydir ama her secdeliye güvenmek doğru olmaz.

Beş sene önce “Acaba bu adam doğru mu söylüyor… Gerçekten tehlikeli bir kadrolaşma var mı.. Buna karşı ne gibi çareler çözümler tedbirler alabiliriz..” denilmesi ve harekete geçilmesi gerekmez miydi

Sözler uçar gider, yazılar kalır… Verba volant, scripta manent… Fakirin beş sene önceki telgrafını internette bulabilirsiniz.. Yazılmıştır.

Yazılmıştır ama dikkate alınmamıştır.

Keşke dikkate alınmış olsaydı.

23.07.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi