O paşa şu paşa… O subay bu subay… O paşa darbeye katılsaydı… Katılmasaydı… Vatandaş tankın önüne yatmasaydı… F 16’lar, tanklar, füzeler, komandolar… Uçaklar uçsaydı, uçmasaydı… İletişim uydusu çalışmasaydı… Başkan halkı hangi marka cep telefonu ile uyarmış…

Yahu bırakalım bu hikayeleri de öncelikle işin esasını, özünü, künhünü, mahiyetini anlamaya çalışalım.

Bir darbe oldu, başarılı olmadı… Uçurumun kenarından döndük… Tehlike yüzde yüz atlatıldı mı.. Henüz belli değil.

Bu darbeden, bu kalkışmadan gereken ibret derslerini aldık mı.. İşte bu çok şüpheli.

Bu son darbe bir sebep midir, yoksa bir netice midir Hangi sebeplerin neticesidir

Türkiye İsviçre, Norveç, Yeni Zelanda gibi medenî ve dünya işlerini iyi yürüten bir ülke olsaydı böyle bir darbe olur muydu Elbette olmazdı

Bizde ne gibi aksaklıklar vardı ki, böyle bir darbe kırılması ve ârızası oldu

Bu son darbe akut bir darbe idi. Ülkemizde müzmin darbeler de var mıdır

Darbeciler, darbe konusunda yüzde yüz suçlu ve kabahatlidir ama darbeye mâruz kalanların hiç kusuru, günahı, ihmali, gafleti yok mudur

(İkinci yazı)

Allaha Mâsiyette Kula İtaat Edilmez

DİNİMİZİN temel kurallarından biri de şudur: Allaha karşı gelmekte, O’na isyan etmekte kullara itaat edilmez.

Kur’anın, Sünnetin, Şeriatın kesin emirleri vardır. Namaz kıl, oruç tut, zekat ver, haram yeme, zina etme, ribaya bulaşma, gıybet ve iftira etme gibi. Bu emirlere karşı gelinemez.

Bir zalim, namaz kılmayacaksın derse ona itaat edilmez.

Müslüman haram ye, zina et, ribaya bulaş gibi emirleri dinlemez.

Müslümanlık doğruluk üzerine bina edilmiştir. Müslüman eğrilik yapmaz, eğrilik emrini yerine getirmez.

İslam dininin Kitabı, Allahın kadim kelamı olan Kur’andır. Müslüman Kur’anın kesin emirlerine karşı olan kul emirlerini dinlemez. Müslüman, kullar emr etse de, haramları işlemez.

Kur’anda Allahü Teala “Kısasta sizin için hayat vardır” buyurmaktadır. Müslüman, cezayı hakkeden suçlular için kısasın adalet olduğuna inanır. Hiçbir Müslüman kısasın çağdışı olduğuna inanmaz. İnanırsa kafir olur ve ebedî saadetini yitirir.

Bir İslam kadını ve kızı, tesettüre aykırı emirleri dinlemez.

Hiçbir Müslüman kadının, taqiyye ve kitman yapmak amacıyla tesettüre aykırı kılıklara girmeye hakkı yoktur.

İslam alkollü içkileri yasak ve haram kılmıştır. Hiçbir Müslüman, taqiyye yapmak için içki içemez, evinin salonuna mini bar koyamaz.

Zaruriyat-ı diniyeye aykırı bütün ictihadlar ve fetvalar ve ruhsatlar batıldır.

Ez-zarurat tubihü’l-mahzurat buyrulmuştur. Zaruret varsa, kişi ölmemek için, ölmeyecek miktarda haram gıda ve haram içki tüketebilir. Bu istisna hiçbir zaman genelleştirilemez, ruhsatlar zaruret sınırları dışına çıkartılamaz.

Allaha isyan etmek, günah işlemek, Kur’ana aykırı işler yapmak, Resulullah Efendimize (Salat ve selam olsun ona) karşı gelmek, Şeriatın kesin emirlerini çiğnemek konusundaki emirler keenlemyekûndur ve onlara itaat edilmez.

Cenab-ı Hak cümlemizi doğru yolda ve Muhammedî hedyde sâbit-kadem kılsın, ayaklarımızı kaymaktan korusun. 24.07.2016