Bundan Sonra
ÇOK korkunç, çok dehşetli, çok vahim bir hadise olmuştur.
Çok insan ölmüştür, çok yaralı vardır.
İşler kötüye gitmiş olsaydı bugünkünden yüz misli daha fazla kan akabilirdi.
Akıl almaz bir istihbarat zafiyeti olmuştur.
Devleti korumak için verilmiş silahlar devlete, millete karşı kullanılmıştır.
Cumhurbaşkanı ölümden kıl payı kurtulmuştur.
Millet Meclisi bile bombalanmıştır.
Darbenin hiçbir hukukî meşruiyeti yoktur.
Risk ve tehlike bitmemiştir.
Şu kuralı kimse unutmasın: Hukuk dışı bir darbe, hukuk dışı zihniyet ve metotlarla bastırılmamalıdır.
Suçlular araştırılmalı, yakalanmalı ve cezalandırılmalıdır ama kesinlikle cadı avı yapılmamalıdır.
Linç kültüründen uzak durulmalıdır.
Yakalanan ve şu anda suçlu oldukları ispat edilmemiş bulunan sanıklara işkence yapılmamalıdır.
İdam cezasının kaldırılması adalete ve hikmete (bilgeliğe) aykırı olmuştu ama bu ceza geri getirilse bile mâkabline (öncesine) şâmil olmaz.
Atılacak bütün adımlar hikmetin ışığında atılmalıdır. Hikmete uygun olmayan hiçbir iş yapılmamalıdır. Hikmet nedir
Hiçbir şeyden haberi olmayan, üstlerinin emirlerini tartışmadan ve sormadan yerine getirmekle yükümlü bulunan, kendilerine yanlış bilgiler verilen rütbesiz erlere karşı mürüvvetle muamele edilmelidir Mürüvvet nedir
Sorumlular ve devletliler kin ve intikam duygularına kapılmamalıdır.
Önceki istihbarat zafiyetlerinden, derin gafletlerden, bir şey olmaz bir şey olmaz hafifliklerinden ders alınmalı ve bundan sonra çok tedbirli olmalıdır.
Büyük düşünürlerden, tarih felsefecilerinden, keşif ve keramet sahiplerinden, uzak görüşlülerden, gerçek ziyalılardan, darbe uzmanlarından, (mecazî mânada) satranç üstatlarından çok ciddî, kısa, özlü, keskin, çareler ve çözümler teklif eden raporlar alınmalıdır.
(Bu raporlar için bir kuruş bile telif ücreti ödenmemelidir. Hiçbir vatansever böyle hizmetler için para istemez ve almaz.)
Şu seksen milyonluk Türkiyede böyle raporlar muhtıralar verecek on kişi çıkar mı
Bendeniz hâşâ kendimi bu zevat içinde saymam ve görmem.
Pek muhterem zatın, beş kişilik bir âqiller özel şûrası olmalıdır.
Bu şura üyelerine ücret ödenmemelidir. (Durumları müsait değilse mütevazı yol harçlığı verilebilir.)
Onlara, hiç çekinmeden en ağır tenkitleri yapabilirsiniz garantisi verilmelidir.
“Yahu bu kadar abartmayın, onlar da bizim gibi alnı secdeye giden Müslümanlar” gafletine bir daha düşülmemelidir.
Bu konuda ve diğer bütün önemli konularda spekülatif ve diskürsif düşüncenin yanında ve hattâ onun üzerinde intüitif düşünceye yer verilmelidir.
Din siyasetin dışında ve üzerinde tutulmalıdır.
İngiltere’de olduğu gibi din ile devlet barışık olmalıdır.
Dine hizmet edilmelidir, din istihdam edilmemelidir.
Din sömürücüsü alçaklara, rezillere, beyinsizlere, kepazelere, soytarılara; en ufak bir fırsat bile verilmemeli, hepsi dışlanmalıdır.
Eğitime, kültüre, sanata, mimarlığa, şehirciliğe, tefekküre büyük önem verilmelidir.
Son baharda milyonlarca üniversiteli ve liseli çocuğumuz aldatılıp meydanlara dökülecek, yeni GEZİ’ler tertiplenecektir. Buna karşı şimdiden hazırlanılmalıdır.
BOP’a (Büyük Ortadoğu Projesine) kesinlikle karşı çıkılmalıdır.
Light ve ılımlı içi boş İslam projesine karşı çıkılmalıdır.
Yardım, Tevfik, inayet Allahtandır, bu hiç unutulmamalıdır.
Darbenin bastırılması bir mühlet vermedir. Bundan yararlanılarak ülke çapında topyekûn bir ıslah projesi hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Türkiyenin Eton Koleji açılmalıdır. Bu iş lafla olmaz…
Millî kültüre bağlı vatansever bir medya kurulmalıdır. Akılları işkembelerinde olanlarla bu iş gerçekleştirilemez.
İlahî azaba sebep olacak bütün kötülüklere karşı nehy-i münker farzı yeterli miktarda ve tesirli şekilde yapılmalıdır.
Cenab-ı Hak hepimize akl-ı selim versin, yolumuzu Nebevî nurla aydınlatsın.