Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Adalet hepimiz için elzemdir

Adalet hepimiz için elzemdir

İslam ilkelerini hak ve adalet üzerine temellendirir. Müslümanlardan adaletin tesis edilmesini ister ve yeryüzünde huzurun ancak bu vesile ele sağlanabileceğini haber verir. Haklar konusunda bir şeyi diğerinin önüne geçirmez, her canlının yaşama hakkı vardır ve bu haklar korunmalıdır. Gasp edilen hakların iade edilmesini ve yeryüzünde huzurun sağlanmasını tavsiye eder. İslam ölmüş ruhları adaletle yeniden ayağa kaldırır. Ezilen halklara çağrıda bulunur ve adaleti bütün dünyaya hâkim kılmak ister. Ve şu beş şeyin korunmasını dikkate alır:

Canın emniyeti

Malın emniyeti

Namusun emniyeti

Dinin emniyeti

İslam ait olduğu kültür, toplum ya da ırk ne olursa olsun bütün inanların haklarını güvence altında almış ve fertlere huzurlu bir ortam sunmuştur. Adaleti ayakta tutmuş ve cehalet asrını saadet asrına çevirmiştir. Günümüzde insanlar dünya üzerinde sahip olabilecekleri her şeye ulaşabiliyorlar. Teknolojiyi kullanıyor, lüks araçlara biniyor seçkin semtlerde yaşıyorlar. Fakat huzur ve sükûnet noktasında son derece yoksullar. Çünkü peşinde sürüklendikleri kapitalist kültür, adaleti katletmekle kalmamış fertlerin gönüllerindeki sevgi filizlerini de kurutmuştur.

Kapitalist zümreler insanları biz ve öte olarak kutuplaştırmış ve ötekileştirilen birey ve toplumları düşman ilan etmiştir. Başınızı hangi yana çevirseniz hakları ihlal edilmiş insanlarla karşılaşırsınız. Savaş ve işgallerin ardı kesilmez. Yoksul halkların kaynaklarına el konuyor, insanların can ve mal güvenliği ortadan kalkıyor. Kapitalist sistem varlığını kan ve gözyaşı üzerine kuruyor. Her gün onlarca insan katlediliyor, çocuklar yaşlılar kadınlar öldürülüyor.

Devletlerin kendi aralarındaki silahlı çatışma kurallarına savaş hukuku deniyor. Ancak belirlenen hakların pratikte bir karşılığı yok. Savaş hukuku ile birlikte gündeme gelen insanlık hukuku ise savaşı bırakanları korumaya dönük kuralları içeriyor. 1949’da Cenevre sözleşmelerinin kabulünden sonra silahlı çatışmalarda belirlenmiş kuralların korunması esasına dayanan insancıl hukuk ortaya çıkmıştır. Bu inanların haklarını savunmaya ve destelemeye yönelik bir şeydir. Fakat bugün bu anlaşmalar sadece kâğıt üstünde yer almakta, bunun ötesine geçememektedir. O yüzden inandırıcılığını kaybetmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi