Yalan Söylememeliyim Âdil Olmalıyım
BİLE bile yalan söylersem, okuyucularımı aldatırsam alçaklık ve hainlik etmiş olurum.
Müslüman bir okur-yazar olarak âdil ve insaflı olmam gerektiğini çok iyi bilmeliyim.
Allah âdil olmamı, zâlim olmamamı emr ediyor.
Düşmanlarıma karşı bile âdil olmalıyım.
Yaptıklarımın, yazdıklarımın, verdiğim hükümlerin hesabını vereceğim.
Zamanı gelince Büyük Mahkeme’de hesaba çekileceğim. O mahkeme hatâ yapmaz.
Elimden geldiği kadar hatâ yapmamaya çalışmalıyım.
Kimseye iftira etmemeliyim. Düşmanlarıma bile.
Mantıklı ve (bende ne kadar varsa) hikmetli yazmalıyım.
İslamın temel emirlerinden biri doğru ve dürüst olmaktır. Dosdoğru olmaya çalışmalıyım.
Hilekâr, düzenbaz, sahtekâr, aldatan, dolandırıcı, sömürücü, entrikacı, hâin olmamalıyım.
Karşıtlarımın bile güvenini kazanmalıyım.
Dinime, devletime (düzene değil!), ülkeme, halkıma hıyanet etmemeliyim. (Müslüman kötü düzen ve sistemlere mutlaka muhalif olmalıdır.)
Emanetlere hıyanet etmemeliyim.
İyilikleri emretmeliyim, kötülükleri kınamalı ve elimden geldiği kadar engellemeliyim.
Kendimi dünyanın mihveri sanmamalıyım, mütevâzı ve alçak gönüllü olmalıyım.
Din ticareti, mukaddesat bezirgânlığı yapmamalıyım.
Şarlatanlık, soytarılık, hokkabazlık yapmamalıyım.
İçinde yolculuk yaptığım gemiyi batıracak beyinsizliklere girişmemeliyim.
İçinde saçı bitmedik yetimlerin, fakir halkın hakkı bulunan devlet ve belediye bütçelerini hortumlama eşkıyalığına ve namussuzluğuna teşebbüs etmemeliyim.
Başkalarının gizli günah ve ayıplarını araştırmamalıyım; araştırmadan öğrenirsem bunları açıklamamalıyım.
Kendi hukukum konusunda elimden geldiği kadar afvedici olmalıyım.
Başkalarının, devletin, toplumun haklarını afvetme hakkına sahip olmadığımı bilmeliyim.
Bir insanı haksız yere öldürenin bütün insanlığı öldürmüş gibi günahkar ve suçlu olacağını bilmeliyim.
Haksız yere cana kıyanın idamı=kısası hak etmiş olduğunu bilmeliyim.
İlim, irfan, hikmet, iyilik, hizmet, hayır hasenat, ahlak fazilet konusunda benden yukarıdakilere bakmalıyım.
Geçim, kazanç, maişet, dünya nimetleri konusunda benden aşağıdakilere bakmalıyım.
(İkinci yazı)
Adalete Suçlara Cezalara Dairdir
Beraat-i zimmet asıldır.
Bir kimse, âdil mahkemeler tarafından âdilâne şekilde yargılanıp mahkum olmadan, bu hüküm kaziye-i muhkeme haline gelmeden önce suçlu ve mahkum sayılamaz.
Linç kültürü bedeviliktir.
Savunma hakkı kutsaldır, kısıtlanamaz.
Adalet kurumu kin tutmaz.
Mülkiyet hakkı kutsaldır.
Hiç kimsenin evi, binası, arazisi, gayr-i menkulü, âdil ve insaflı olmayan sebep ve bahanelerle onun ve ailesinin elinden alınamaz.
Haklı, âdil sebeplerle malı elinden alınan kimseye onun değeri mutlaka ödenmelidir.
Mülkiyet konusunda devletin tapu sicilleri esastır. Bu siciller çiğnenemez.
Kentsel dönüşümlerde mülkiyet hakkı korunmalıdır.
Askeriyenin elinden alınan araziler, üçüncü şahısların çıkarları açısından değil; devletin, halkın, ülkenin menfaatleri açısından âdil şekilde kullanılmalıdır.
Hukuk devleti demekle iş bitmez. Hukukun âdil bir hukuk olması ve âdil şekilde uygulanması gerekir.
Ceza suçlu olanlara verilir, suçsuzlara ceza verilemez.
Kanunsuz suç ve ceza olamaz.
Suçlunun, suçsuz olan annesi babası, eşi çocukları, kardeşleri, hısım ve akrabaları cezalandırılamaz.
Haksız yere, bile bile adam öldürenlere idam cezası verilmemesi zulümdür.
Âdil olmayan İslam devleti batar, âdil olan gayr-i müslim devlet ayakta durur.