Dedikodu bir kamufle aracı mı
Dedikodu hastalığı toplumun hemen her kesiminde görülen bir sorun. İki kişi bir araya geldiğinde aynayı kendilerine tutmak yerine insanların kusurları ile meşgul olurlar. Dedikoduya malzeme olan kişinin özel hayatından iş yaşamına kadar her şey konuşulur. Onlara göre söz konusu kişi, eline geçen fırsatları değerlendirememiş, iş ortamında istenilen performansı gösterememiş, insanlarla ilişkilerinde başarılı olamamıştır. Bu kişi başarısız, olduğu kadar değersiz biridir. Sevgiyi hak etmemektedir. Konuşma uzadıkça uzar ve dedikodu malzemesi olan kişi adeta mercek altına alınır.
Gündelik hayatımızda sık sık karşılaştığımız bir sorundur bu. İnsanlar başkalarının kusurları ile meşgul olurken hatalarını kamufle eder ve kendilerinin daha iyi noktada olduklarına inanırlar.
Günümüzde insanlar yalnızlaşmaktan, kişilerarası ilişkilerin zayıflığından, akraba ilişkilerinin çözüldüğünden, aile içi iletişimin sekteye uğradığından şikâyet ediyorlar. Fakat mesele dedikodu olduğunda bir yolunu bulup bir araya geliyor ve bir başkasının üzerinden prim toplamaya çalışıyorlar.
Ben ondan daha iyiyim
Ondan daha başarılıyım
Ondan daha zekiyim
Ondan daha iyi imkânlara sahibim
Ondan daha güzelim
Ondan daha fazla seviliyorum diye düşünüyor ve hatalarını kamufle ediyorlar. Oysa yapılan dedikodular fertlere kendilerini kritik etme imkânı vermiyor. Bütün dikkatini insanların kusurlarına çeviren kişi kendi kusurlarını göremez, hatalarını görüp iyileştirme yoluna gidemez. Ayrıca dedikodu haramdır haramı meşrulaştıran kişi iki dünyada da zarardadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.