İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci

MASAK meselesi

MASAK meselesi

Bu günlerde alelacele çok fazla iş yapılmak durumunda. Hatta alelacele kelimesinin bile yetmediği durumlar yaşıyoruz. Zor ve zamanın çok değerli olduğu günlerden geçiyoruz.

Bu zor dönemde özellikle bizlere düşen görev kamunun ve Milletin gelecek hesabının daha iyiye gitmesine katkıda bulunmaktır.

İşte bu meselelerden biri de Mali Suçları Araştırma Kurulu olan MASAKkonusudur.

15 Temmuz öncesinde aslında atılması gereken bir adımken, belki de şimdi daha mecbur olduğumuz bir mesele karşımızda duruyor. Devlette bir çok kurum aslında birbirini tamamlayıcı işlev görürken, bir bakıma da birbirine alternatif kurum olabilmektedir. Bunu çok sık görüyoruz.

Mali konularda iki büyük kurum karşımızda duruyor: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ila Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) bağımsızdır. Yani siyaseten bağımsız kurullar olarak ekonomik kararlar vermektedirler.

Bu iki kurum, ekonomik denetimin de aslında merkezinde yer alırlar. Hem düzenleyici hem de denetleyici olarak piyasa kontrolünü sağlarlar. Bunların dışında mesela enerji piyasasında “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu -EPDK” yer almaktadır. Yine rekabet kriterlerini ve tekel girişimlerini de Rekabet Kurumu (RK) ele almaktadır.

Ama bu kurumlarda suç boyutu çoğunlukla içseldir, yani kendi alanlarını denetler ve düzenlerler. Oysa olayda daha karmaşık bir yapı ve ülke söz konusu olduğunda ciddi bir boşluk doğmaktadır.

Şu anda mali suçlarla ilgili uzman birim olarak MASAK görev yapmaktadır. MASAK ise Maliye Bakanlığına bağlı bir alt kurum olarak görevlerini yerine getirmektedir.

Ben, geçmişte sermaye piyasası alanında tonlarca suç işlenirken SPK’nın ne kadar yetersiz kaldığına şahit olan birisiyim. Bazı alanlar istense de SPK tarafından açıklanamayacak kadar karmaşıktır. Bir de son FETÖ olaylarında da gördük ki, bazı kurumlar kilitlenebiliyor ve alternatif kurumlara ihtiyaç duyulabiliyor.

***

Bugün, FETÖ ile mücadelenin mali ayağının ne kadar önemli olduğunu sanırım kimse inkar edemez. Milyarlarca dolarlık bir mali ağdan ve kirli para trafiğinden bahsediyoruz. Ve işin Ulusal boyutu yanında uluslararası boyutunun da ne kadar derin olduğu galiba kamuoyunda daha yeni anlaşıldı.

İşte tam bu noktada kamuoyuna bir öneri sunmak istiyorum.

Bugün Türkiye’de ekonomik hayatın düzgün işlemesi için ve FETÖ gibi derin ağların mali yapılar oluşturmaması için, acilen MASAK gibi bir kurumun BDDK-SPK gibi bağımsız bir üst kurul haline getirilerek Başbakanlığa bağlanması gerekiyor.

MASAK, aslında çok daha işlevsel ve uzman kurum haline gelebilir. İşlevlerin artırılması halinde Ülkemizde bir çok suç daha oluşmadan önlenebilir. Hatta iki üst kurul olan BDDK ve SPK’nın mali suçlar ve kara para noktasında gri alanları da MASAK’a devredilebilir.

Geçmişte MASAK kaynaklı bazı operasyonlara şahit olduk. Özellikle “Keriz Silkeleme” operasyonu çok nam salmasına karşılık sonucu itibari ile ortaya bir şey çıkmadı. Yine geçmişte vergi kaçırma olaylarında da MASAK’ı hiç göremedik.

Bugün MASAK’ı sadece vergi ve kamu merkezli kara para izleme kurumu olmaktan çıkartmak gerekiyor. Tüm kara para ve terör finansmanı gibi unsurlarda MASAK üzerinden çok rahatlıkla yürütülebilir. Ama bütün bu adımların gerçekleşmesi için öncelikle MASAK’ın yeniden yapılandırılması gerekiyor.

Size bir olayı hatırlatmak isterim: FETÖ yapılanmasının kilit noktalarından olan altın madeni ve İpek-Koza Grubu şirketlerine neşter ne zaman vurulabildi: Eylül 2015. Oysa benzer çok sayıda yapılanma kamuoyunda biliniyor , herkes tarafından konuşuluyor ama bir türlü yetkili-sorumlu kurum olmadığı için iş uzuyordu. Hatta toplu olarak neşter vurulamadığı için olay sadece Asyabank üzerinden yürüyormuş gibi görüldü. Ta ki operasyonun nihayete ulaşması için OHAL uygulamasının başlaması gerekti. Oysa MASAK, bahsettiğim şekilde kurulu ve etkin olsaydı FETÖ yapılanması ve daha nice mali suçlar çok daha erken önlenebilir ve bazılarında suç bile sonuca ulaşamadan bitirilebilirdi.

Yeniden tekrarlamak gerekirse bugün çok acil olarak mali suçlarla ilgili MASAK’ın yeniden yapılandırılmasına acil ihtiyaç duyulmaktadır. Belki OHAL nedeniyle bugün bazı meseleleri derinine bile inmeden çözebiliyor olabiliriz. Ama unutmayalım ki yarın OHAL bittiğinde ve yeni mali örgütler ortaya çıktığında MASAK gibi kurumlarında yapabileceği işler sınırlanacaktır.

Lütfen MASAK meselesini yeniden ele alalım ve Başbakanlığa bağlı daha yetkin ve etkin kurum haline getirelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Kahveci Arşivi