* BİR dostum anlattı: Kıbrıs’a gitmiş. Cuma namazını Lefkoşe’deki büyük camide kılmış. Müslümanlar cumayı kılarken yakındaki bir binada turistik Mevlevî âyini yapılıyormuş. Üzülerek anlattı. Duyunca ben de çok üzüldüm, ne günlere kaldık dedim. Böyle yapanlar, bunlara izin verenler, müsamaha edenler sille yer, çarpılır.

* MEMLEKET terör, darbe fırtınaları içinde çalkalanıyor. Onların gazete ve tv’lerinde müstehcen yayınlar gırla gidiyor. Bu yayınlar mı daha kötü, Müslümanların bunlara karşı lâkayt kalması ve gereken protestoları yapmaması mı daha kötü

* SOSYAL konuda parlak bir yüksek tahsil yapmıştı, yüksek lisans, doktora… Müslümanların, dolayısı ile Türkiye’nin yükselmesinin ve kurtulmasının güçlü bir islamî eğitimle ve Eton’dan daha yüksek mekteplerle olacağı konusunda zerrece fikri ve görüşü yoktu… Hayret etmek âdetim olsaydı, onun bu haline şaşardım.

* BİR Müslümanın Türkiye’nin bugünkü halini, düzenini, sistemini beğenmesi veya beğenmemesi, onun halini anlatmaya, iyi Müslüman mı, kötü Müslüman mı olduğunu belirtmeye yeter da artar.

* GÖRDÜĞÜ halde kötülükleri görmezlikten gelen, bildiği halde münker kötü işleri en az kalbiyle protesto etmeyen kimseler dilsiz şeytana benzer.

* MÜSLÜMAN çoğunluğun eğitim, kültür, sanat, ilim, irfan, ahlak, fazilet seviyesi bugün olduğu gibi düşük ve yetersiz kaldıkça beklenen kurtuluş güneşi doğmaz.

* AYNI para ve bütçe ile çok güzel, çok sanatlı bir cami yapabilecek iken; zevksiz, sanatsız, kaba bir cami binası yaptıranlar vasıflı ve medenî Müslüman değildir.

* HİMÂYELERİ altına aldıkları Müslüman gençleri ve öğrencileri ilmen, irfânen, kültür görgü edep ve ahlak bakımından yetiştir(e)meyen, vasıflı ve güçlü kılamayan; cemaatler, tarikatlar, dernekler, vakıflar, kuruluşlar vazifelerini yapmamış ve suçlu duruma düşmüş olur.

* ÜNİVERSİTEYE giden oğlunu, liseye giden kızını göreyim, senin ne mal olduğunu, nasıl bir Müslüman olduğunu söylerim.

* BUNDAN bir buçuk yıl önce bir resepsiyona davet edilmiştim. Gitmedim… Sebebi şu: Davetlilerin her biri çok pahalı, çok lüks, çok şaşaalı, çok ihtişamlı otomobillerle gidiyormuş, benim mütevâzı Nissan Micra onların yanında pek sade ve gösterişsiz kalırmış, istihfafa ve alaya sebep olurmuş, ben de gitmeyiverdim.

* ONUN deli olduğu besbellidir ama normal deli mi, zır deli mi, zır zır deli mi, hınzır deli mi olup olmadığı konusunda kesin bir şey söyleyemem.

* DÜNYA ve riyaset hırsı insanın başına ne büyük felaketler ve musibetler getiriyormuş gördük.

* Dünya iki padişaha dar gelmiş, kırk derviş bir kilime sığışmış…”

* BU sabah apartmanın bahçesindeki büyük ağacın gür yeşilliği içinden şimdiye kadar duymadığım kuş sesleri geldi. Acaba papağanlar mıydı

* BENDENİZ hem Müslümanım, hem de ondan çok yaşlıyım. O, bundan yıllarca önce aleyhimde çok seviyesiz, çok hakaret eden, deli saçması, gerçekten utanç verici bir yazı kaleme almıştı. Cevap vermeyi, polemik yapmayı uygun görmemiştim. Başına bir iş gelmiş, Allah kurtarsın diyorum.

* ONUN dünya uykuları çok derindir. Başında davul çalsan uyanmaz. Uyandırmanın tek çaresi, yerdeki bakır bir kap içine bir altın düşürmektir. Altın şıngırtısını duyunca hemen uyanır, yatağından ok gibi fırlar. Altın yoksa yüzlük iki adet doları birbirine sürtüp hışırdatmak da aynı işi görür.

* ÖTEKİ Nurcuların gıybetini yapan o adam, kesinlikle gerçek Nurcu değildir. Çünkü gerçek Nurcu, kardeşlerini dışlamaz, ötekileştirmez ve ayrıca kesinlikle gıybet yapmaz, iftira etmez.

Bediüzzaman’ın politika konusunda ne kadar haklı ve isabetli olduğu bir kere daha meydana çıktı.

* Bütün tarikatları ve dinî cemaatleri denetleyen bir Meclis olmalı. Devletten bağımsız olmalı. Devlete bağlı Diyanet’le ilgisi olmamalı. Az sayıdaki üyeleri ve başkanı çok âlim, sâlih, muttaqi, ârif olmalı. Hepsi de Ehl-i Sünnet ve Cemaat inancına bağlı mazbut şahsiyetler olmalı. Bu Meclis veya kurum cahilliğe, din sömürüsüne, din ve mukaddesatı âlet ederek birtakım siyasî maceralara girişmeye, Müslüman halkı ahlak dışı metotlarla yolmaya izin vermemeli…

01.09.2016