JAPONYA binlerce adadan oluşan, yüzölçümü 378 bin km kare, nüfusu 127 milyon olan bir doğu ülkesidir.

Orada demir, kömür, diğer madenler, petrol, hammadde yoktur. Dünyanın en zelzeleli bölgesidir. Halkını doyuracak miktarda pirinç üretimi yapılabilecek yeterli tarım toprakları yoktur.

1945’te iki atom bombası yemiş ve çaresiz teslim olmuştur. Kayıtsız şartsız teslim olduktan sonra çok acılar ve zulümler çekmiştir.

Lakin bütün olumsuzluklara rağmen bugün Japonya dünyanın üçüncü büyük iktisadî gücüdür.

Otomotiv sanayiinde dünya birincisidir.

Son olimpiyatlarda 12’si altın olmak üzere 41 madalya kazanarak dünya altıncısı olmuştur.

Japonya, Japonlar nasıl böyle başarılı, vasıflı, üstün olmuşlardır

Birinci sebebi: Japonyanın çok güçlü bir eğitim sistemi ve harika okulları vardır. Japon eğitim sistemi Japon millî kimliğine, Japon kültürüne, Japonyaya hizmet eden vasıflı Japonlar yetiştirir.

İkinci sebebi: Japon yazısının öğretilmesi ve öğrenilmesi son derece güçtür. Japon çocukları bu yazıyı öğrenebilmek için insanüstü gayret gösterirler. Japon yazısı zekayı geliştirir. Kolay Latin yazısını almış olsalardı Japonlar da, birileri gibi nal toplayacaktı!..

Üçüncü sebebi: Japonyada yeni nesillere çok güçlü bir ahlak, karakter, görgü, disiplin terbiyesi verilir.

Dördüncü sebebi: Savaş bittikten 29 sene sonra Filipinlerin ıssız bir adasındaki girift ormanda bir Japon askerî bulunmuştu. Tam 29 yıl sonra… Teslim olması için 1945’teki teğmeni getirilmişti. Ona, savaş biteli 29 yıl oldu, bu uzun müddet içinde niçin teslim olmadın diye sorulduğunda “Bana verilen son emir, teslim olmak yok’tu…” demişti. Bu konuyu lütfen internetten arayıp bilgi edinmenizi tavsiye ederim. (Askerin ismi Hiroo Onoda’dır.) İşte Japonya, Japon ruhu budur.

Beşinci sebebi: Japonyada din devlet kavgası, laiklik terörü yoktur. Japonya kendi dinine (dinlerine) savaş ilan ederek Don Kişot’ça yükselme, yahut alçalma yolunu seçmemiştir.

Altıncı sebebi: Japonlar ecdatlarına, atalarına, mâzilerine büyük saygı besler. Onlar atalarına, dedelerine, büyüklerine, imparatorlarına hakaret etmezler, saldırmazlar. İkinci dünya savaşında yenilmiş ve kayıtsız şartsız teslim olmalarına rağmen, galip ABD imparatora ve ailesine bir şey yapamadı. Böyle bir şey yapmış olsaydı milyonlarca Japon harakiri yaparak hayatına son verirdi.

Yedinci sebebi: Japonlar Müslüman değildir ama onlarda İslam ahlakı vardır.

Sekizinci sebebi: Japonya’nın uluslararası şeffaflık ve temizlik notu 100 üzerinden 75’tir, dünyanın şeffaf ve temiz ülkeleri listesinde 18’inci sıradadır. Japonya’nın notu düşük ve zayıf olsaydı, bu kadar ilerleyemez ve yükselemezdi. (Türkiye, 66’ncı sıradadır ve notu 42’dir!..)

Dokuzuncu sebebi: Japonya, ikinci dünya savaşı yenilgisinden sonraki büyük kırılmaya rağmen, bir devamlılıklar ülkesidir. Japon hanedanı o kadar eskidir ki, başlangıç tarihi bilinmemektedir.

Onuncu sebebi: Japonya Batı medeniyetinin, Avrupa ve ABD’nin öncelikle ilmini, tekniğini, işe yarar taraflarını almıştır.

On birinci sebebi: Japon selamlaşmasını hiç gördünüz mü.. Müslümanların rükuuna benzer şekilde, başlarını ve vücutlarının üst kısmını saygıyla eğerler…

On ikinci sebebi: Japon halkı mütevazı küçük evlerde oturur. Bu evlerde çok az eşya ve mobilya vardır. Sermayelerini beyinsizce meskene, gayr-i menkule, şatafata, lükse, pahalı ve israflı otomobillere yatırmazlar, üretirler, ticaret yaparlar.

On üçüncü sebebi: Japon okullarında hademe, müstahdem, temizlikçi yoktur. Okulları, tuvaletler dahil öğretmenler ve öğrenciler hep birlikte elleriyle pırıl pırıl temizlerler.

On dördüncüsü: Japonlar ferdiyetçi değildir, orada her kafadan ayrı ses çıkmaz. Bir Japon lisesindeki öğrencilerin, konuşma yapan okul müdürüne arkalarını dönmeleri gibi saygısızlıklar orada yapılamaz. Japonlar, bütünün parçaları olma şuuruna sahiptir.

**

Keşke ehliyetli bir heyet tarafından “Biz Türklerin Japonya’dan alacağımız dersler” konulu resimli bir kitap yazılsa, onların üstünlük sebepleri, faziletleri, meziyetleri anlatılsa ve halkımıza okutulsa.

11.09.2016