Dostun eli
Kaplumbağa yola koyulduğunda her şey normal seyrinde devam ediyordu. Güneş aynı saatte doğmuş, kuşlar tam vaktinde uçuşa geçmiş, hayvanlar rızık aramak için otlaklara doğru yol almaya başlamışlardı. Güneş yavaş yavaş yükseliyor, canlılar karınlarını doyurabilmek için koşturuyorlardı. Kaplumbağa yılan gibi kıvrılan incecik bir yolda ağır ağır ilerliyordu. Fakat tam menzile ulaştım derken hiç beklenmedik bir şey oldu. Bir tavşanın zıplamasıyla hareket eden büyükçe bir taş, kaplumbağayı sürüklemeye başladı. Bir süre sonra taş kaplumbağayı ters çevirip, aşağı doğru yuvarlanmaya devam etti. Bu, kaplumbağa için büyük bir kazaydı. Biranda her şey ters yüz olmuştu. Bu ıssız ovada kimden nasıl yardım isteyebilirdi. Olduğu yerde çırpındı durdu. Ayaklarını havaya doğru kaldırdı ve kalkmaya çalıştı. Vücudunu kavrayan o kabuğu kaldırabilmek için bütün gücüyle direndi fakat başarılı olamadı. Olduğu yerde mıh gibi çakılmış kalmıştı, hareket edemiyordu.
Hava iyice ısınmıştı. Kaplumbağa umutla bekliyordu. Fakat canlılar karınlarını doyurmak için koştururken onu nasıl göreceklerdi. Kaplumbağa, Allah’tan ümit kesilmez, olur ya biri gelip imdadıma yetişir diye düşündü. Tevekkül edip beklemeye devam etti. Halinden şikâyet etmedi, güzel bir günde başıma neden böyle bir şey geldi demedi, teslimiyet gösterdi ve beklemeye devam etti.
Yaşam isteği bütün canlılar için birincil gereksinimdir. Her canlı yaşamını sürdürebilmek için çaba gösterir. Kaplumbağanın isteği de bundan farklı bir şey değildi. Hemen her gün gittiği o yolu tekrar kat etmek ve karnını doyurmak… Ama kaza habersiz gelen bir misafir gibiydi, hiç beklenmedik zamanlarda ortaya çıkar ve meşakkatli bir yokuşa dönüşürdü. Böyle zamanlarda iki şeye ihtiyaç vardı. Sabır ve mücadele…
Vakit epey geçmişti, kaplumbağa kendisini arkadan ittiren bir kuvvet hissetti. Göremiyordu fakat hissediyordu. Bu olsa olsa onunla her sabah aynı yöne giden yaşlı kaplumbağa olabilirdi. Umutları yeniden yeşerdi, arkasından ittiren arkadaşına eşlik etti ve nihayet dostunun yardımıyla bu girdaptan kurtuldu. Sonra iki kaplumbağa aynı yolda yürümeye devam ettiler.
Her şeyin yolunda gittiğini düşündüğümüz anlarda dahi, beklenmedik engellere takılıp düşebiliriz. Böyle zamanlarda başımızı çevirir ve el uzatacak bir dosta, bir desteğe ihtiyaç duyarız. Düştüğümüzde elimizden tutup bizi kaldıran o kişilere dost deriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.