* O zatın gizli bir Yahudi olduğu söyleniyor. Bendeniz bu konuda yazamam. Sanırım başkaları da yazamaz.
* Yemek başına 25 liradan fazla ödeme yapmayı uygun bulmam. Bu, fakirin ölçüsüdür. Ağzımın tadını bilirim ama israfı uygun görmem. Cimrisin diyenin de alnını karışlarım. Adam başına 25’er liraya kendime ve yanımdakilere büyük ziyafetler çekebiliyorum.
* Tarihî küçük camiin iç giriş kapısının üstüne kocaman harflerle, TELEFONLARINIZI KAPATINIZ ve (Ayakkabılık) ANAHTALARINI YERİNE KOYUNUZ levhası asmışlar. Anahtar kelimesindeki (R) eksik… Osmanlılar cami kapılarına nefis sanatlı ayet hadîs hatları koyarlardı ve imlâ yanlışı yapmazlardı.
* Lise mezunuydu, mektubunda gelecem, gidecem, yapacam diye konuşma ağzıyla yazıyordu. Yazılı edebî Türkçeden nasibi yoktu. Ona kim diploma vermiş
* Haftada bir Göksu deresi kenarına veya Beykoz tepelerine yahut Belgrad ormanlarını gitmek, huzur ve sükun içinde (mangalsız) piknik yapmak, çay içmek istiyorum. Bunu yapamıyorum, çünkü gitmek nispeten kolay olsa bile dönüşü tam bir çile oluyor. İstanbul’u bu hale getirenlere hakkım haram olsun!
* Sahhaf ve mücellit Rafet beyden büyük boy bir HİÇ hattı satın aldım. Ülkesinden kaçıp İstanbul’a iltica etmiş bir Arap hattat yazmış. Fazla bir ücret ödemedim. Yeni bir sanat eserine sahip olduğum için mutlu ve bahtiyar oldum.
* Geçen akşam Yenikapı’da bir Uygur lokantasında yemek yedim. Bir tabak su mantısı, bir tabak havuçlu etli pilav, yoğurt, su, nan (ekmek), iki kişi için hepsi 25 lira tuttu. (İki türlü Türkistan mantısı vardır: Buharda pişen, kaynar suda pişen…)
* 15 Temmuz darbesi herkesi üzdü, stres sahibi yaptı. Zaten yetersiz olan tebessümler daha az hale geldi. Bu darbe olacak iş miydi
* Ezan-ı Muhammedî (teganniye kaçmamak) şartıyla elbette birçok makamdan okunabilir. Bir tek makam ile okunmaz: Nefretî makamı.
* Ben dervişim diyerek gururlanan, tafra ve hava atan, caka satan ham birine: Sen derviş merviş olamazsın, çünkü durup dinlenmeden mütemâdiyen eşek gibi gıybet ediyorsun. Eşekten derviş olmaz. 
* Onun evinde karısının, çocuklarının, birlikte yaşadıkları ihtiyar annesinin de hakları vardır. Suçlu olsa bile evine el konulamaz.
* Beyler hanımlar şu evrensel hikmete kulak veriniz: Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Bu dünya etme bulma, men dakka dukka dünyasıdır. Merhametli olunuz ki, size de merhamet edilsin. 
* Yıllardan beri ebru yapmıyordum. Dün malzeme aldırdım. Becerebilirsem, unutmadı isem inşaallah mektup kağıdı (A4) büyüklüğünde koyu renkli ebrular yapacağım, bunların üzerine beyaz veya zırnık renkli hatlar bastıracağım ve çerçeveletip levha yaptıracağım.
* Onlar istihbarat konusunda gerçekten dehşet verici bir zafiyet içindeler. Bendenizin, siyasetle ilgilenmediğim, kendi küçük dünyamda yaşadığım halde; hiç zahmet çekmeden, araştırmadan öğrendiğim birtakım önemli gelişme ve haberleri öğrenemiyorlar. 
* Görmek başkadır… Bakmak başkadır… İdrak etmek başkadır… Anlamak bambaşka…
* O aklı tutulmuş kimseden köy olmaz kasaba olmaz. 
* Pahalı Kore telefonuna sahip kimselere: Kore böyle elektronik cihazlar üretiyor ve bütün dünyaya satıyor da, biz niçin yapamıyoruz diye hiç sordunuz mu
* Nasıl yemek yediğini göreyim, senin ne mal olduğunu söylerim.
* Yaşlı bir insan olarak bana saygı göstermen, beni büyültmez, seni yükseltir.
* Beş vakit namaz kılan Ehl-i Sünnet ve Cemaat mensubu Müslümanlara: Cuma namazının şartlarından bazıları eksik olduğu için, cumayı kıldıktan sonra dört rekat âhir zuhur namazı kılınması gerekir. Bunu unutmayınız.
* Allahü Teala ile ticaret yapmak isteyenler, sırf O’nun rızası için ihlasla iyilik yapsınlar. Allah bir iyiliğe yedi yüz katı sevap veriyor. Ne güzel ticaret.
25.09.2016