Aziz Üstel

Aziz Üstel

Eski ajanlar, nüfuz casusları ve FETÖ’cüler

Eski ajanlar, nüfuz casusları ve FETÖ’cüler

Küreselleşme sürecinde ulusal olduğu kadar uluslararası kurumlar kabuk değiştirirken istihbarat kuruluşlarını bu değişimin dışında tutmak elbette mümkün değil. James Bond çoktan tarihe karıştı yerini Echelon Ağı gibi uzaydan her türlü görüntüyü sağlayan uydular, bildiğimiz casusların görevlerini fazlasıyla yüklendi artık.

Sanayi casusluğu devam ederken, istihbarat dünyasında yeni kavramlar öne çıkmakta: “Toplumsal-Ekonomik-Siyasal-Dinsel ve Kültürel istihbarat” gibi kavramlar geçerli bugün. Örneğin CIA yerli taşeronlar “satın alınabilir, milletin güvendiği aydınlar” medya kuruluşları ve haber ajanslarıyla iç içe çalışıyor. Günümüzde yerli işbirlikçilere “nüfuz casusları” denmekte.

Özetle hedef ülkeyi dize getirmek için çalışan bu yeni casusları üç başlık altında  toplamak mümkün: “Profesyoneller”, “Satın Alınabilir Aydınlar” ve “ülkesini satmak için fırsat kollayan amatör muhipler”. Satın alınabilir aydınların borsa değeri bile vardır! Şimdi bu aydın ya da günün geçerli deyimiyle, “Yönlendirici Ajan” etkili bir gazeteci ya da medya patronuysa yüzbinlerce okuyucuyu, milyonlarca izleyiciyi etkilemesi işten bile değil. İşte bu yüzden Fetullah Gülen, CIA’in emirleri doğrultusunda, medyaya el atmış, Sızıntı gibi bir dergiyle işe başlayıp daha sonra Zaman gazetesi, Samanyolu, Bugün ve Kanal Türk televizyonlarıyla toplumu etkilemek için kolları sıvamıştı.  Hepsi kapatılmadan önce FETÖ’nün medya imparatorluğu 3 Haber Ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayınevinden oluşmaktaydı! Ülkesini satmak için fırsat kollayan muhipler de işe girdi mi kültür emperyalizminin en büyük silahı olan kitle iletişim, eğlence, sinema ve eğitim araçlarını devreye sokarak, zaten şu ya da bu nedenle ülkesinde mutlu olamayan bir kitleyi rahatça devşirebilirsiniz. Bunlarla birlikte Gülen’în Hizmet Hareketi adını verdiği binlerce kişiden oluşan “bendelerini” de hesaba katarsanız devlete karşı bir ayaklanma tezgahlamak pek güç olmaz. Başarılı olmanız için devletin başında ürkek, özgüveni olmayan, en küçük bir başkaldırı da kaçacak biri olması gerekir! İşte bu yüzden FETÖ’nün 15 Temmuz ayaklanmasının ana hedefi Tayyip Bey’di. Cumhurbaşkanı’nın kuru gürültüye pabuç bırakmayacağını biliyorlardı. Onu tasfiye edebilseler gerisi kolay olacaktı. Ama edemediler. Ve bir adam, bir telefondan milletine seslendi; milyonlar sokağa döküldü! Bu da Türkiye’nin şansıdır, kim ne derse desin!

ABD lotaryası ve Green Card tezgahı

 Parasal ya da siyasi güç elde etmek için can atan satın alınabilir aydınların yanı sıra ABD’nin her yıl gerçekleştirdiği, bütün dünyada 50 bin “şanslı kişiyi” belirleyen lotaryalardan, çekilişle katılmaksıızn kendilerine pay isteyen, onurundan ve gururundan gönüllü olarak vazgeçebilecek kişiler de ülkesinin düşmanıdır son tahlilde.

Hocaefendi diye anılan ilkokul terk Gülen, 24 saat yanından eksik olmayan doktorlarıyla birlikte Pennsilvanya’da özel çiftliğinde yaşıyor; yıllık geliri 15 Temmuz’a kafar 25 milyar dolar olan bir imparatorluğu yönetiyor. Çiftliğin bulunduğu bölge FBI koruması altında, conducting officers denen refakat memurlarının gözetiminde olduğu biliniyor artık. CIA, Gülen’i ve adamlarını özel koruma altına almış. Örneğin telefon rehberinde ne Gülen’in ne de başka bir Türk’ün adı var!  

Hele de 15 Temmuz’dan sonra sayısı yüzü aşan silahlı özel korumalar çiftliğin  çevresinde kuş uçurtmuyor. Hocaefendi özel ollarak yaptırılmış zırhlı arabalarından birine binip hava almak için çiftlikten dışarı çıkmıyor, eskiden yaptığınca. Söylentiye göre, akşam saatlerinde özel helikopterler çiftlik binasının yanındaki özel piste iniyor, birileri içeri giriyor, Fetullah’a gerekli talimat iletiliyor sonra da helkopterler havalanıp uzaklaşıyor...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi