Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Öfke ile kalkan zararla oturur

Öfke ile kalkan zararla oturur

Büyüklerimiz öfke ile kalkan zararla oturur demişler. İşte iki adamın ego savaşı ve bir anlık öfkenin geride bıraktığı bilanço! Can pazarlığı yaşayan yaralılar, kırık dökük araçlar ve cezaevine uzanan bir hayat…

İslam nefsin terbiyesine büyük önem verir. Terbiye edilmeyen, ehilleştirilmeyen nefis, yırtıcı bir hayvan gibidir, nerede durması, nerede hareket etmesi gerektiğini idrak edemez. O yüzden dinimiz, çocukların eğitimi konusunda anne babayı sorumlu tutmuş ve onlara yön göstermiştir.

Köşemde hemen her fırsatta dile getirdiğim ahlaki değerler, bizi beşeriyetten insanlığa taşıyacak temel ilkelerdir. Nitekim ne giydiğimiz markalı giysiler ne de sahip olduğumuz araçlar bizi tek başına insan kılamaz. İnsanlıkta olgunlaşabilmek için bu değerleri zırh gibi kuşanmak ve içselleştirmek zorundayız.

Toplumumuzda rakibini fiziki olarak alt edebilen kişiye güçlü insan deniyor.

Münakaşa ile muhatabını baskılayan ona söz hakkı tanımayan kişiye güçlü insan deniyor. Spor sahasında rakibine galip gelen kişiye güçlü insan deniyor

Ekonomik gücü elinde tutan kişiye güçlü insan deniyor. Oysa Resulullah gücü ne maddiyatla ne de fiziki kuvvetle ilişkilendiriyor, O, “güçlü insan öfkesini kontrol eden insandır” diyor. Yani öfkenin kontrolünü sağlamak, kişinin maddi kazanç elde etmesinden ya da fiziki anlamda dayanıklı olmasından çok daha zordur. Öfkenin kontrolü için öncelikle, kişinin güçlü ve istikrarlı işleyen bir iradeye sahip olması ve öfkesinin kendisini nereye götüreceğini görebilmesi gerekir. Nitekim;

Geçtiğimiz haftalarda yaşadığımız metrobüs kazasına sebebiyet veren o şahıs olayın sonucuna odaklanabilseydi, ortaya çıkabilecek manzarayı önceden kestirebilirdi. Bir anlık öfkenin, kendisine bir ömür mahkûmiyet getireceğini görebilirdi. Çocuklarının ve eşinin maruz kalacağı acı sonu kestirebilirdi. Ama gücü sadece kaba kuvvet olarak gören insanlarımız bir adım sonrasına değil yaşadıkları ana odaklanıyorlar. Onlar için rakibi alt etmek, sözde kahraman olmak her şeyden daha önemli… O yüzden küçük meseleleri dahi iç dünyalarında yaşadıkları o savaşın bir parçası olarak görüyor ve savaşın daima kazananı olmak istiyorlar. Oysa her zaman ve her yerde kaybetmeye mahkumlar fakat farkında değiller.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi