YETERLİ ilim ve kültür sahibi oldukları halde, şeytana uyup İslam’ı tahrif etmek, içini boşaltmak isteyen bozuk kimselerin tuzaklarına düşmemeliyiz…

Onlar Şeriatsız muharref light ve ılımlı bir İslam türetmek istiyor.

Şeriatsız İslam olmaz.

Şeriat, Kur’andaki ve Sünnetteki hükümlerin tamamına verilen isimdir.

Şeriat gidince dinin ancak adı ve birtakım merasimleri kalır, aslı esası kalmaz.

İslam uygulanmak için gönderilmiştir. Şeriat ve fıkıh hükümleri olmazsa İslam hayata uygulanamaz.

İslam düşmanları, inzal edilmiş, indirilmiş ilahî İslam’ı kaldırıp; onun yerine insanlar tarafından uydurulmuş beşerî bir din çıkartmak için bazen açıkça bazen sinsice çalışıyor.

Şeriattan kopuş küfre götüren köprüdür.

Şeriat Allah’ın emirleri, yasakları, Peygamber’in (Salat ve selam olsun ona) buyruklarıdır.

İslam ile sekülerlik (dünyevilik) asla bağdaşmaz.

Müslüman dindar insandır.

Şeriat düşmanları, Müslümanları musalli olmaktan çıkartıp, musallâ Müslümanı yapmak istiyor. Yani namaz niyaz ibadet muamelât yok; ölünce tabutları camiye getirilip cenaze namazları kılınacak o kadar.

Şeriata karşı olan bir kimse, ben de Müslümanım deyip dursa da, gerçek bir Müslüman değildir.

Şeriat mukaddestir. Müslüman onu yüceltir. Şeriatı tahkir eden kâfir olur, dinden çıkar.

Şeriat aziz kılar, şeriatsizlik zelil.

Diyanet’in temel vazifelerinden biri, Müslüman halka Şeriatı öğretmek, Şeriatı sevdirmek, Şeriat hükümlerini hayata uygulatmak, Şeriatı savunmaktır.

Din ile dünya ayrı olamaz. Din, Allah tarafından dünya hayatını tanzim için gönderilmiştir.

Din iyi ve doğru olarak öğrenilir, bilinir ve hükümleri hayata uygulanırsa dünyada adalet, insaf, huzur, güven, âsâyiş olur.

Kur’anı kendi heva ve re’yleri ile yanlış yorumlayanlar, İslamı doğru olarak anlayıp öğrenemezler ve dolayısıyla hayata uygulayamazlar.

Bozuk düzen ve sistemlerin hizmetindeki bozuk kimseler İslam’a ve Ümmet’e hizmet edemez.

Üç yüz muhkem ayetin hükümlerinin tarihsel olduğunu, bugün geçerli olmadığını iddia eden Fazlurrahmancılar, Şeriatsız bir İslam türetmeye çalışıyor.

Sünnet ve hadîs düşmanları Şeriatı yıkmaya çalışıyor.

Allahın rızasını, Resulullahın şefaatini kazanmak, ebedî mutluluğa nâil olmak isteyen akl-ı selim (sağduyu) sahibi Müslümanlar Şeriata sımsıkı yapışmalı, Şeriat için en uygun ve en güzel şekilde gece gündüz çalışmalıdır.

Osmanlı devleti yükseliş devrinde İmana, İslam’a, Sünnete, Şeriata hizmet ve riayet ettiği için büyük fütühata nâil olmuş, üç kıt’aya hükm etmiş, aziz ve muzaffer olmuştur.

Tanzimat’tan sonra Şeriattan uzaklaşmaya başlayınca inkıraz bulmuştur.

Osmanlı Hilafeti, her şeye rağmen Şeriattan yüzde yüz kopmamıştır, Battığı 1922 yılına kadar Şeriata hürmet etmiştir.

Şeriat Cennet’e götürür, Şeriat karşıtlığı Cehennem’e.

Şeriat İslam demektir.

Bir Müslümanın Şeriat karşıtı olması korkunç ve yaman bir çelişkidir.

Ehl-i Sünnet ve doğru yol dışındaki bazı sahte tarikatların Şeriat’a aykırı halleri onların sapıklıklarının göstergesidir.

Günde beş kez kılınan veya kılınması gereken namaz Şeriattir.

Ramazanda tutulması farz olan oruç Şeriattir.

Zekât ahkamı Şeriattir.

Şeriat hükümleri sadece taharet ve ibadetlerle sınırlı değildir.

Muamelat, ukubat, ahkam-ı sultaniye, miras hukuku hep Şeriattir.

Kur’anda ve Sünnette had denilen cezalar vardır. Bunlar da Şeriattir.

Bugünkü laik hukuk zinayı suç kabul etmiyor ve ona ceza vermiyor. Şeriat zinayı ağır suç kabul eder ve başından evlilik geçmiş olan zani ve zaniyelere idam cezası verir.

Allahın ilahî rızasını, Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) şefaatini, ebedî saâdeti, Cennet’i kazanmak isteyenler Şeriatı sevsinler, istesinler, desteklesinler, emirlerini yerine getirsinler, yasaklarından uzak dursunlar, şeriatli olsunlar.                          

11.10.2016