*Tanklar, toplar, tüfekler, insansız küçük uçaklar, ordu için helikopterler, savaş gemileri yapıyormuşuz. Ah keşke, biz de Koreliler gibi dünyanın her yerinde satılan yüzde yüz millî ve yerli otomobiller, cep telefonları da yapabilsek.
*Aydın’da et firmalarının ürünleri tahlil edilmiş. Geçen yıllarda okullara satış yapan bir firmanın ürününde domuz eti bulunmuş. Zavallı yavrularımız!
*Pagan ve Dönme medya, örnek alınmaması, hayat tarzlarının tenkit edilmesi gereken birtakım magazinsel şarkıcıların, türkücülerin, futbolcuların aşırı reklamlarını yapıyor, halka ve gençliğe onları örnek ve model olarak gösteriyor; onların İslam ahlakına uymayan hayat tarzlarını öve öve, ballandıra ballandıra anlatıyor. Halkın ve gençliğin büyük kesimi bunları benimserse ne olacak Türkiye yükselecek mi, batacak mı
*Bir soru: Müslüman bir ülke olan Türkiye’de haram yeme artıyor. Hem Müslümanız, hem de eline fırsat geçiren birileri haram yiyor. Bu nasıl oluyor
*Sâlih, musalli, sahih itikatlı Müslüman kardeşine, meşreb farklılığı ve parça holiganlığı yüzünden buğz ve düşmanlık eden Müslüman yüksek Müslüman mıdır, alçak Müslüman mıdır
*O kurumun başındaki zat halka örnek olmalıdır. O zat, nasıl oluyor da, çok pahalı çok lüks, çok şatafatlı, israflı bir otomobile binebiliyor Halka böyle mi örnek olunur
*Yirmi küsur yaşlarında üniversiteli dindar bir genç. Kendisine çok basit, yapılması oldukça kolay, herkesin anlayabileceği temel bir meseleyi defalarca anlattım. Ya anlamadı, yahut anlamak istemedi. Eski hamam eski tas kaldı. Bu gencin hali ne olacak
*Hz. Ömer’in adaleti edebiyatı yapan biri, özel ve kamusal işlerinde ve hizmetlerinde âdil Halifenin yolundan gitmiyor, bildiğini okuyor, bir yığın yamukluk yapıyor. Hz. Ömer bir vâdide, bizimki bambaşka bir vâdide.
*O otomobil babanın malı değil, devletin veya belediyenin malıdır. Onu kullanmanın talimatı vardır. O talimatta, özel işlerde kullanılamaz diye yazıyorsa, kullanmaman gerekir. Kullanırsan ne olur biliyor musun Müslüman biri isen zamanı gelince bir tokat yersin ki, feleğini şaşırırsın. 
*Paraya tapan, dini imanı para olan, zengin olmak için her haltı yiyen, helal ile haram arasında ayırım yapmayan biri, namaz kılsa da oruç tutsa da, onun Müslümanlığı şüphelidir. Böylelerine aldanmamak, tuzaklarına düşmemek, onlara kesinlikle güvenmemek gerekir. Şöyle buyurulmuştur: “Kişinin namazı ve orucu sizi zarara uğratmasın. Siz onun dinarlar ve dirhemlerle (parayla, malla) olan muamelesine bakınız.”
*Kur’ana, Sünnete, Şeriata aykırı ve zıt bir sistemi beğenen kimse küfrü beğenmiş olur. Küfrü beğenen, küfürden razı olan kimse kâfir olur.
*İslam’da hâkimiyet Allah’ındır. Halkın, Allah’ın haram ve yasaklarını helâl, helâl kıldıklarını haram kılmaya hakkı yoktur.
*Ayasofya’nın camilikten çıkartılıp müze yapılması hukuka, adalete, Fâtih Sultan Mehmed Han’ın vakfiyesine, milletin isteğine aykırıdır. Böyle bir tasarruf geçersizdir, meşru değildir, kesin şekilde gayr-i meşrudur. 
*İlâhî kader gereği İslam geri gelecektir. Bunu önlemeye kimsenin gücü yetmez. 
*Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, İslam hikmetine uymayan, bunlara karşı gelen, Kur’anın kesin emirlerini yerine getirmeyen, kesin yasaklarını işleyen, öğütlerine kulak vermeyen Müslüman bir toplum rezillik, rüsvaylık, zillet içinde yaşamaya mahkumdur.
*Müslüman bir toplum beş vakit namazı yitirir ve şehvetlerine uyarsa, o necat ve felah bulamaz.
12.11.2016