Aklınızda kalsın
Büyükannem bahçeden topladığı zeytinleri kendi yöntemiyle ezdikten sonra geçirgen bir torbada biriktirir sonra bu karışımı kaynatır ve zeytinyağı elde ederdi. İyice pişen tortu alta kalır zeytinyağı yüzeye çıkardı. Büyükannem elde ettiği bu yağı taze bazlamaya sürer ve bize ikram ederdi. O günlerden zihnimde kalan tek şey hoş bir tat ve hoş bir koku… Büyükannem doğup büyüdüğü köyde 100 yılı aşkın yaşadı. Sağlıklı kalmasında doğal yollarla elde ettiği ürünlerin etkisinin olduğunu söylerdi.
Bugün bizler büyüklerimizin yaşam deneyimlerinden faydalanmak yerine medya üzerinden elde ettiğimiz bilgilerle her şeyi çözebileceğimize inanıyoruz. Oysa her tecrübe bir kitaptır ve her kitabın muhatabına verebileceği bir mesajı mutlaka vardır.
Geçenler Canan Karatay’la yapılan bir röportajı okudum. Röportajda yer alan ifadeleri okuduğumda büyükannemin bahçesinde elde ettiği o zeytinyağının kokusunu yeniden hissettim. Röportajda Canan Karatay’ın katıldığı bir zeytinyağı sempozyumundan bahsediliyordu. Canan hoca bu sempozyumda “zeytinyağı meyve suyudur zeytin ise altındır. Amerika 2025 yılını kıtlık yılı olarak hesap etmektedir. Tek ayakta duracak ağaç zeytin ağacı olacaktır. Zeytin ağacı olan ülkeler kıtlık yaşamayacaktır” demiş. Ülkemiz bir zeytin cenneti. Fakat bizler büyüklerimizin tavsiyelerine değil medyanın reklam ettiği ürünlere rağbet ediyoruz.
BİR SAATLİK UYKU
Resulullah öğle vakti bir miktar uyumayı tavsiye etmiştir. Kaylüle olarak bilinen öğle uykusu İslam toplumlarında bilinen bir uygulamadır. Fakat İslam toplumları zamanı kullanma ve yönetme noktasında kendi inanç ve değerlerini merkeze alamıyor taklitçi bir yöntemle hareket ediyorlar. Çalışma saatleri ve tatil günleri Müslümanların namaz ve diğer ibadetleri dikkate alınarak düzenlenmediğinden kendi kimliğimizle bütünleşme imkânı bulamıyoruz. Kendi kimliğimizle bütünleşebilirdik. Yine bu imkana sahip olan kardeşlerimiz Resulullah”ın tavsiye buyurduğu gibi öğle sonrası bir miktar uyusunlar.
Bilim adamları kaylülenin faydalarını şöyle ifade ediyorlar:
* Zihinsel berraklık sağlar
* Performansı arttırır
* Hafızayı güçlendirir
* Kalp sağlığını korur
* Strese karşı kalkandır.
TOPRAĞA BASMAKTAN KAÇINMAYIN
Bilim adamları elektromanyetik dalgaların zararından korunabilmek için haftada en az iki ya da üç kere çıplak ayakla toprağa basmanın şart olduğunu söylüyorlar. Böylece vücutta biriken elektromanyetik dalgalar ayaklarımız vasıtasıyla boşaltılmış olacak. Toprakla temas suyun kirleri temizlediği gibi bedenimizdeki negatif elektriği alıyor ve daha zinde bir hayat yaşamamızı sağlıyor.
Küresel kültür dünyayı küçük bir köye dönüştürüyor. Doğa ile iç içe olan kasabalar, köyler şehirlerin küçük birer versiyonu haline geliyor. Fakat kısıtlı imkânlar dâhilinde de olsa toprakla buluşma imkanına sahibiz. Bu imkânları iyi değerlendirmek zorundayız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.