DÜNYADA çeşitli ahlak sistemleri olmuştur ve halen mevcuttur. Yahudi ahlakı… Hıristiyan ahlakı… Marksist-Leninist ahlak… Budist ahlakı… Hinduist ahlakı… Liste çok uzundur.
 
Bu ahlak istemleri içinde (aslına uygun olmak şartıyla) en iyisi, en doğrusu İslam ahlakıdır.
 
İslam ahlakı Allah’ın Kitabı Kur’an’a, Resulûllahın (Salât ve selam olsun) Sünnetine ve siyretine, İslam bilgeliğine dayanır.
 
Hemen soralım: Bugün İslam dünyasında İslam ahlakı var mıdır, hâkim midir, uygulanmakta mıdır
 
Maalesef, nâdir istisnalar dışında yoktur.
 
Bugünkü İslam dünyası, İslam ahlakını yitirmiştir.
 
Japonlar Müslüman değildir ama onlar, İslam ahlakına Müslümanlardan daha yıkındır.
 
Norveç Müslüman değildir, lakin Müslümanlardan daha ahlaklıdır. İslam ile Müslümanlar arasında büyük seviye farkı bulunmaktadır.
İslam en yüksektedir, Müslümanlar onun çok gerisinde ve çok altında kalmıştır.
 
Müslümanlar ahlak bakımından gerilerde, aşağılarda kaldıkları için hürriyetlerini ve haysiyetlerini yitirmişler, bin parçaya ayrılmışlar, zelil ve esir olmuşlardır.
 
Ahlak kavramı çok geniştir. Ahlak, aksiyonla, yapmakla ilgili hükümlerin tamamıdır.
 
İslam ahlakı ile ahlaklı olmayan Müslüman yarı Müslüman’dır, çok noksan Müslüman’dır, işe yaramaz moloz Müslüman’dır. 
 
Resulûllah (Slat ve selam olsun ona), en yüksek ahlakı (mekârim-i ahlakı) tamamlamak, kemale erdirmek için gönderilmiştir.
 
İlk Müslümanların akıllara hayranlık veren fütuhatı yüksek ahlakla olmuştur.
 
İslam yalanı yasak ve haram kılmıştır. 
 
Gıybet ve iftirayı yasaklamıştır.
 
Tecessüsü (insanların gizli günah ve ayıplarını araştırmayı) yasak kılmıştır.
 
Adalete aykırı her zulüm ahlaksızlıktır. Âdil olmayan kanunlar ahlaksız kanunlardır.        
   
İffete, namusa, şerefe aykırı her şey ahlaksızlıktır.
 
İşleri, emanetleri, başkanlıkları, memuriyetleri, hizmetleri, vazifeleri ehliyetsiz ve liyakatsiz kimselere vermek büyük ahlaksızlıktır.
Başkanlıklara, emanetlere talip olmak ahlaksızlıktır.
 
Kendisi talip olmasa, matlup (istenen) olsa, ehliyeti yoksa kabul etmek yine ahlaksızlıktır.
 
Din sömürüsü yapmak, mukaddesatı şahsî menfaatine ve nüfuzuna âlet etmek çok büyük ahlaksızlık ve eşkıyalıktır.
Mukaddes ve ulvî dini, süflî ve kirli siyasete âlet etmek ahlaksızlıktır.
 
Rüşvet almak… Devlet ve belediye bütçelerini hortumlamak… İsraf, saçıp savurma hep ahlaksızlıktır.
 
Tabağında yemek artığı bırakmak, sofrada ekmek israfı yapmak… Her gün dört milyon ekmek israf etmek ahlaksızlıktır.
 
Başkalarının analarına, karılarına, kızlarına, bacılarına kötü gözle bakmak ahlaksızlıktır.
 
İmtihan sorularını çalıp, ehliyetsiz kimseleri kadrolaştırmak ahlaksızlıktır.
 
Fâizin her çeşidi ahlaksızlıktır. Alkollü içkiler… Her çeşit uyuşturucu…  Türlü türlü kumarlar, piyangolar, lotaryalar ahlaksızlıktır.
 
İlaç fabrikaları zengin olsun diye halka lüzumsuz ve faydasız yere fazla ilaç tükettirmek ahlaksızlıktır.   
 
Zinayı suç olmaktan çıkartmak ahlaksızlıktır.
 
Devlet vesikalı, KDV’li, korumalı, hijyenik(!), yasal seks köleliği yaptırmak ahlaksızlık değil de nedir
 
Câhillik ahlaksızlığa yol açar.
 
Gurur ve kibir ahlaksızlığa yol açar.
 
Nefs-i emmâresine tâbi olmak ahlaksızlığa yol açar.
 
Herif veya karı dıştan Müslüman görünüyor ama ahlaksızlığın her türü onda mevcut. Böyleleri yalancı, sahte Müslüman’dır.
 
İslam mü’minlerin ittihadını, birliğini emr ediyor, onların tek bir Ümmet olmasını istiyor, bu ümmetin başında âdil râşid muktedir bir İmam bulunmasını ve herkesin ona biat ve itaat etmesini emr ediyor. Ümmetleşmemek, İmam’a biat ve itaat etmemek, iman kardeşliğini zedeleyecek kötü işler yapmak, fitne ve fesat çıkartmak hep ahlaksızlıktır.
 
Zekât almaya hakkı olmayan kişilerin, derneklerin, vakıfların, cemaatlerin zekât toplaması katmerli bir ahlaksızlıktır.
 
İslam’a, Kur’an’a, Sünnete, hikmete aykırı sivil veya askerî darbelere teşebbüs etmek ahlaksızlıktır.
 
Gavs olmayan bir kimseyi gavs olarak göstermek ahlaksızlıktır.
 
İcazeti ve hilafeti olmayan bir kimsenin şeyhlik iddia etmesi ahlaksızlıktır.
 
Doyduktan sonra yemek hem haramdır, hem de ahlaksızlıktır.
 
Elli bin liralık otomobil ihtiyacını görecek iken, 150 bin liralığını almak elbette fazilet değildir, faziletsizlik ve ahlaksızlıktır.
 
Her beyinsizlik, aynı zamanda ahlaksızlıktır.
 
Ahlaksızlıkları görüp de, elde imkân olduğu halde onları kınamamak, protesto etmemek, emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmamak ahlaksızlıktır.
Vefasızlık ahlaksızlıktır.
 
Kur’an’ın temel emirlerinden biri şudur:
 
“SANA NASIL EMR EDİLDİ İSE ÖYLECE DOSDOĞRU OL.”
 
Ahlaklı gerçek Müslüman istikamet (doğruluk dürüstlük) sahibidir.
 
En büyük keramet istikamettir.
 
Türkiye, dünyanın en ahlaklı, en faziletli, en temiz, en şeffaf ülkesi olmadıkça düzelmeyecektir.
 
Ahlaksız bir toplum, harika mühendislik eserleriyle, maddî zenginlikle, lüks meskenlerle, pahalı ve cafcaflı otomobillerle, otoyollarla, uçaklarla, gökdelenlerle, aşırı tüketimle, israfla, bin türlü beyinsizlikle kurtulmaz, iflah olmaz, necat bulmaz.
 
Önce ilim, irfan, hikmet, ahlak, fazilet, en geniş mânasıyla temizlik…
 
22.11.2016