Sonunda Avrupa Parlamentosu, Türkiye raportörünün isteğine uydu ve Türkiye ile müzakereleri geçici olarak dondurdu!

Avrupa Parlamentosu’nun müzakereleri dondurma kararına karşı Türkiye adına yapılan açıklamalarda bu kararın “yok hükmünde” olduğu ilan edildi!

Türkiye’nin “yok hükmünde” ilan etmesi ile bu karar gerçekten “yok oldu” mu
“Var olan bir şey” birilerinin “yok demesi” ile elbette hemen yok olmuyor!

Keşke Türkiye adına yapılan açıklamalarda kararın “yok hükmünde” olduğu söyleneceğine “var olduğu” kabul edilerek Türkiye’nin böyle bir karara karşı “atacağı adımlar” ilan edilmiş olsaydı!

O zaman daha etkili olunmaz mıydı

Gerçi daha Avrupa Parlamentosu’nun kararı açıklanmadan oylama sunucu ne çıkarsa çıksın “hiçbir kıymetinin” olmayacağı ifade edilmişti!

Yani oylama sonrasında yapılan “Yok hükmündedir” açıklamasının bir benzeri oylama öncesinde dile getirilmişti!
Avrupa Parlamentosu böyle bir karar almadan önce Türkiye öncelik alsa ve yıllarca kendisini “kapıda bekleterek mazeret üstüne mazeret üreten Avrupa Birliği ile müzakerelere ara verdiğini” ilan etse fena mı olurdu
Evet, Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile müzakerelerin “geçici olarak dondurulması” kararını almış bulunuyor!
Bizimkiler bu kararı “yok hükmünde saysalar” da böyle bir karar “var ve yürürlüğe girmiş” durumda!

Bizce bu aşamada yapılması gereken, kararı “yok hükmünde” kabul ederek müzakerelerin devam edeceğini “var saymak” yerine “Siz bizi aranızda görmek istemiyorsanız biz de sizi yanımızda hiç görmek istemiyoruz” diyerek, gereken tavrı koymak olmalıydı!
 
Yani Türkiye’yi yıllardır kapılarında bekletenlere hak ettikleri cevap verilmeliydi!

Türkiye’nin gerçek yerinin Avrupa Birliği ya da Şanghay beşlisi gibi oluşumlar olmadığı idrak edilmeli ve İslam Birliği’nin bir an evvel oluşturulması için kollar sıvanmalıdır!

Avrupa Birliği kapılarında Türkiye’nin yaklaşık yarım asrı heba edildi!  

Bugüne kadar “beyhude bir bekleyiş” yaşandı! Hiç olmazsa bundan sonrası için “kararlı adımlar” atılmalıdır!    

Bu millete, bizi aralarında “görmek istemeyenler” karşısında “ille de aranıza gireceğiz” ezikliği yaşatılmamalıdır!

Çünkü Türkiye’nin gerçek yeri onların arasında yer almak değildir! Yanı başımızda koca bir İslam âlemi durmaktadır!