Çocuklarımız özendiriliyor
Ülkemiz işgalci odakların hedefinde yer alıyor. İslam coğrafyası, mezhep, meşrep ve etnik çatışmaların odağına çekilerek parçalanmak ve sömürgeci zihniyetlerin kucağına itilmek isteniyor.
Hemen her gün yeni bir kaosla yeni bir kargaşa ile uyanıyoruz. Onlarca insanın ölümüne neden olan canlı bombalar, ekonomik kriz, işsizlik ve sosyopsikolojik problemler hızla artarken bir de bakıyoruz ki yeni sorun üretilmiş ve bütün gündemimizi etki altına almış. Bunca sorunumuz varken kokuşmuş bir kültürün tortularıyla meşgul olmak ağırımıza gidiyor. Fakat kirli sular mahallemizi ve sokağımızı istila etmiş, bizler bunu görmezden gelemeyiz.
Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde insanlarımızın gündeminde barlarda şarkı söyleyen onaltı yaşındaki kız çocuğu vardı. Olay o kadar konuşuldu ki, üç bakan devreye girdi ve onaltı yaşında bir kızın barlarda sahneye çıkamayacağına karar verildi. Fakat aile bu bizim sorunumuzdur gerekirse yurt dışına gideriz diyor ve küçük kızın barlarda şarkı söylemesini doğal karşılıyorlardı.
Gündemimizi 16 yaşındaki kız çocuğunun barlarda şarkı söyleyip söyleyemeyeceği işgal ederken, benim zihnimde şu sorular canlandı:
1-Üç bakanlığın araya girip bir çocuğun barlarda şarkı söylemeyeceğine dair verdikleri kararı hepimiz destekledik. Peki, küçük kızın on sekizine gelmesi bu ortamlarda vuku bulacak tehlikeyi ortadan kaldırır mı Hedefimiz gençleri fiziki ve manevi anlamda korumaksa neden yaş kriteri belirleniyor
2-Televizyon kanallarında ağzı süt kokan çocuklar yaşlarına uygun olmayan giysilerle çıkıp yarışmalara katılırken küçük kız için uygulanan yasağın bir anlamı olacak mı Nitekim Küçük İbo, Küçük Onur, Küçük Ceylan, Küçük Emrah gibi isimleri hepimiz hatırlıyoruz. Yoksulluğun çığ gibi büyüdüğü ülkemizde aileler, çocuklarının ellerinden tutup ajanslara yazdırıyor. Çocuklar burada kendilerine sunulan büyülü dünya ile hayatın gerçekleri arasında kalıp depresyona maruz kalıyorlar. Bakanlık medyada kullanılan çocuklar için harekete geçemez mi
3-Sorunun kaynağını görmezden gelip, sadece yaşa odaklanmak kalıcı bir çözüm olur mu
4-20 yıl önce çocuklarını İslami eğitim noktasında desteklemek isteyen aileler çeşitli engellerle karşılaşmaktaydı. Bugün İmam Hatiplerin sayısı hızla artıyor, insanlar dinlerini istedikleri gibi yaşama özgürlüğüne sahipler. Peki, buna rağmen ne oluyor da, gayr-i ahlaki olaylar, dinimizle örtüşmeyecek görüntüler, zulüm ve haksızlıklar artabiliyor Acaba nerede hata yapıyoruz Üç bakanlığın küçük bir kız çocuğunun içkili bir barda şarkı söyleyemeyeceği konusunda hemfikir olmaları takdire şayan bir durum. Fakat bu kararın tek başına kalıcı ve köklü bir çözüm getirebileceğine ihtimal vermiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.