Adam Olmak
Dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip olduğu söylenen Finlandiya’da öğretmenler eğitim konusunda çığır açacak bir karar almışlar. Uzun süredir düşünülen yeni uygulamada eğitimciler müfredatta yer alan fizik, matematik, edebiyat, tarih ve coğrafya derslerinin yerine öğrencilere fenomenleri, disiplinler arası bir yöntemle öğreneceklermiş. Mesela 2 dünya savaşı tarihsel ve matematiksel bir bakış açısı ile yeniden değerlendirilecekmiş. Yeteneklerine uygun bölümlere yerleştirilen öğrencilerin eğitiminde İngiliz diline, ekonomiye ve iletişim becerilerine ağırlık verilecekmiş.
Yeni eğitim sisteminde dikkat çeken maddelerden biri de öğretmen-öğrenci ilişkisinin yeni eğitim modeline dâhil edilmesi. Buna göre öğrenciler öğretmenlerin kendilerine soru sormalarını beklemeyecek kendi oluşturdukları küçük gruplarla çalışacaklar. Söz konusu değişimin 2020 kadar tamamlanması bekleniyor.
Çocuklarımızı hayata hazırlama noktasında okulun büyük katkı sağladığını düşündüğümüzden onları eğitimcilerin ellerine teslim ederiz. Sanırız ki, çocuğumuz burada sadece matematik, fizik, geometri değil, insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı, toplumun kurallarına uyum sağlamayı, bir olaya birkaç açıdan bakabilmeyi de öğrenecek… Oysa beklenilenin aksine çocuk okula başladığı andan itibaren yoğun bir bilgi bombardımanına tutulur. Fiziğin kurallarını, kimyanın, matematiğin formüllerini tarihin özetini kavrayan çocuk, bilginin hikmetine vakıf olamaz. Fiziğin olağanüstü yasasını, kimyanın formüllerini ve olayların izdüşümlerini ilahi yasalara uygun şekilde okuyamaz. Olayları olduğu gibi aktarır ama her zerrenin içinde mevcut olan hikmeti göremez. Onlarca kitabi bilgiyi hafızasında tutar fakat insanlarla sağlıklı iletişim kuramaz, yaşadığı küçük sorunların dahi üstesinden gelemez. Anne babaların beklentilerinin aksine çocuklar burada sadece kitabi bilgileri öğrenir, üniversite sınavında başarılı olur ve istediği bölüme kaydolurlar. Burada da mesleki bilgilerin ötesine geçemeyen çocuklar hayatı hiç tanımadan iş yaşamına atılırlar. Ve bütün yaşamlarını kurgulanmış bir robot gibi geçirme mahkûm edilirler.
Eğitim sistemimiz ağırlıklı olarak ezberciliğe dayanıyor. Çocuk tarihi anlamak ve ders çıkarmak yerine ezberleyip sınıf geçmeyi düşünüyor. Matematiğin hayatla bağlantısını düşünemiyor, alacağı puanı hesap ediyor. Okullarımızda verilen dini eğitim ise çocuğa sağlıklı bir bakış açısı kazandıracak kadar yeterli değil. Çocuk meslek sahibi oluyor fakat büyüklerin tabiriyle adam olamıyor. O yüzden toplumumuzda suç oranı her geçen gün biraz daha artıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.