Önce Beşiktaş'ta, sonra da Kayseri'de kan kustu terör bir kez daha.

Önceki yazımda terörün kalabalık mekânları hedef aldığını söylemiştim. Kayseri'de de öyle oldu. İzne çıkan askerlerimizi ve öğrencilerimizi vurdu; hem de üniversite kampüsünde!

Alçakça bir saldırı bu!

Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyorum.

Yaralılarımızın da bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını niyaz ediyorum Rabbimden.

Şu anlaşıldı: Yalnızca terör örgütlerini konuşarak, terör sorunuyla başedemeyiz.

Kuklalardan ziyade kuklaları kullanan kuklacıları, terörle dünyaya çeki düzen vermeye kalkışan, özellikle de Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışan terörün ağababalarını konuşmak zorundayız.

Teröre alışmayacağız. Bu çok iyi bilinsin.

Terörle her açıdan nasıl mücadele edebileceğimiz meselesini mercek altına almalı, bütün yönleriyle terörün nedenlerini, kökenlerini ve terörü nasıl bitirebileceğimiz sorununu enine boyuna konuşmalıyız.

Öncelikli olarak terörün hedefini belirginleştirmemiz gerekiyor.

Batılı ülkeler, Türkiye'nin bölgesel güç olmasını istemiyorlar. Türkiye bölgesel güç olduğunda, bölgenin kaderini Batılılar belirleyemeyecekler. Dünya üzerindeki haksız ve zorba hegemonyaları büyük sarsıntı geçirecek.

O yüzden Türkiye'yi durdurmaya, cezalandırmaya çalışıyorlar.

İkinci olarak da, içerde, hem halkın anayasa yapmasına aslâ izin vermek istemiyorlar. Vesayet rejiminin sürmesini istiyorlar.

Vesayet rejimi üzerinden Türkiye'yi kontrol ediyorlar çünkü.

Şunu unutmayalım: İçerden ve dışardan Türkiye'yi köşeye sıkıştıracaklar. Ekonomisini zaafa uğratmaya çalışacaklar.

Ülkeyi kaosun, iç savaşın eşiğine sürüklemek ve yeni bir darbenin zeminini oluşturmak istiyorlar.

Amaçları bu.

Dış basında bu konuda çok önemli, provoke edici yayınlar yapılıyor. Bu yayınları dikkatle izlememiz gerekiyor.

Yapmamız gereken şeyleri kısaca anabaşlıklar hâlinde şöyle özetlemek istiyorum:

1.Türkiye'de iç barışın, güvenin ve kardeşlik ortamının bozulmaması için azamî gayret göstermemiz, toplumun kenetlenmesi gerekiyor.

2.Terörle kararlı bir şekilde mücadele devam edilmesi kaçınılmaz.

3.Güvenlik ve istihbarat önlemlerinin artırılması gerekiyor.

4.Türkiye'nin dış dünyadaki müttefiklerinin artırılması, çeşitlendirilmesi ve kalıcılaştırılması, düşmanlarının azaltılması gerekiyor.

5.Hem dik durmamız hem de teyakkuzu elden bırakmamamız gerekiyor.

6.Ekonominin güçlendirilmesi, üretim ekonomisinin ve yüksek teknolojinin alanlarının kökleştirilmesi, jeo-ekonomik ittifakların ve ortaklıkların alanlarının ve imkânlarının genişletilmesi gerekiyor.

7.Türkiye'yi güneyimizde İran'la bir oldu bittiyse getirip savaştırmak ve ardından da boğmak istiyorlar. İran'ın yaptıkları kabul edilemez. Adım adım güneyimize yerleşip Akdeniz'e koridor açmasına, mazlumları gözünün yaşına bakmadan katletmesine, mezhep savaşını kışkırtmasına ve Pers İmparatorluğu hayallerine göz yumulamaz. Ama Türkiye'ye tuzak kuruluyor olabileceği ihtimali de aslâ göz ardı edilemez.

Allah (cc) milletimize yardım etsin, sabır versin.