M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Tercihler

Tercihler


 Birinci sofra: Nefis kuşkonmaz çorbası… Nefis sebzeli antrkot… Nefis baklalı enginar… Nefis krem karamel… Fransa’dan gelmiş Vichy memba suyu… Yemeğin üzerine nefis Lapsang souchong çayı… Dikkat bu yemek haram ve şüpheli gelirle hazırlanmıştır. (Fâiz… İçine fesat karıştırılmış ihale… Alavere dalavere rant işleri… Müşteriyi aldatarak elde edilmiş gelir, hakkedilmeyen maaş ve ücretler vs…)
* İkinci sofra: Tarhana çorbası… Sebzeli bulgur pilavı… Lahana turşusu… (Bütçe dar olduğu için tatlı yok)… Dikkat bu mütevazı yemek kesinkes helal para ile elde edilmiştir.
Hangisini tercih edeceksin… Hiç tereddüt etme ve ikincisini tercih et. Bu senin için hayırlıdır. Afiyet olsun. Birinci lüks şatafatlı haram yemeği tercih edersen boğazına ateşten kılçıklar takılır, belanı bulursun.
***
* Gelirin ve yeterli paran var, kendine yeni bir otomobil alacaksın.
* Birinci şık: İhtiyacının ve gerekenin çok üzerinde, mesela 200 bin liralık lüks, gösterişli, masraflı, şatafatlı, şaşaalı, debdebeli, şahane bir otomobil alıyorsun.
İkinci şık: İhtiyacın 50 bin liralık bir otomobildir, onu alıyorsun.
Azizim sen ikinci şıkkı tercih et. Lüks otomobil sana gurur ve kibir verebilir. Gurur ve kibir insanı fena eder. Allah gururluları ve kibirlileri sevmez. Er veya geç onların burunları yere sürtülür. 
Lüks ve güzel otomobiliyle övünenler, kasılanlar beyinsizdir, ahmaktır. Sakın sen onlardan olma.
***
Kendine bir ceket ile bir pantolon, bir de palto alacaksın. Yeterli paran da var.
* Birinci ihtimal: Lüks, ünlü münlü, cafcaflı, alabildiğine pahalı, gösterişli bir firmanın mağazasına gidiyorsun ve üç parçaya on bin lira veriyorsun. 
* İkinci ihtimal: Bir outlet mağazasına veya Topkapı Kaleiçindeki Ali Rıza beyin dükkanına gidiyorsun ve çok kaliteli olmak üzere bu üç parçayı birkaç yüz liraya (birinci şıktakinin yirmide birine) alıyorsun.
Sen hangisini yapmalısın… İşine karışmak istemem ama a benim cancağızım sen ikinci ihtimali hayata geçir.
İlle de, yirmi misli fazlasına lüks ünlü münlü afilli bana bak parçalar alacaksan, sana bir tavsiyem var: Ceket ve paltonun içindeki markaları söktür ve yakanın iyi görünecek bir yerine diktir emi!..
***
Akşam yemeğini dışarıda yemek istiyorsun, nasıl bir yere gitmelisin…
* Birinci tercih: Adam başına 200 liraya yemek yenilen lüks, gösterişli, dekorasyonlu, valeli maleli, tantanalı, aynalı, granitli, avizeli, trituralı (o da ne ki!), keten peçeteli, alkollü Foie Gras isimli restorana gidiyorsun. Tanıdığın birkaç kişiye tebessümler, gülücükler saçarak masana oturuyor ve tıkınıyorsun. Tıkınma bir saat sürdü. Bunun bir de geviş getirme faslı var. O da iki saat sürse, yekun üç saat eder. Ertesi gün çevrene, dün akşam Foie Gras restoranda idim, Boeuf a la Stroganoff nefisti diye görgüsüzce laflar ediyorsun.
* İkinci tercih: Yemekleri çok güzel içkisiz orta halli bir lokantaya gidiyorsun ve elli liraya mükemmel şekilde karnını doyuruyorsun. 
Hangisini tercih etmelisin…
Gel, sen ikincisini tercih et… Her halükarda yediğin yemekleri (çok yakınların dışında) anlatma. Ayıptır, görgüsüzlüktür. Şunu da unutma, insanlar geviş getirmez. 
***
Büyük bir şehre gideceksin. Konaklayacağın bir mekan arıyorsun…
* Birincisi: Beş yıldızlı, içkili, fuhuşlu, lüks, şatafatlı, lobili mobili, yaldızlı, fitness salonlu bir otel seçiyor, bir sürü para ödüyorsun.
* İkincisi: İçkisiz, beş yıldızlıdaki konfora ve temizliğe sahip üç yıldızlı bir otel buluyorsun ve orada kalıyorsun.
Lütfen ikinci şıkkı tercih ediniz. Ben üç yıldızlı bir otelde kalacak adam değilim diyorsan, sen zaten adam olamazsın. Hem unutma, şuurlu bir Müslüman içkili otellerde kalmaz, içkili lokantalara gitmez.
Ucuz otelde kalırsam rezil olurum, kahr olurum, utancımdan ölürüm, duyulursa yerin dibine girerim mi diyorsun… Sana, ölme git zıbar derim.
28.12.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi