DEMOKRASİ mutlak bir değer değildir.

 

Liberalizm de mutlak bir değer değildir.

 

Laiklik bir insan hakları değeri değildir.

 

Demokrasiyi, liberalizmi, laikliği din haline getirmek, kutsallaştırmak, evrenselleştirmek, putlaştırmak yanlıştır.

 

İslam’da din ile dünya ayırımı yoktur.

 

Ulvî din, süflî politika entrikalarının üzerinde tutulmalıdır.

 

Aktivist Müslümanların din anlayışında büyük yanlışlıklar ve eksikler vardır.

 

Mısırda ve Pakistan’da zuhur etmiş aktivist islamî sistemler niçin başarılı olamamıştır?

 

Bu başarısızlık ve hezimet İslam’ın başarısızlığı değildir. 

 

Yeterli sayıda mükemmel, kamil, çok vasıflı, çok faziletli, üstün, güçlü Müslümanlar yetiştirip; işleri, hizmetleri onlara vermedikçe İslam dünyasının iki yakası bir araya gelmeyecektir.

 

Kabahat İslamda değil, Müslümanlardadır.

 

İslam’ı doğru bilmeyenler islamî hizmet yapamaz.

 

Çağ kültürü bakımından, gayr-i Müslimlerden üstün olmayanlar hizmet edemez.

 

Hizmetkarların sadece akıllı olmaları yetmez, aynı zamanda akl-ı selim sahibi olmaları gerekir. Ayrıca ilim, irfan, ihlas, icazet, geniş kültür, firaset, sezgi…

 

Başarının kendilerinden olduğu sananlar hizmet edemez.

 

Tevfik (başarı) Allah’tandır. Dilediğine verir, dilemezse vermez.

 

Mücessime taifesi hizmet edemez.

 

Müşebbihe taifesi hizmet edemez.

 

Reformcular, dinde yenilik ve değişim isteyenler, sarıklı farmasonların peşlerinden gidenler, Fazlurrahmancılar hizmet edemez.

 

Bedevî kültür ve zihniyet sahipleri hizmet edemez.

 

İmanın şartlarını beşe indiren, kaderi inkar eden Pakistanlı aktivist cereyan başarılı olamamıştır.

 

“Allah gerçek bir Janustur” (Hoda yek Janus-i hakiki est) diyerek, kemal sıfatlarla sıfatlı ve noksan sıfatlardan münezzeh Allahü Tealayı iki çehreli bir Roma putuna benzeten zındığın peşine düşenler hizmet edemez, anti hizmet eder.

 

İlmen, irfanen, kültür bakımından yetersizler hizmet edemez.

 

Dini imanı para olan sefiller ve reziller hizmet edemez.

 

AB kriterlerini islamî değerlerin üzerinde tutan reformcular hizmet edemez.

 

Yularları Siyonistlerin, Haçlıların, emperyalistlerin, global kapitalistlerin ellerinde olan light ve ılımlı İslam taraftarı reformcular hizmet edemez.

 

İhlassız hizmet olmaz.

 

Taqvasız hizmet olmaz.

 

Fasık-ı mütecahirler hizmet edemez.

 

Allah için kurban, küp için kavurma zihniyetiyle hizmet olmaz.

 

Bir buçuk milyarlık İslam alemi, dokuz milyonluk İsrail ile niçin başa çıkamıyor?

 

Türkiye’de son elli yıl içinde elli bin yeni cami yapıldı ama bir tek, İslam’ın ve çağın icaplarına uygun gerçek İslam okulu açılamadı? 

 

Güzellik, estetik, sanat boyutuna sahip olamayan hizmetkarlar başarılı olamaz.

 

İslam düzeni ile küfür düzeni arasındaki farkı ayırt edemeyenler mi hizmet edecek?

 

Erkeklerin kadınlaştığı, kadınların erkekleştiği toplumlar iflah olmaz, necat bulmaz.

 

İyi ile kötüyü ayırt edemeyen, az kötüye daha iyi diyen mantık fukaraları hizmet edemez.

 

Hizmet doğruluk ve adalet ile yapılabilir.

 

Uçmayan büyüklerini uçuranlar hizmet edemez.

 

Kerametleri kendilerinden menkul adamların hizmet edebiyatına kulaklarınızı tıkayınız.

 

Asıl fazilet, düşmanların kabul, itiraf ve tasdik ettikleridir.

 

Müslümanlara karşı taqiyye ve kitman yapan, onlara yalan söyleyen, onları aldatanlar hizmet edemez.

 

İslamî hizmetleri mıncıklayanlar hizmet değil, hezimet ehlidir.

 

Müslümanları ötekileştirip dışlayanlar hizmet edemez.

 

Ümmet şuuruna sahip olmayanlar hizmet edemez.

 

Hilafet ve İmamet şuuruna sahip olmayanlar, boyunlarında İmam-ı Kebir’e biat ve itaat bağı bulunmayanlar mı hizmet edecek?

 

Cami denilince akıllarına öncelikle bina, kubbe, minare, halı, hoparlör, klima gelen kimseler hizmet edemez. 

 

Hizmet yolları Muhammedî (Salat ve selam olsun ona) nurla aydınlanır.

 

Dünya vazife ve hizmetlerini yapar oldukları halde âhirete dönük olmayanlar hizmet edemez.

 

Hizmetkarlar sussun, hizmetleri konuşsun.

 

Gerçek hizmetkarlar zaten hizmet edebiyatı yapmaz.