CHP Genel Başkan Yardımcısı diyor ki: Türk askeri El Bab’da savaşırken Suriyeli gençler Türk kızları ile geziyor.. Bu sözlerin sahibi CHP’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz.

Yunan Genelkurmay başkanı diyor ki: (15 Temmuz sonrası için) İşte tam Türkiye ile savaşacak zaman. Bu ülke bizim NATO’da müttefikimiz. Komşu.. Peki şimdi, Yunanistan’a sığınan FETÖ’cüler, PKK’lılar hangi senaryonun parçası olmuş oluyorlar, ya da Yunanistan bunlara kapılarını açarken ne yapmış oluyorlar..

Şu anda AB ülkelerinin hemen hemen tamamında Türkiye’den kaçan terör örgütü üyeleri, darbeciler var, ve kimse de bunları iadeye yanaşmıyor..

ABD’li ırkçılar diyor ki: “Yabancılar ülkemizi terketsin” (Sanki Amerika’nın yerli halkı Kızılderili bıraktılar da.. Yabancılar giderse ülke boş kalır. Dağdan gelip bağdakileri kovdular sonu bu. Eğer Kızılderililer Avrupa’yı keşfetselerdi bu kadar vahşi olabilirler mi idi? ‘Laf olsun’ ‘akıl oyunu’ olsun diye soruyorum)

PKK’lılar Kandil’de harem kurmuşlar, taciz değil, tecavüz edip öldürüyorlar. Yahu CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı, El Bab’ı bırak da, Türk kızlarını fuhuş kölesi yapan, hani şu referandum ortağınız, potansiyel seçim müttefikiniz PKK’lılara bir bakıver.. El Bab’daki askerimiz, aynı zamanda sizin müttefikiniz HDP’nin askeri kanadının Suriye kolu PYD’ye karşı da orada görev yapıyor.. Adam bir de dış politikadan sorumluymuş iyi mi?

Sahi Kandil’deki rezalet için “Avrupalı Dostlarımız”, HRW, AI, feministler, kadın hakları savunucuları ne diyor, ne yapıyorlar. HDP’li kadınlar ne diyorlar bu hususta.. Cumartesi Anneleri, dağa çıkan kızları için de eylem yapacaklar mı?

Sam amca hâlâ FETÖ’yü iade etmedi biliyorsunuz..

Batı medyasının, STK’larının bize karşı FETÖ’cülerin, PKK’nın yanında olduğunu biliyorsunuz.. Bunlar da, onların yanında, CHP de onların yanında.. CHP referandumda bunlarla ortak hareket edecek. İlk seçimde de aynı çevrelerle ittifak kuracak..

Dünya’nın çivisi çıkmış be kardeşim!. Baksana Fransa Paris’te 7 Ocak 2015 Charlie Hebdo katliamı bir Charlie Hebdo saldırısı oldu. 2 yıl geçmiş, ülkede hâlâ olağanüstü hal var, bizim ana muhalefet lideri çıkmış, “Darbe olmuşsa olmuş, geçti gitti, hâlâ niye olağanüstü hal var, niye bu kadar insan tutuklanıyor” diyor. Bu muhteşem zekaya hayran olmamak mümkün değil!?  Bu arada İngiltere’nin eski Başbakanı Cameron’ın ülkenin Brexit’in oylandığı referandumda aldığı tutum nedeniyle Daily Mail gazetesinin editörünün görevden alınması için girişimde bulunduğu ileri sürüldü, iyi mi? Ne olacak şimdi.. İngiltere böyle, Fransa öyle, ABD desen malum. Almanya’yı hiç karıştırmayalım isterseniz..

Bu İngiltere, Fransa, ABD ve Almanya demokrasinin, insan haklarının beşiği idi değil mi? Hollanda da öyle, Belçika da öyle diye öğretiliyordu, ne oldu böyle..

Sahi şu CHP’li başkanlık divanı üyesi hanımın yaptığına bakın. 13 ayda 2 milyon liraya yakın telefon parası. Allah korumuş, ya geç farkedilseydi. Ayda 700.000 liradan 12 ayda bu hızla 10 milyon lirayı devirirdi. Bakalım daha işin içinden ne çıkacak. Yoksa telefonunu başkasına mı kullandırtıyordu.. Bir kişinin bu kadar konuşması mantıklı değil. Elif Doğan Türkmen, Kılıçdaroğlu’na göre “Yasal olsa da etik olmayan”, iktidarın suçu olan bu tasarrufu konusunda nasıl bir açıklama yapacak. Yoksa “susan parlamenter” olma “hakkı”nı mı kullanacak. Öyle ya, “susma hakkı” diye bir yasal hak da var! Eee, “ÇAPÇoğunlukçu Azınlık Partisi” parlamentere de susmak yakışır.. Nitekim ÇAP’ları bu kadar!

Son bir haber de şöyle: ABD; Suriye’de PYD’ye silah ve zırhlı araç verdiğini teyid etti. Sahi Suriye’de terör örgütüne kim silah, eğitim, istihbarat ve mühimmat veriyormuş. ABD’nin, FETÖ’ye niçin sahip çıktığı da şimdi daha iyi anlaşılıyor sanırım..

“Yunan Genelkurmay Başkanının kafası” ile bizim de şöyle mi dememiz lazım bu arada; Kardak’ı bahane edip: “Yunanistan ekonomik kriz içindeyken tam askeri güç kullanma zamanı”. Yok yok, darbecileri himaye etmelerini öne sürüp; “teröre, teröriste, darbeciye yardım yataklık etti” deyip, İsrail’in Uganda’ya yaptığı “Entebbe Baskını” gibi bir baskın mı yapmalı yoksa!.. Bunların kafası böyle çalışıyor.. Bakın Yunan Genelkurmay Başkanı Türk vatandaşı olsaydı CHP’li olurdu ve referandumda “Hayır” oyu kullanırdı ötekiler gibi, hani şu dış ilişkilerden sorumlu, sorumsuz Genel Başkan Yardımcısının aklı ile.

Bunlar var ya bunlar, bunlara “Bozgunculuk yapmayın” dediğinizde “Biz ıslah edicileriz” derler. İyi bilin ki, bunlar bozguncuların ta kendileridir..

Aklıselim biri, aynı delikten iki kere ısırılmaz. Söz verip sözünde durmayanlara kanmaz..

Batılı siyasetçilerin çoğu böyle. Bizdeki muhalefet ya da batılıların işbirlikçileri de böyle.. Tencere yuvarlanıp, kapağını buluyor sonunda..

Hep diyorum ya “Demokrasi” dedikleri bunların makyaj malzemesi.. O kadar! “Helvadan put”u acıkınca, çıkarları sözkonusu olduğunda yiyorlar.. Çıkarları sözkonusu ise; insan hakları, demokrasi, adalet teferruat, FETÖ ağzı ile füruat oluyor.. Baksanıza bir anda faşist partiler ülke seçmenlerinin % 50’sinin önüne geçti.. Demokrasi, insan hakları, özgürlük dedikleri oltaya taktıkları yem. İçine zehir kattıkları bal! Truva atı, kamuflaj malzemesi gibi bir şey.. Demokrasilerini kazırsanız altından faşizm çıkıyor..

Kendi uydurdukları yalanlara inanan saf batılılar da vardı. Şimdi onlar da görüyorlar gerçeği. Bunların kilisesi, üniversitesi, STK’sı hepsi suç ortağı. FETÖ gibi. Susurluk’taki Mercedes’in yolcusu gibi bunlar. Kürdü, milliyetçisi, sağcısı, sosyalisti, manken kızı, liberali hepsi aynı tezgahta değil mi?. Yoksa Sabancı suikastının katili Fehriye Erdal’ı Belçika yıllarca niye korusun ki. Ya da Marksist olduğunu söyleyen PYD’nin karargâhında Amerikan bayrağının işi ne? Amerikan askerinin kolunda PYD arması ne gezer. O silahları, zırhlı araçları, eğitimi, istihbaratı Pentagon, babasının hayrına mı veriyor PKK’ya..

Evet, Avrupalı insan hakları savunucuları Kandil’deki, kullanılıp infaz edilen seks köleleri için neden seslerini yükseltmiyorlar. Can’ın canı sıkılıyor mu acaba “kırmızı fularlı kız” haberleri yaptığı için. Yoksa o hâlâ “kırmızı şapkalı kız”da mı takılı kaldı aklı. Sahi “Hain kurt” ne yapıyordu.. Can kimden yana! İşte bunlar böyle.. Kim bunlardan yana ise onlar da öyledir. Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Selam ve dua ile..