Onlar da kandırılmış!
15 Temmuz’da “darbe yapmaya” teşebbüs eden darbecilerin yargılanması devam ediyor.
Darbeye teşebbüs ile suçlananlar suçu ya “birbirlerinin” üzerine atıyor ya da darbe yapılacağından “haberlerinin” olmadığını söylüyorlar. Aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “koruma
amaçlı” olarak alınacağını “sandıklarını” söyleyenler bile var.
Ve işin en komiği “kandırıldıklarını” söylemeleri!
Bu masala kim inanır?
Darbecilerin; “Tabur komutanı kandırdı, albay kandırdı, paşa kandırdı” türünden manevraları beş para etmiyor.
Hiçbir yargıç “Bu çocuğun saflığına gelmiş, onu duruşmadan vareste tutalım” dediği yok.
Darbeciler yargılanıyor ve “hak ettikleri” cezaya mutlaka çarptırılacaklar.
“Kandırıldık” diye paçayı sıyırmaya çalışan darbeciler bir şeyi atlıyor ve “darbe ortamı ile siyaset ortamını” birbirine karıştırıyorlar.
“Siyaset ortamında” politikacılar “kandırıldık” deyip yola devam edilebiliyor ama “darbe ortamında” aynı mantıkla yola devam etmek mümkün değil.
Bu yolla paçayı sıyırmayı deneyenlerin “Niye kandırıldın, aklın yok muydu?” diye sorgu suale çekilmeleri mukadder!
Sen gecenin bir vaktinde silaha sarılıp ülke yönetimini devirmeye çalışacaksın sonra da “kandırıldık” diye işin içinden sıyrılıp çıkacaksın. Olacak şey mi?
Darbe ortamında bu kabullenilebilecek, hoş görülebilecek bir mazeret değil ki!
Evet, siyaset ortamında “kandırıldıktan” öteye de laflar ediliyor ama siyaset ortamı bunu kaldırabiliyor!
“Ne istediniz de vermedik” lafı bile unutulup gidiyor.
Ama darbe ortamında bu tür lafların ne yeri var ne de anlamı var.
Darbeciler daha tutarlı laflar ile kendilerini savunmaya çalışmalılar. Aslında savunacakları bir şey de yok. Hani içlerinden biri “Darbe yaptım, cezama razıyım, idam etseler bile canım
yanmaz” diye mertçe itirafta bulunuyordu ya!
Bizce hepsinin yapması gereken şey böyle konuşmak!
Astarı yüzünden pahalı bir işe talip olup kaybettiler.
Bunun “kandırılma” ile ne alakası olabilir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.