M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Mevlâ cümlemizi ıslah buyura

Mevlâ cümlemizi ıslah buyura

BENDENİZ edebiyatçı değilim, edebiyat uzmanlığım yoktur… Doğru düzgün, ipe sapa gelir, anlaşılır Türkçe nesir yazmaya çalışıyorum. Başarılı olabiliyor muyum acaba?
 
Bendeniz tarihçi değilim, biraz tarih kültürüm vardır. Yeterli midir acaba?
 
Bu fakir din hocası değilim. İslamın iki kere iki eder dört gerçeklerini yazmaya çalışıyorum. Acaba küçük de olsa bir hizmet edebiliyor muyum?
 
Bendeniz aydın değilim, okur-yazar bir kimseyim. Doğru dürüst okuyup yazabiliyor muyum?
 
Kökenim taşralıdır. Yeterli miktarda İstanbul kültürü, ahlakı, görgüsü, nezaketi, mürüvveti öğrenebildim mi acaba?
 
Bendeniz Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Biraz siyaset kültürüm var sanıyorum. Her hâlükârda bu kültürümün aktif siyasî hizmet yapmama yeterli ve müsait olmadığını biliyorum.
 
Başta geleneksel islamî ve millî sanatlarımız olmak üzere, güzel sanatları severim, Bunlarla ilgilenirim. Sanatlı bir ortamda yaşarım. Salonum hatlarla, antikamsı objelerle doludur. Lakin sanat boyutum elbette yeterli değildir.
 
Elhamdülillah Müslümanım ama kendime kesinlikle iyi Müslüman demem.
 
Kendini beğenmenin çok kötü bir şey olduğunu kesinlikle biliyorum ama nefs-i emmâremi yenmiş ve dizginlemiş olduğunu söyleyemem.
 
Müslüman, yemek için yaşamamalı, yaşamak için yemelidir sözünü zaman zaman yazarım. Az yemeye gayret ediyorum. Yeme içme konusunda israftan uzak duran kâmil bir insan olduğunu söyleyemem.
 
Lisedeyken mantık öğrenmiştim. Felsefe hocamız bir Fransızdı. Acaba, mantık konusunda, öğrenmiş olduklarımı unuttuktan sonra geride ne kaldı? Mantıklı bir kimse miyim, fakirde mantık kültürü var mıdır?
 
Otomobilim on-on beş bin liralık emanet küçük bir otomobildir. Binit konusunda yine de mütevazı olduğumu iddia edemem. Uruguay’ın eski devlet başkanı Mujica’nın otomobili 1987 model bir VW idi. 
 
Gıybetin çok kötü, çirkin, iğrenç bir günah olduğunu biliyorum ama dilimi gıybetten koruyabiliyor muyum?
 
Bilgelik bilgelik ah bilgelik diye yazar dururum. Bende birazcık bilgelik var mı acaba?
 
İsim vermeden özeleştiri yapıyorum. Bu arada kendimi tenkit edebiliyor muyum?
 
Yaşım ilerledikçe, fazileti ve meziyeti olmayan bir kimse olduğumu kesin şekilde anlıyorum. 
 
Yegâne faziletim, faziletsiz biri olduğumu bilmemdir diyebilir miyim? Bu bir fazilet ise…
 
Hemen Mevlâ cümlemizi ıslah buyura.
 

(İkinci yazı)

EY KÜLTÜR GEL!

 
LAF ile, edebiyatla, olsun gelsin demekle kültür olmaz, gelmez, yükselmez.
 
Kültürün yükseltilmesi birtakım şartlara ve sebeplere tevessül ile olur.
 
Birincisi yazılı, zengin, edebî kültür Türkçesine dönmektir.
 
Bu Türkçe 1920’lerin Türkçesidir.
 
Dil devrimiyle, arı duru sade suya tirit fakir öz Türkçe ile kültürün yükselmesi birlikte yürümez.
 
İkincisi, bin yıl kullandığımız Osmanlıca yazıyı bilmek ve bu yazı ile gazeteler, dergiler, kitaplar yayınlamak gerekir.
 
Üçüncüsü gerçekten millî bir eğitim sistemi gerekir. İngilteredeki, Fransadaki, Japonyadaki, Sijngapur’daki gibi gerçek okullar, bilhassa liseler olması gerekir. İngilteredeki Eton, Oxford
 
Christ Church kolejleri gibi anıt mektepler açılması ve vasıflı Türkiyeliler yetiştirilmesi gerekir.
 
Dördüncüsü: Şifahî bedevî gecekondu kültüründen, yazılı medenî kültüre geçilmesi gerekir.
 
Beşincisi: Topyekûn vasıf gerekir. Kültür bir vasıf işidir. Vasıfsızlıkla kültür kalkınması olmaz.
 
Altıncısı: Lise diplomasına sahip olanların, en büyük klasik şair ve edibimiz Fuzulî’yi bilmeleri, anlamaları gerekir.
 
Ey yüksek kültür neredeysen zuhur et gel!.. Gelmez.
 
Üzerimize kültür yağmurları yağsın… Yağmaz.
 
Türkiye Müslüman bir ülkedir. Yüksek millî kültürle, İslam’a yabancı Kemalizm ideolojisi birlikte olmaz.
 
Havanlarda çok kültür edebiyatı döğülür ama şu kültür tiryakı elde edilemez. 
 
Müslümanlar, sanat kıymeti ve boyutu olmayan camiler inşa ettiği müddetçe kültürümüz yükselmeyecektir.
 
Türkiye’nin kültürü İslam’la yükselir. İslamcılıklarla yükselmez, alçalır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi