Her şeye rağmen!
TÜRKİYE ile Hollanda arasında “yaşanan krizde” biz Avrupa Birliği’nin “sert tepki” vermesini beklerken Avrupa Birliği’nden “Türkiye’yi kınayan” açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Merkel Hollanda’ya hak veriyor! Fransa Türkiye’nin “faşist ve Nazi” suçlamalarının kabul edilemez olduğunu ilan ediyor.
NATO Türkiye’ye tansiyonun düşürülmesini öneriyor.
Avrupa Birliği Türkiye’nin “aşırı açıklamalardan” uzak durmasını istiyor.
Yani içlerinden hiçbiri Hollanda’ya bir şey demiyor.
“Yahu bu senin yaptığın nedir, sen Türkiye’nin bir bakanının uçağına nasıl iniş izni vermezsin ya da başka bakanını nasıl sınır dışı edersin” diyen yok!
İki ülke arasındaki krizde Hollanda “eylemleri” ile öne çıkarken Türkiye söylemleri nedeniyle hedef tahtasına oturtuluyor.
Türkiye “faşist” dediği için ya da “Nazi benzetmesinde” bulunduğu için kara listeye alınırken kimse Hollanda’ya eylemlerinden dolayı tek laf etmiyor.
Açık seçik görülüyor ki adamlar birbirlerini iyi tutuyorlar ve toz kondurmuyorlar.
Bizimkiler ağızları ile kuş tutsalar hüsnü kabul görecek gibi değiller.
İşin garibi Avrupa Birliği ülkeleri böyle açıktan tavır koyarken kimi AKP milletvekilleri hâlâ “Avrupa Birliği’ne girmekten vazgeçmeyeceklerini” ilan etmekte beis görmüyorlar.
Ve hâlâ “Hedefimiz Avrupa standartlarına ulaşmak” demeyi sürdürüyorlar.
Adamlar Türkiye kapılarında böyle “beklemeye devam ederken” üsluplarına dikkat eder mi?
Hele AKP’li vekillerin bu krizi, “Evet oylarımız iki misli arttı” diye adeta sevinçle karşılamalarına ne demeli?
Bir bakanımızın sınır dışı edilmesi, diğerinin uçağının inişine izin verilmemesi demek ki bu arkadaşlarımızda hiç üzüntü kaynağı oluşturmamış!
Baksanıza “Evet” oylarımız arttı diye sevinip geziyorlar.
Bunca olup bitene rağmen hâlâ “Avrupa standardı” peşinde koşanlara diyecek laf bulamıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.