Bir hicret ayındayız
İnsan yaşamı doğru ile yanlış arasında devam eden bir süreçtir… Her yanlış gönül kabında birikmiş siyah bir noktayı andırır. Bu noktalar biriktikçe ruhumuz uyuşur, idrakimiz kapanır ve iyi ile kötüyü ayırt edemez hale geliriz. Fakat Rabbimiz bize öyle imkânlar verir ki, bu imkânları değerlendirerek arınma yoluna gidebiliriz. Mesela günün beş vaktinde eda ettiğimiz namaz, kirlerimizin arınması ve yaşamımızın daha iyi bir zemine taşınması için bir imkandır. Oruç nefsimizi terbiye eden ve bizi ehlileştiren bir ibadettir. Üç aylar ise hatalarımızın muhasebesini yapıp hayatımızı doğrular ekseninde sürdürebilmemiz için önemli bir fırsattır.
Oruç müminler için manevi bir hicretin kapısıdır. Kötüden iyiye, karanlıktan aydınlığa, buhrandan huzura hicrettir. Manevi bir yolculuk, kalbi bir keşiftir. Müminin kemalata ulaşması için iyi bir fırsattır.
Müminler yılın belli günlerinde kurtuluşa, ruhsal arınmaya davet edilir. Yeni bir diriliş, varoluş sürecinin bir sonudur bu. İnsanlar dünyanın aldatıcı vaatlerinden uzaklaşıp kendilerine dönerler. Bir uyanış, bir diriliştir üç aylar. Bütün vakitlerini sosyal medyanın güdümünde tüketen ve gerçek olandan uzaklaşıp sanal olana yönelen insanların ani bir refleksle kalkarak yöneldikleri manevi bir iklimdir. İnsanların ihmal ettikleri görevlerini yeniden ifa etmeleri ve üstlendikleri o ulvi sorumluluğu yeniden hatırlamalarıdır.
Allah’ın müminler için bahşettiği özel günler, onların gönüllerine doğan bir güneştir ve bütün yaşamlarını ışıtmaktadır. Varlıkla yokluk, iyi ile kötü, dinginlikle karmaşa arasında gidip gelen insanın durakladığı ve kendine soru sorma imkanı bulduğu bir süreçtir bu.
Gelecekle ilgili hayallerini sadece maddiyet üzerine kuran müminler, içinde bulunduğumuz günlerin kendileri için manevi bir kazanç olduğunu unutmamalı ve yeni bir güne yeni bir mevsime açılmalıdırlar. Eğer isterlerse bunu pekala başarabilirler.
ÖMRÜMÜZ BİR SEL GİBİ AKIP GİDİYOR
Büyük nehirlerin küçük akarsuların oluşturulması misali ömür nimeti küçük zaman parçalarından sayılı neferlerden meydana gelir. Her batan güneş her koparılan takvim yaprağı ömrümüzün bir sel gibi akıp gittiğinin sermayemizin tükendiğinin bizlerin ise seyretmekten başka bir şey yapamadığımızın acı ikazıdır… (İmamı Rabbani)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.