M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Pırlanta Gençlerimiz

Pırlanta Gençlerimiz

NİCE gençlerimiz gerçekten pırlanta, elmas, yakut, zümrüt gibi kıymetli cevhere sahip ama yontulmamış, ham vaziyette. Onların mutlaka kâmil alimler, kâmil mürşidler, kâmil rehberler tarafından yontulmaları, olgunlaştırılmaları gerekiyor. Maalesef bizde, nâdir istisnalar dışında böyle bir olgunlaştırma eğitimi ve sistemi yok.
***
 
En şerefli hizmetler ihlasla doğru dürüst yapılan; İman, İslam, Kur’an, Sünnet, Şeriat, Tarikat-ı Muhammediye, Ümmetleşme hizmetleridir. Bunları yapan has hizmetkarlar en şerefli Müslümanlardır. Cenab-ı Hak bizleri böyle hizmetleri yapanlardan eylesin. Bizzat yapamazsak, yapanlara hizmet etmeyi nasip ve müyesser buyursun.
 
***
O menhus ve menfur münafık herifler İslam’ı dünya menfaatleri karşılığında sattılar ve onlar ne kötü bir ticaret yaptılar.
 
***
Meleklere selam söylersin, ben şu veya bu tarikattanım, şu veya bu şeyhin müridiyim dersin, onlar da ha öyle mi derler ve seni doğru Cennet’e götürürler… Ehl-i Sünnet ve Cemaatte böyle şeyler yoktur. Ehl-i Sünnetin temel prensiplerinden biri havf ile reca arasında olmak, akıbetinden korkmaktır.
 
***
Zinayı caiz gören dinden çıkar kafir olur. Zinayı büyük günah olarak görmeyen ve cezalandırmayan Müslüman bir toplum iflah olmaz. Müslüman, zinayı günah bilmelidir.
 
***
Anne baba iki çocuk, dört kişi lüks bir kahvaltı yapmışlar, 320 lira ödemişler. Garsona ve otomobil valesine verilen bahşiş de ayrı. Bu parayla yanlarına altı fakir alarak on kişi mükellef bir kahvaltı yapabilirlerdi. Akılları ve vicdanları buna yetmemiş.
 
***
Denizden toprak kazandıkları için “Allah dünyayı yarattı, Hollanda’yı Hollandalılar yarattı” demek küfür sözüdür.
 
***
Hollanda, 19’cu asırda Endonezya Müslümanlarına yaptığı zulümlerden dolayı ceza ve azap görecektir. Bundan kurtulmanın çaresi, ihtida etmek ve günahlarına tevbe etmektir.
 
***
Avrupa’ya demokrasiden ve liberalizmden sonra İslam gelecektir. Nasıl gelecektir, bilmiyorum ama ya şöyle, ya böyle gelecektir.
 
***
O bid’atçi sapıklar, kaderi inkar ettikleri için kader yoktur sanıyorlar. Ol mâhiler ki, derya içredir, deryayı bilmezler. 
 
***
Osmanlıyı ve Hilafeti yıkanlar Fuzulî divanını okuyabiliyor, manasını anlayabiliyordu. Bugünün Osmanlıcıları ve hilafet taraftarları, nâdir istisnalar dışında Fuzulî’yi okuyamaz ve anlayamaz.
 
***
O herifler ve karılar, cahilliklerini öfke ile örtmek istiyor.
 
***
Lise bitirmiş, üniversite bitirmiş, dindar ve muhafazakâr geçiniyor ama Ziya Paşa’dan ezbere hikemî bir mısra veya okuyamıyor. Câhilliğin ve kültürsüzlüğün böylesi… Fesubhanallah!
 
***
Güney Koreliler bizim yaptığımız gibi paralarını, sermayelerini binalara yatırmış, lüks bir hayat sürmüş, israf bataklıklarına batmış olsalardı kalkınabilirler miydi?
 
***
Haram gelirlerle büyük zengin olan rantçıların servetleri ellerinden gidecek, (tevbe edip afva uğramazlarsa) kendileri de Cehennemi boylayacaktır.
 
***
Onu tanımıyor musunuz? O Mösyö Pysslicque’dir.
 
***
O tekke binasını, vakfiyesindeki ağır şatlara, lânete rağmen dinle, tasavvufla, zikrullahla ilgisi olmayan laik bir kuruma verenlere soruyorum: Siz bunun hesabını nasıl vereceksiniz?
 
***
Özel işlerde kullanılması yasak olan resmî otomobilleri özel işlerde kullanan kimseler bir tür hırsızlık yapmış olurlar.
 
***
Dünyaya sığmayan gururlu ve kibirlilere soruyorum. İki metrelik çukura nasıl sığacaksınız?
 
***
Kendini kurnaz sanan entrikacı bir ahmağa: Senin kaybedecek şeylerin var, uğraştığın kişinin ise kaybedecek bir şeyi yok.
 
***
Çok hırslı birine: Bu hırsın seni yiyecek, bitirecek, öldürecek. Aşırı hırs keskin sirke gibidir, küpüne zarar verir.
 
***
Bir yaylaya yerleşmişsin, orada cep telefonu çalışmıyormuş, elektrik ve televizyon yokmuş. Ne mutlu sana.
 
***
Doktorlar, bu derdinden kurtulmak için dertsiz birinin fanilasını giymen gerekiyor demişler. Her yeri araştırmış, sonunda dertsiz birini bulmuş ama onun da fanilası yokmuş.
 
***
İslam büyüklerini, kâmil mürşidleri, mâneviyat ulularını, onları severmiş, onlara bağlıymış gibi görünen cahillere, gıybetçilere, fitne ve fesat çıkartanlara, İslam kardeşliğini zedeleyenlere, Ümmeti bölenlere, din istismarcılarına sormayınız. Onlar onları anlamamışlardır ve anlatamazlar.
 
***
Kâmil mürşid olan gerçek bir şeyhe bağlı olduğunu iddia ediyor, dindarlık numaraları yapıyor ve aynı zamanda durup dinlenmeden gıybet ve iftira ediyor, yalan söylüyor, fitne fesat çıkartıyor, haram yiyor. Bu kişinin bağlılığı, intisabı, dindarlığı, sûfiliği yalandır, sahtedir, iğretidir. Kâmil mürşide gerçekten bağlanmış, biat ve itaat etmiş olsaydı, gıybet etmez, yalan söylemez, haram yemezdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi