Dünyanın En Mutlu Ülkesi
Dünyanın en mutlu (mes’ut) ülkesi listesinin başında Norveç yer alıyor.
Bu anket hangi kriterlere göre yapılmıştır? Sanırım pagan, materyalist, hedonist ölçütlere göre yapılmıştır.
En mutlu ilk on ülke arasında bir tek İslam ülkesi yok.
İslamî prensiplere ve kriterlere vurulursa mutlu İslam ülkesi var mıdır?
Yoktur… İslam ülkeleri ne küfür kriterlerine, ne de İslam kriterlerine göre mutludur.
İki arada bir derede mutsuz kalmışlardır.
Müslümanların mutlu olabilmeleri için neler lazımdır?
Birincisi: Can güvenliği olmalıdır.
İkincisi: Mal güvenliği olmalıdır.
Üçüncüsü: Din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti ve güvenliği olmalıdır.
Dördüncüsü: Çocuklarını Müslümanca yetiştirmek güvenliği ve hürriyeti olmalıdır.
Beşincisi: Âile, iffet, nesep, namus güvenliği olmalıdır.
Altıncısı: Herkes maddî ihtiyaçlarını temin edebilmelidir.
Yedincisi: Ülke ve devlet adalet ve bilgelikle idare edilmelidir.
Sekizincisi: Ülkede ve toplumda, İslam’ın azgınlık olarak gördüğü kötülükler, büyük günahlar, çirkin ve eğri işler genel olmamalı, istisna olmalı ve yüzde biri geçmemelidir.
Dokuzuncusu: Emanetler (Başkanlıklar, müdürlükler, şeflikler, memurluklar, işler, vazifeler, hizmetler) ehliyetli ve düzgün kimselere verilmelidir.
Onuncusu: İnsanların büyük ve ezici çoğunluğu birbirlerinin kurdu değil, meleği olmalıdır.
On birincisi: Halkı oluşturan çeşitlilikler barış içinde yaşamalıdır.
On ikincisi: Ülkenin şeffaflık, temizlik, ahlak ve fazilet notu, on üzerinden en az yedi olmalıdır.
On üçüncüsü: Nâdir istisnalar dışında haram yenilmemelidir, yenilememelidir. Haram yiyenlere imkan tanınmamalı, fırsat verilmemelidir.
On dördüncüsü: Toplumu, devleti çökerten müzmin enflasyon ve çirkin para spekülasyonları, riba soygunculuğu olmamalıdır.
***
Norveç sözde bir Hıristiyan ülkesidir ama orada (bir ankete göre) ateistler yüzde 39, Allaha inanlar yüzde 34, agnosikler yüzde yirmi yedi nispetindeymiş. İslamî ölçülere göre onların mutlu olduklarını kabul etmem ama ülkelerinde adalet olduğunu itiraf ederim.
İslamın temel değerlerinden biri adalettir ama İslam ülkelerinde gerçek İslam adaleti yoktur.
Tek istisna, Endonezya’nın ACEH DARÜLİSLAM özerk bölgesindedir. O da yüzde yüz değildir.
İslam’da asıl mutluluk dünya mutluluğu değil, ebedî âhiret mutluluğudur. Bunu kazanabilmek için dünya imtihanını başarı ile vermek gerekir.
Ülkede hürriyet varmış ama adalet yokmuş. Böyle bir ortamda mutlu olmak mümkün değildir.
Bir kısım Müslümanlar çok para kazanıp çok zengin olmuşlarmış, çok mutluymuşlar. Bu da bir ölçü değildir. Onlar küfür, nifak, sapıklık kriterlerine göre şeytanî bir mutluluk sahibi olabilirler ama Kur’ana, Sünnete, İslam hikmetine göre gerçekten mutlu değildir.
Bir Müslüman için asıl mutluluk insanın içindedir.
Sahih bir iman olmazsa mutluluk olmaz.
Kişi, İslamın ikinci temel şartı olan beş vakit namazı dosdoğru kılmıyorsa mutlu olamaz.
Müslümanlar tek bir Ümmet çatısı altında toplanmazlar ve râşid bir İmam’a biat ve itaat etmezlerse mutlu olamazlar.
Allah’ın rızasını ve ebedî saadeti kazandıracak hayırlı, sâlih işler yapmak mutluluğun ana kaynaklarındandır.
Resulullah’a (Salat ve selam olsun ona) biat ve itaat etmek, onu çok sevmek, onun en güzel örnek ve model kabul ederek yolundan gitmek mutluluktur.
Kur’an, Sünnet, Şeriat hükümlerine göre yaşamak mutluluktur.
Tarikat-ı Muhammediye mensubu olmak mutluluktur.
Rahman’a itaat etmek, Şeytana muhalif olmak mutluluktur.
Kanaat mutluluk getirir, israf mutsuzluk.
Çocuklarını iyi insanlar, iyi Müslümanlar, iyi vatandaşlar olarak yetiştirmeyenler mutlu görünseler bile değildir.
Velhasıl mutluluk İmandadır, İslamdadır, Kur’andadır, Sünnettedir, Şeriattadır, Tarikat-ı Muhammediyededir, ahlaklı iyi sâlih olmaktadır.
Küfürle, nifakla, dalaletle, gaflet ile,fısk ve fücur ile mutluluk olmaz.
Mutluluğun ana kaynağı Kur’andır.
Resulullah’a (Salat ve selam olsun ona) biat ve itaat ederek onun yolundan gitmektedir.
Âhiret mutluluğu dünya mutluluğundan evlâdır.