Sevenlerini test eden adam
Çin’in bir köyünde yaşayan Lin Guozhong adlı kişi cenazesine katılanların sevgilerini ölçmek için sahte bir cenaze töreni düzenlemiş. 58 yaşında olmasına rağmen hiç evlenmeyen Lin, önemli bir bütçe ayırarak cenaze için özel çelenkler, yiyecekler ve gerekli olabilecek bütün teçhizatlar hazırlamış. Söz konusu cenaze törenine Lin’in bütün akraba ve yakınları katılmış ve gözyaşı dökmüşler. İki bin pound harcayarak düzenlenen sahte cenaze töreninde adam sevdiklerinin kendisi için gözyaşı döktüklerini görünce sevildiğini hissedip yakınlarına teşekkür etmiş.
İnsanların hiçbir anlam veremediği bu olay aslında Lin’in yalnızlığının ve sevgi açlığının bir göstergesi. Hiç evlenmeyen eşi ve çocuğu olmayan Lin çevresindeki kişiler tarafından ne kadar sevildiğini ve ne kadar önemsendiğini hissetmek istiyor. Zira sevgi, ekmek gibi su gibi ihtiyaç duyabileceğimiz bir değerdir.
Evlilik sevilme, değerli olduğunu hissetme ve aidiyet gibi bazı temel gereksinimlerin karşılandığı bir ortamdır. Bu imkânlardan yoksun olan kişi ya da kişiler yaşadıkları yoğun boşluğu bir şekilde gidermenin yollarını ararlar. O yüzden bu haberi okuduğumda Lin’in dünyasını anlamakta zorlanmadım.
SEVGİNİN GÜCÜ
Karen Horney, Çağımızın Nevrotik Kişiliği adlı kitabında sevginin, kişinin gündelik hayatta karşılaştığı gerginliğe karşı kalkan olduğundan bahseder. Yani sevgi bizim farkında dahi olmadığımız bazı sorunlarımızın çözümü için deva oluyor bu bir gerçek…
Günümüzde ihtiyaç kavramı maddiyat boyutunda ele alındığından çoğu kişi için sevgi açlığı kaçınılmaz oluyor. Oysa sevgi hayatımızın olmazsa olmazlarından, önemli ihtiyaçlarımızdan biridir.
Dünyaya geldiğimizde ilk sevgi nesnemiz annemizdir. Annemizin bakışları, dokunuşu ve bizimle kurduğu bağ bu gereksinimi büyük oranda karşılar. O dönem dünya ile kurduğumuz ünsiyeti annemizin vasıtasıyla sağlarız. Bu ihtiyacı birinci derece yakınlarımızdan karşılama imkânı bulamadığımızda ise içinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun, yoğun bir boşluk ve sevgi açlığı yaşarız. Zira sevgi aynı zamanda ruh ve beden dengemizi ayakta tutan ve güven duvarımızı inşa eden önemli bir etkendir.
Gündelik hayatta ilişkilerimizi sevgi ve saygı boyutunda sürdürmek isteriz. Sevgimizden verdiğimiz kadarını almak isteriz. Bu doğal bir alış veriştir. Bu alış verişten tatmin, sadakat, yardım ve fedakârlık gibi bazı beklentilerimiz olur. Bu değerleri elde edebilmek için çaba gösteririz. Sevdiğimiz kişilerin nazarında önemli bir konuma oturmak ve onların sevgilerini hissetmek isteriz. Ve buna hakkımızın olduğuna inanırız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.