Vekillere ‘önerge’ soruları
ABüyük büyük adamlar medyada yarışıyor
Fikir meydanlarında tosunlar vuruşuyor
Cezbediyor canları ekranın cazibesi
Erkekler eylemine madamlar karışıyor
Aynen milletvekili kimliği taşıyanlar gibi bizim de bilgi edinme hakkımız vardır..
Kimden öğreneceğiz?
Elbette her meseleyi bilen, her konuya müdahil olan, çok çok ve dahi çoktan çok değerli vekillere sormamız icabediyor..
Mesela, yani, efendim Tunceli bağımsız milletvekili Kamer Genç beye..
Bir de bilmediği konu bulunmayan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’na..
Niyesi, miyesi yok bunun..
Sorularımızın muhtevasını okuduğunuzda sebebe iltica etmeyeceksiniz..
Çünkü sebepler sorularda mündemiçtir..
Sayın ve çok değerli vekiller;
Her ikinizin de Tunceli kökenli olduğunu biliyoruz.. Bir de Türk topraklarında Tunceli denginde başka bir il olmadığını biliyoruz..
Şöyle ki:
TTK (Türk Tarih Kurumu) eski Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun iddialarına yer vermeyeceğim.. Haksız sözler olmasından dolayı değil, aksine bence çok haklı, çok doğru olmasına rağmen, başka kapılardan girmek istedim..
Sevgili vekiller:
Osmanlı döneminde, bilahare Türkiye Cumhuriyeti döneminde, Tunceli kaç defa devlete isyan etmiştir?
İsyanların gerekçelerini biliyor musunuz?
Her isyanın, devlete telafisi mümkün olmayan yaralar açtığını herhalde inkar etmezsiniz.. Hiç dedelerinizin, babalarınızın isyanından dolayı özür dilemek aklınıza geliyor mu?
Gelmiyorsa, onaylıyor musunuz o silahlı isyanları?
İkincisi, halihazırda Türkiyemiz üzerinde oynanan terör oyunları nereden kaynaklanıyor? Ya da Tunceli bunun neresinde?
Vali suikastıyla ünlenen bir il ve de askerlere devamlı saldırıların olduğu il normal bir il midir?
Silahlı teröristler neden başka illerde değil de Tunceli’de barınıyorlar? Hiç düşündünüz mü? Düşündüyseniz, önleyici tedbirler almaya matuf girişimleriniz oldu mu?
Olmadı değil mi?
Amma neden? Her konuya atladığınız halde, kendi memleketinizde cereyan eden, dikkat çekici terör hareketine bigane kalamazsınız.. Amma bu hususta hiç sesiniz çıkmadı..
Biriniz acayip derecede araştırıcı, belge devşirici, bir diğeriniz ise aklına estiği dakikada ya kürsü işgal eden, ya da koltukların üstüne çıkan, tez canla sorular sormakla maruf kişilersiniz..
Acaba hal ve hareketlerinizde mezhebî-meşrebî unsurların ağırlığı var mıdır?
Cem evlerine muhabbetinizi biliyoruz..
Hayırlı ve helal olsun..
Ancak bir soru da burada biz soralım.. Hiçbir cami meselesine müsbet bakmanıza şahit olmadık.. Peki bu cem evi sevdası platonik bir sevda mıdır, gerçek aşk derecesinde mi?
Ha, şu da ayrı bir soru:
Aleviliği yeni veya kadim bir din sayalım, cem evlerini de ibadet yeri..
Kitabınız hangisi? İslâm’a ait Kur’an mı?
Veya hangi Peygamber vahiy yolu ile ya da irticalen akaidinizin temeli olan kitabı getirmiştir?
Bunlar beni ilgilendirmez..
Amma Müslümanların cami, Kur’an kursları, başörtüleri de sizleri ilgilendirmez..
Neden dilinize sahip olmuyorsunuz?
Türkiye’de ikinci bir Tunceli gösterebilir misiniz?
Birtakım haklar talep etmenin yolu, isyandan, nefretten geçmez..
Mesela sizinle bizim ne farkımız var?
Milletvekili oluyorsunuz, hatta bakan olmaktasınız, yeri geldiğinde Cumhurbaşkanı olmanız da mümkündür..
Atatürk zamanında isyan ettiğiniz malum.. Bugün Atatürkçü geçinerek inanç sahiplerine salvo ateş etmeniz ayıp değil mi?
Size ne Cumhurbaşkanı’nın eşi başörtülü ise? Onu da mı kendinize göre şekillendireceksiniz?
Lütfen sizler, Tunceli kırsalında serbestçe dolaşan teröristleri engelleyin.. Teröristler beslenmedikleri yerlerde barınmazlar da..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.