ABD bir yandan terör örgütü PKK’nın “yurt dışındaki” uzantılarını koruyup kollarken bir yandan da Türkiye’nin gönlünü “hoşnut edecek” lafları peş peşe diziyor. Terör örgütünün uzantılarına “ağır silahlar” veriyor.

Türkiye’ye ise “garanti(!)” veriyor.

 

Neyin “garantisini” mi veriyor?

Bu silahların “Türkiye’ye karşı asla kullanılmayacağının” garantisini veriyor. Yutarsak ya da yersek tabii!

Yahu bu nasıl garanti?

Eline silah verdikleri “çapulcular” nasıl kontrol altında tutulabilir ki!

 

Bu silahlarla Türkiye’ye yönelik muhtemel bir saldırının ardından ABD tarafından yapılacak açıklamaları şimdiden duyar gibiyiz. Bugüne kadar pek çok defa yaptıkları gibi muhtemelen yine, “Yanlışlıkla oldu” diyeceklerdir.

Büyük ihtimal “özür” dileyeceklerdir.

Belki onu bile “çok” göreceklerdir.

 

Evet, ABD bir yandan terör örgütü PKK’nın “yurt dışındaki” uzantılarına silah takviyesinde bulunuyor.

Bir yandan Türkiye’den yükselecek itiraz seslerini bastırmak için “bir dolu yalan” söylüyor. Bu yalanlardan biri de “Pentagon’un Türkiye’yi koruyacağı” yalanı. Bu öylesine büyük bir yalan ki!

Hani “kuyruklu yalan” derler ya öyle bir şey işte. Yahu “Türkiye’yi koruma” niyetinde olan Türkiye’nin düşman ilan ettiği insanları “ağır silahlarla” donatır mı? Bir sürü yalanı peş peşe diziyorlar.

 

Yok, verilen silahların envanteri tutuluyormuş. Yok, kime karşı kullanıldığı denetlenecekmiş. Yok, DEAŞ ortadan kaldırıldıktan sonra verilen silahlar geri alınacakmış. Siz bunları bizim külahımıza anlatın. Bu tür masallara karşı karnımız tok. Yıllardır “aynı şeyleri” dinliyoruz. ABD’li yetkililer bu tür yalanlar ile “göz boyamaya” çalışırken kimi “ağzı gevşek” Amerikalı subaylar da gerçekleri dile getiriveriyorlar. Ve gönderilen ağır silahların “geri alınmayacağını” ilan ediyorlar. Evet, ABD terör örgütüne “ağır silah” Türkiye’ye ise “garanti” veriyor. Yutarsak ya da yersek tabii!