Dünyayı yaşanılmaz kılan kim?
Geçtiğimiz günlerde ünlü fizikçi Stephen Hawking’in şu ifadelerine rastladım: Dünya 100 yıl içerisinde yaşanılmaz hale gelecek. Astroid çarpması, iklimlerin değişime uğraması, salgın hastalıklar ve nüfusun artması nedeniyle dünyada kalınması imkânsız olacak” Ünlü fizikçi yüz yıl içinde dünyanın yaşanılmaz hale geleceğini, bu nedenle uzayda yaşamın olup olmadığı noktasında araştırmalar yapılması gerektiği vurgulanıyor. Aklıselim her kişinin ifade ettiği bir gerçeği şimdi de Batının itibar ettiği bir bilim adamı itiraf ediyor. Bu gerçeğin farkına varabilmek için yüz yıl sonrasını beklemeye hiç gerek yok, zaten yaşadığımız dünya yaşanılmaz hale geldi. Küresel baronlar yaşam alanlarımızın tamamını etki altına alıp başkalaştırdılar. Buğdayın, meyvenin, sebzenin, vazgeçilmezlerimiz arasında yer alan etin genetiği değiştirildi ve bu ürünler artık sağlığımızı tehdit eder hale geldi. Sadece insanın değil yiyip içtiğimiz ürünlerin de fıtratı bozuldu. Ne toprak toprak olarak ne su su olarak ne meyve meyve olarak kalabildi. Her şey özünden koparıldı. Yaşamımızı sürdürebilmek için tükettiğimiz ürünler tüketim ağının bir parçası haline getirildi. Küresel baronlar, bütün formüllerini daha iyi bir yaşam için değil daha fazla kazanabilmek için geliştiriyorlar. Soluduğumuz hava envayi çeşit zehir barındırıyor, içtiğimiz su ve ürünlerimizi yetiştirdiğimiz toprak fıtratlarından uzaklaştırılarak zararlı hale getirildi. Evrende yer kaplayan her şey insanoğlunun istilasına uğradı ve başkalaştı.
Yaşadığımız dünyada sadece tükettiğimiz ürünlerin değil insanın fıtratı da bozuldu. İnsan genetik olarak taşıdığı şefkat, adalet, merhamet ve sevgi gibi değerlerden vazgeçin şiddetin sembolü haline geldi. Bu durum biz ve ötekiler ayrımının ortaya çıkmasına neden oldu. Faşizan bir düşünce ile hareket eden küresel zihniyet ise dünyanın efendiliğine soyunup Allah’ın koyduğu nizamı değiştirmeye kalktı. Eşyayı kutsayıp insanı alaşağı eden bu zihniyet, mustazafların üzerine basarak, varlığını sürdürmeye devam etti. Peki, sonra ne oldu? Sonra insanı ve yeryüzünü ayakta tutan adalet yerle bir edildi. Adaletin sarsıldığı noktada ise dünya yaşanılmaz bir mekâna dönüştü ve insan varlığını sürdürebilmek için başka bir yaşam alanı aramaya başladı.
İnsan ihtiraslarına yenik düştü. İnsan sevgisizliğine yenik düştü. İnsan hainliğine yenik düştü. İnsan kendi elleriyle kazdığı kuyuya düştü. Dünyayı yaşanılmak hale getirdikten sonra ne yapacağını düşünmeye başladı. Sanki Allah’ın kendisine bahşettiği imkânlar, ihtiyaçlarını karşılama noktasında yetersiz kalmış gibi uzayda kendine yer edinmeye çalıştı. İnsan ihtiraslarının peşinde koşmaya devam etti. Mazlumları öldürdü, çocukları katletti, toprağı suyu havayı bozdu ve sonra da dünyayı yaşanılmaz ilan edip çareler aramaya başladı ne garip!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.