Bunlara Cevap Verebilecek Biri Var mı?
Yüksek büyük anormal, üstelik çirkin binalarla övünmek sağduyuya aykırıdır. Binalar, şehirler ölçülü ve mutlaka güzel olmalıdır. En büyük ve yüksek bina, en büyük köprü, en büyük havaalanı… Bunlar akılsızca övünmelerdir. Mimarlık, şehircilik, bayındırlık hizmetleri bilgeliğin ışığında ve rehberliğiyle yapılmalıdır.
Her şey insanların mutluluğuna, huzuruna, güvenine, boyutuna, fıtratına uygun şekilde yapılmalıdır.
Her vatandaşa iki anahtar, biri ev ötekisi otomobil felsefesi çok yanlıştır. Doğrusu: Her vatandaşa huzur, mutluluk, refah, güven vereceğiz olmalıdır.
Bir tacirin, iş adamının sermayesinin önemli bir kısmını meskene yatırması bilgeliğe ve sağlam akla aykırıdır. Eve yatırılan para donar, bir işe yaramaz. İyi bir evde kira ile oturmak, sermayesi ile ticaret ve üretim yapıp para kazanmak daha kârlıdır. Yahudilerin bir kısmı böyle yapar.
Haddinden fazla otomobil bela ve âfet olmuştur. İstanbulda bunu görüyor ve yaşıyoruz. Dünya işlerinde bizden akıllı ve tedbirli olan Danimarkalılar, Hollandalılar, otomobilden çok bisiklet kullanıyor.
Türkiye binaya, otomobile, lükse, israfa trilyonlarca dolar yatırmıştır. Bu paranın yarısını sanayi işlerinde akıllıca kullanmış olsaydık; şu anda Güney Kore, Japonya ve Almanya ile yarışabilirdik.
Fransa, Almanya gibi Avrupa ülkeleri buğday ihraç ederken, onlardan fazla toprağı olan Türkiye niçin buğday ithal etmek zorunda kalıyor? Bu, akıllılıktan mı, ahmaklıktan mı ileri geliyor?
Bizim gibi bir doğu ve Asya ülkesi olan Japonya çok ilerledi, çok güçlendi de biz niçin onlar kadar ilerleyemedik, güçlenemedik. Fesi atıp şapka giyerek, bin yıllık millî yazımızı yasaklayıp Latin yazısına geçerek medenileşilemeyeceğini, terakki edilemeyeceğini hâlâ anlayamayacak mıyız?
Japonlar kendi zor ve çetrefil yazı sistemlerini niçin değiştirmediler?
İsrail niçin İbranî yazısını kullanmaya devam ediyor?
Sözde okumuşlarımız, elitlerimiz tarihî kopuklukların ve ârızaların; devletleri, ülkeleri, toplumları geri bıraktığını, frenlediğini hâlâ idrak etmeyecekler mi?
Kalkınmaya bizden sonra başlayan, nüfusu ve yüzölçümü bizden küçük olan Güney Kore dünya çapında bir otomobil ve elektronik sanayii kurdu da biz bu iki sektörde niçin dibe düştük, nal topluyoruz? Bu sorunun cevabını kim verecek?
Türkiye’nin 2016 yılına ait şeffaflık ve temizlik notu, 100 üzerinde 41 iken, yani sınıfı geçer notu alamazken; Danimarka’nın 90, Yeni Zelanda’nın 90, Finlandiya’nın 89, İsveç’in 88, İsviçre’nin 86, Norveç’in 85, Singapur’un 84, Hollanda’nın 83, Kanada’nın 82, Almanya’nın 81’dir. Şeffaflık ve temizlik üst listesinde bir tek İslam ülkesi yoktur. Bunun mânası ne demektir? (İnternetten şeffaflık ve transparency kelimeleriyle arayıp bilgi edinmenizi tavsiye ediyorum.)
Türkiyenin medyası, aydınları, seçkinleri bu şeffaflık konusunu niçin tartışmıyor?
2016 uluslararası Olimpiyat müsabakalarında İngiltere dünya ikincisi oldu da, Türkiye niçin dibe düştü?
Yine aynı yıl yapılan PİSA eğitim yarışmasında, 70 küsur ülke içinde Singapur dünya birincisi oldu da, Türkiye niçin 50 küsuruncu oldu?
Medeniyetin ölçüsü yüksek binalar, uzun köprüler, otoyolları, havaalanları, otomobiller, tüneller midir; yoksa ilim, irfan, eğitim, ilmî araştırmalar, kütüphaneler, edebiyat, sanat, mimarlık, ahlak, fazilet, hikmet, adalet, güvenlik, emanetleri ehline vermek gibi değerler midir?
İngiltere kraliçesi 1952’de tahta çıktı, hâlâ o makamda bulunuyor.
İngiltere insan haklarının, demokrasinin, hürriyetin beşiği ve orada laiklik yok, din-devlet birliği var, bu nasıl oluyor?
Sakın, laiklik olmazsa demokrasi ve hürriyet de olmaz iddiası yalan, balon ve safsata olmasın?
Bazı bedbaht kadınlara resmî fahişelik vesikası vererek, onların KDV’li yasal seks köleliği yapmasına izin vermek kadınlığın şerefiyle, haysiyetiyle ve hürriyetiyle bağdaşır mı?
Yeni nesillerin, 1928’den önce ölmüş atalarının dedelerinin Türkçe kabir kitâbelerini okuyamayacak derecede kara câhil kalmaları ilerilik midir, gerilik midir?
M. Kemal’in ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizm ideolojisi Türkiye devletinin, ülkesinin, halkının yararına mıdır, zararına mı?
Yukarıda 400 küsur kelimelik kısa bir yazı kaleme almış, bazı sorular sormuş bulunuyorum. Bunların tamamına, bendenize küfür etmeden, saldırmadan, çamur atmadan medenîce cevap verebilecek biri var mıdır?
Sorularım cevapsız mı kalacak?