Mü’minler Kardeştir
Mü’minler senin kardeşindir. Onları seveceksin. Resulullah (Salat ve selam olsan ona) “Siz birbirinizi sevmedikçe (gerçek olgun) Müslüman olamazsınız” buyurmuştur.
İman kardeşliğini Allah kurmuştur. Kur’anda “Hiç şüphe yok ki, mü’minler kardeştir” buyrulmaktadır. Bu kardeşliği güçlendir, ayakta tut; sakın bozma, zedeleme, ona zarar verme, gölge düşürme.
Mü’mine, kardeşine düşmanlık etme.
Mü’minde günah, kötülük, hatâ varsa, sadece günahına ve kötülüğüne karşı ol; tamamını dışlarsan, imanını da dışlamış olursun. İman dışlanmaz.
Peygamberimiz “Mazlum olsun, zalim olsun mü’mine yardım et” buyurmuş, zalim Müslümana nasıl yardım edebiliriz sorusuna, “Elini onun eli üzerine koymak suretiyle, yani zulmüne engel olarak” cevabını vermişler.
Mü’min kardeşine merhamet et. Ona yardımcı ol.
Mü’mine hayırlı dua et.
Ona belâ okuma, ıslahını iste. Onun ıslahını isterken, bu duanın içine kendini ve bütün mü’minleri kat.
Sakın, kâfire yumuşak ve tatlı muamele edip de, mü’mine sert, kırıcı, haşin muamele etme. Bu büyük bir dengesizliktir.
Mü’mini en güzel, en uygun, en münasip şekilde mümkün olduğunca kırmadan, gücendirmeden uyar, aydınlat, bilgilendir.
Mü’mine selam ver.
Mü’min komşunun kurdu değil, meleği ol.
Gayr-i müslim komşularına da iyi ol.
Komşu olmayan mü’minlerin, hepsinin meleği ol.
Meşreb farklılıkları yüzünden mü’mine kızma, düşmanlık etme. Asıl temel kardeşlik imandadır; cemaatte ve tarikatte değildir.
Bütün mü’minler kardeştir. Aralarında farklılık, ihtilaf, niza olanlar has kardeştir. Anlayabiliyor musun?
Şeytana, mü’min kardeşinle arana girmesine izin ve fırsat verme.
Mü’min sana eziyet ederse, dişini sık tahammül ve sabr et.
Mü’min sana kötülük yaparsa sen ona iyilik yapmaya çalış.
Mü’minler arasında fitne ve fesat çıkartma.
Mü’min senin cemaatinden ve tarikatından değilse, o bizden değildir deme. Bütün mü’minler tek bir Ümmettir ve hepsi bizdendir.
Mü’min ağlarsa onun gözyaşlarını sil.
Uzaklardaki bir mü’minin ayağına diken batsa, sen onun acısını yüreğinde hisset.
Cahil mümin ile sen de cahil olma.
Kaba ise sen ince ol.
O sabırsız ise sen sabırlı ol.
AllahüTealamü’min kardeşine, onun gıyabında yaptığın duaları, fazl ve keremiyle kabul edecektir, kardeşin için dua et.
Mü’minin gıybetini yapma, ona iftira etme, ona dil uzatma.
Mü’minin gizli ayıp ve günahlarını araştırma, tecessüs etme. Bu büyük günahtır.
Mü’minin gizli ayıp ve günahlarını öğrenirsen bunları ifşa etme, gizle, sakla. İfşa edersen günün birinde sen de rezil ve rüsvay olursun.
Mü’mine yalan söyleme, onu aldatma. Resul-i Kibriya Efendimiz “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır.
Mü’min kardeşine taqiyye ve kitman yapma. Böyle bir şey onu aldatmak olur.
Taqiyye ve kitman yapana güvenilmez. Taqiyyecilere ve kitmancılara karşı ihtiyatlı olmak, tedbir almak, tuzaklarına düşmemek gerekir.
Mü’min senin şeyhinin, hocanın, tarikatinin, büyüğünün, sevdiğinin aleyhinde konuşuyorsa; bu yüzden ona düşmanlık etme, nasibi yokmuş de geç, sakın fitne fesat çıkartma.
Peygamberin siyretine bak, kaba saba insanlara karşı ne kadar halim ve selim hareket etmiştir, ibret al.
Bilmeyen mü’mini aydınlat.
Mü’minin gönül kıblesini yıkma.
Günahkar diye mü’mini büsbütün terk etme.
Her hâlükârda hikmetle, sabırla, tahammülle, kardeşlikle hareket et.
***
Müslümanlar arasındaki yanlışlıkları tenkit ederken, bunu isim vererek, şahıslara çatarak yaparsan, polemik çıkar. Polemik fitne getirir.
Tenkitlerini mümkün olduğu kadar anonim (isimsiz) yap.
Mü’mine galiz, şedit hareket etme.
İlle de tenkit etmen gerekiyorsa, çok kibar ve yumuşak bir üslup kullan, beyefendi de, müsaadenizle de, istirham ederim de; centilmence hareket et.
Dinden çıktığına dair sağlam ve geçerli fetva yoksa,Ehl-i Kıbleyi, Ehl-i Salatı küfürle, irtidatla suçlama. Mü’mini tekfir edenin kendisi kâfir olur.
İki kere iki eder dört derecesinde sağlam, müttefakun aleyh konular dışında kendi nefsin ve hevan ile fetva verme, ictihad yapmaya kalkma.
Elinde çok sağlam gerekçeler varsa, şahıs ismi vermeden, “Böyle sözler ve hareketler kişiyi küfre götürebilir” diyebilirsin.
Müslümanların başına gelen büyük felaketlerin sebebi iman kardeşliğinin zedelenmesi, Ümmet birliğinin yıkılması, Hilafetin yıkılması, Müslümanların cahil kalmasıdır.
Hepimizin kuralı şu olsun: İman kardeşliğini kuvvetlendirelim… Ümmet birliğini kuralım… Resulullah efendimizin bu devirde vekili, vârisi, halifesi durumunda olan sâlih, muhlis, muttaqi, muslih, râşid bir İmam’a itaat ve biat edelim… Tefrikaya (parçalanmaya), çekişmeye, tepişmeye, bölünmeye, çözülmeye yol açacak sözlerden, fiillerden, fitnelerden uzak duralım… Dinî konularda Fırka-i NâciyeEhl-i Sünnet ve Cemaat Sevad-ı Âzam dairesi içinde olalım…
Mü’minlerle kardeş olalım ama bid’atlere, dalaletlere (sapıklıklara), yanlışlara, hatâlara, sapmalara razı olmayalım. Kardeşlerimizi en uygun, en güzel, en olumlu üslup ile uyaralım, ikaz edelim.