Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) “Güçlü mü’min zayıf mü’minden hayırlıdır” buyurmuştur. Güç kaynakları nelerdir? Tahkikî sahih iman… Faydalı ilimler… İrfan… İhlâs… Hikmet… Güzel ahlak… Akl-ı selim… Firaset… Faziletler… Birlik ve beraberlik… Râşid bir İmam’a itaat ve biat etmek… İşleri ehliyetli ve güvenilir kimselerle istişare ederek görmek… Emanetleri ehliyetli kimselere vermek… Gücü gideren, zayıf düşüren şeyler: Cahillik… Parçalanmış bölünmüş olmak… Tefrika… Nefs-i emmâresine tâbi olmak… Din sömürüsü… Cemaat ve tarikat holiganlığı, militanlığı yapmak… Lüks, israf, aşırı tüketim, gösteriş, gurur kibir bataklıklarına düşmek… Bunlardan kaçınalım… Allahtan sabır ve namazla yardım istemek, mü’mini güçlendirir… Mü’minler güçlü olurlarsa, Allah’ın izni ile çok sayıdaki düşmanı yenebilirler…
***

YAZILARIMA DAİR

MÜSLÜMAN kamuoyuna hürmetle arz ederim:
Yazılarımın edebî kıymeti, konuların derinliğine işlenmiş olması, yüksek bir üslûba sahip bulunması ve bunlara benzer hususlarda hiçbir iddiam yoktur. Sadece tek bir iddiam vardır, o da, temas ettiğim konuların Müslümanlar için çok önemli, çok hayatî, çok yararlı olduğudur. Bundan dolayı nefsime pay çıkartmam. Böyle bir şey fakir için beyinsizlik olur. Çok akıllı olmasam da bu beyinsizliği işlememem gerekir.
Hangi konuları işliyorum: İman… Tashih-i itikad… İhlas… Beş vakit namazın dosdoğru kılınması… Cemaat… Kur’anın emirlerine uymak, yasaklarından kaçınmak, öğütlerine kulak verip tutmak… Şeriat… Sünnet… Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) biz Müslümanlar ve bütün insanlık için en güzel örnek ve model olduğu ve ona iman edip yolundan gidenlerin Allahın Fazlı ve Keremi ile kurtulacağı… Ümmet birliği ve ittihad-ı İslam… Râşid, âdil, muktedir, müdebbir bir Halifeye biat ve itaat… Fitne, fesat, tefrika çıkartmaktan çekinmek… Güçlü ve vasıflı Müslüman olmak… İsraf, zina, bina, riba ve diğer bütün azgınlıklardan uzak durmak… Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmak… Tesettür… Yüksek İslam ahlakı… İslam hikmeti… Nefs-i emmaresiyle büyük cihad yapmak… Allah için sevmek, Allah için buğz etmek… Bu konular, bu başlıklar çok önemlidir. Bendeniz bunları dile getirmekle, halka hatırlatmakla yükümlüyüm. Min gayri haddin bu vazifeyi elimden geldiği kadar yerine getirmeye çalışıyorum.
Bu satırları yazmama, bir zatın “Bu herif, Mızraklı İlmihal gibi yazıyor” sözleri sebep olmuştur. Kendisine selam ederim. Benim gibi yaşlı bir kimseye herif demesi İslam terbiyesine uygun değildir. Bu adam demeliydi. Mızraklı ilmihal, kadın erkek her Müslümanın mutlaka öğrenmesi ve bilmesi gereken temel İslam bilgilerini öğreten çok mübarek ve feyizli bir kitaptır. Yazılarımın ona benzemesi benim için bir kusur değil, (nefsime pay çıkartmamak şartıyla) iftihar vesilesidir.
Müslüman kamuoyuna selam ve hürmetle arz olunur. 
***

BİR VAKIF KURMAYI DÜŞÜNÜYORUM

İmana / İslama / Kur’ana / Tevhide / Sünnet-i seniyyeye / Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeye / İttihad-ı İslama / Ümmet birliğine / Hilafet-i Uzmaya / İslam ahlakına / İslam hikmetine / İslam medeniyetine / uhuvvet-i imaniyeye / Vasıflı Müslüman yetiştirmek için gerçek İslam medreseleri ve mektepleri açılmasına / Müslümanları uyaracak aydınlatacak bilgilendirecek yayınlar konularında hizmet edecek ve daha nice önemli, lüzumlu, zaruri faaliyetler yapacak bir vakıf kurmayı düşünüyorum. Maddî bir imkanım ve gücüm yoktur. Halen ikamet etmekte bulunduğum apartman dairesine buraya vakf edebilirim. 
Bu vakıf kesinlikle Fırka-i NâciyeEhl-i Sünnet ve Cemaat Sevad-ı Âzam İslamlığına hizmet edecektir. Her türlü bid’atten, reformdan, dinde yenilikten, dinde değişimden, İslamcılıktan, Tarihsellikten, light ve ılımlı İslam tuzağından, İslam Protestanlığından, din sömürüsünden uzak olacaktır. 
Vakıf müdürüne ve idarecilerine ücret, maaş, menfaat verilmeyecektir. Sadece, birkaç idareci ve çalışana geçimleri için maaş ödenecektir.
Vakıf sekter zihniyete ve holiganlıklara kapalı olacaktır.
Vakıf hiçbir şekilde din sömürüsüne, mukaddesat bezirganlığına bulaşmayacaktır.
Vakıfta sadece ve sadece ehliyetli ve liyakatli kimseler hizmet edecektir.
Birtakım eşkıya ve haşaratın vakfı ele geçirip imkanlarını yağmalamasına karşı sıkı tedbirler alınacaktır.
Vakıf politikanın üstünde ve dışında kalacaktır.
Vakıf şu veya bu cemaatin veya grubun emrinde ve hizmetinde olmayacak, Din-i Mübin’e ve Ümmet-i Muhammed’in bütününe hizmet edecektir.
Vakıf kesinlikle zekat toplayamayacaktır. (Zekat sandığı kuracaksa, zekatları vekaleten eman olarak alacaktır, genel bütçesine koymayacaktır ve fıkha uygun olarak hakkedenlere temlik etmek suretiyle dağıtacaktır.)
Vakfa (haddi aşmamak şartıyla) hangi ismi koymak uygun olur?
Bu konuda olumlu fikirleri, görüşleri, teklifleri, temennileri olup da bildirmek isteyen kardeşlerimiz, Millî Gazete vasıtasıyla bildirirlerse memnun, müteşekkir ve minnettar olurum. Selam ve hürmetlerimle.

Kitap İmza Günü

ÖNÜMÜZDEKİ 3 Haziran cumartesi günü öğleden sonra saat 3 ile 7 arasında Beyazıt kitap fuarındaki 147 numaralı BEDİR Yayınevi standında kitap imzalayacağım.