İslam coğrafyasında çıkan pek çok krizin altında olduğu gibi Katar krizinin altında da hiç şüphesiz Siyonizm var.

ABD Başkanı Trump’ın İsrail’i ziyareti sırasında “Ağlama Duvarı” önünde başındaki “kipa” ile verdiği pozlar aslında bu krizin habercisi gibiydi!

KipalıTrump “Ağlama Duvarı”nı ziyaret eden ilk ABD Başkanı olmaktan “şeref duyduğunu” söylerken içimize “kurt düşmüş” ve bu şerefin(!) İslam âlemine nelere mal olacağını düşünmüştük.

Aradan çok geçmedi Katar krizi patlak verdi!

 

Siyonizm ile el ele veren ABD Başkanı Trump’ın İsrail ziyareti meyvelerini vermeye başlamış bulunuyor. Son günlerde yaşanan gelişmeleri özetlersek bakın “nasıl bir tablo” ile karşı karşıyayız.

ABD bir yandan Suudi Arabistan’a “milyar dolarlık silah” satışı yapıyor, bir yandan Müslüman ülkeleri “birbirine düşman” haline getirtiyor, bir yandan da İran’a uçak satışına hazırlanıyor.

Yani “bir taşla iki kuş vurma” politikasını aşmış gözüküyor ve “bir taşla onlarca kuş” vurmanın hazırlıkları içine girmiş bulunuyor.

 

İslam âleminin “kabuk tutmuş” yaralarını kaşıyarak yeniden “kanar hale” gelmesi için elinden ne gelirse yapıyor ve İslam âlemini ABD silah sanayini ayakta tutan en önemli saik haline getiriyor.

“Tavşana kaç, tazıya tut” örneğinde olduğu gibi Müslüman ülkeleri birbirlerine kırdırarak pek çok yönden kazançlı çıkıyor.

Bu arada en aklı başında açıklama her zaman olduğu gibi yine Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan geliyor.

 

Karamollaoğlu şu sözleri ile adeta tarihe ışık tutuyor:

“ABD bu silahları ne için veriyor? Kendi menfaatlerini koruyasınız diye değil ABD’nin menfaatleri için birbirinizi yiyesiniz diye veriyor. Bunu idrak etmemek olur mu?”

Bunu idrak etmemek elbette olmaz ama ne yazık ki çoğu yerde bu idrakten en ufacık bir emare görülmüyor. Maalesef Müslüman ülkeler “kendi menfaatlerini koruyormuş” zannı ile “ABD’nin menfaatleri” için birbirlerini yiyorlar. 

Amerikan silah sanayi kazanıyorsa, Müslümanlar birbirini yiyorsa, “Siyonizm’in istediği olmuyor da ne oluyor” dersiniz?