Çocuk kandırır gibi!

Türkiye’nin bütün muhalefetine rağmen PYD ve YPG gibi terör örgütü PKK’nın uzantılarına “silah yardımını” sürdüren ABD adeta “çocuk kandırır” gibi açıklamalar yapıyor.

YPG’ye verilen silahların “DEAŞ yenilince” geri alınacağını söylüyor! Ayrıca YPG’ye verilen silahlarla ilgili olarak Türkiye’ye her ay “düzenli olarak bilgi” iletileceğini duyuruyor.

Hangi aklı başında insan bu yalanlara inanır ki!

Adamlar bir türlü terör örgütünün uzantıları halindeki yapılanmalara “sırt çevirmeyi” düşünmüyorlar.

Onlarla “selamı sabahı kesme” gibi bir niyet taşımıyorlar.

Terör örgütü PKK’nın uzantıları olan PYD ve YPG ile “içli dışlı” olmayı sürdürüyorlar ve bu arada Türkiye’nin ağzına da “bir parmak bal çalmayı” ihmal etmiyorlar.

Türkiye’nin stratejik ortak ve müttefikleri olduğunu kaydedip silahların “geçici olarak” verildiğini savunuyorlar.

Hatırlarsanız daha önce de bölgeye silah göndermişler ve ardından “izini kaybettiklerini” açıklamışlardı.

O izini kaybettiklerini söyledikleri silahların büyük bir bölümü “güneydoğu” bölgemizde ele geçiyor.

Yani izleri kaybolmamış hâlâ faaliyet halindeler.

Bugün DEAŞ ile mücadele bağlamında gönderilen silahların da yarın güneydoğu bölgemizde arz-ı endam edeceğinden hiç şüphemiz yok.

Bunun “danışıklı bir dövüş” olduğunun bilincindeyiz.

Amaçları belli!

Bölge ülkelerini “yeniden şekillendirmek” istiyorlar.

Bir devlet yerine bir sürü devletçik kurulmasını sağlayarak kontrolü ellerinde tutmak hevesindeler.

Bu arada Türkiye’yi de “çantadaki keklik” ya da “sepetteki üzüm” gibi görerek “oyalamaya” devam ediyorlar.

“O silahlar size karşı kullanılmayacak, DEAŞ temizlendikten sonra geri alınacak” diye söz üstüne söz veriyorlar.

Ama bu sözlerin bir değerinin olmadığını biliyoruz.

Bu sözlerin “kalp paradan” farkı yok.

Bugüne kadar verdikleri hangi silahı geri alabilmişler de bunları da geri alacaklar.

Bölgemizde daha önce dağıttıkları silahlar bugün nasıl terör örgütünün eline geçtiyse şimdi verdikleri silahlarda aynı şekilde terör örgütüne malzeme olacaktır.

Umarız ülke yönetiminde söz sahibi olanlar da bu tür açıklamalar karşısında bizim gibi tepki verir ve böyle yalanlara karınlarının tok olduğunu gösterirler.

“Olumlu adım” falan deyip gezmezler!