Japonlar Yapar Biz Alırız
Japonlar, Güney Koreliler, Çinliler, Almanlar aval aval salak salak ahmak ahmak üretir; biz Türkiyeliler akıllıca, bilgece, adam gibi, süper zekice kapış kapış çılgınlar gibi satın alırız.
* Aynı yemek ucuz bir lokantada 25 lira. Dekorasyonlu pahalı lokantada 100 lira. Adam, yemeğimin yanına garnitür olarak biraz dekorasyon, ayna, yaldız, granit, kristal püresi koyunuz demiş ama zırnık vermemişler.
* Genç karı koca, bir de çocukları var. İkisi de özel sektörde çalışıyor. Aylık gelirleri 13 bin lira. O kadar çok israf ediyorlar ki, ayın sonunu zor getiriyorlar. İsraf, lüks, saçıp savurma parayı bereketsiz hale getiriyor. İsraf, nimetin zevaline, elden gitmesine sebep olur. Müsriflere (saçıp savuranlara) duyurulur.
* Fatih beyin talebi üzerine, ileride İstanbul usulü piknik nasıl yapılır konulu bir yazı kaleme alacağım. İstanbul pikniğinde mangal yoktur, mosmor oluncaya kadar üflemek yoktur. Akşam eve dönerken mangalın ateşli küllerini dökmek yoktur… Evde hazırlanmış soğuk yemekler yenir. Çay için küçük bir ocak…
* 15 Temmuz darbesinin önlenememesinin en büyük sorumlusu, dinlerarası diyalog ve hoşgörü cereyanına, bu devirde üç ibrahimî din vardır, üçünün bağlıları da ehl-i necat ve ehl-Cennettir bozuk inancına karşı çıkmayan, halkı uyarmayan Diyanet’tir.
* Tekrar uyarıyorum: Müslümanlar tek bir Ümmet çatısı altında toplanmazlarsa, Ümmet hiyerarşisi içinde yerlerini alıp vazifelerini yapmazlarsa, güçlerini birleştirmezlerse, bütün mü’minler kardeş olmazsa, ortak bir plan program proje hazırlanıp ona göre çalışılmazsa, râşid bir İmam’a biat ve itaat edilmezse Suriye Müslümanlarının durumuna düşeriz.
* Arivistler kesinlikle gerçek hizmetkar değildir. Onlar kendilerini İslam hizmetkarı gibi gösterseler de, gerçekte değildirler. Arivist haşaratı ve eşkıyayı saf harici etmedikçe, bünyemizden kusup atmadıkça bizim için kurtuluş ve selamet yoktur.
* Mal, para, servet, zenginlik, çoluk çocuk… Bunlar hep fitnedir. Fitne imtihan demektir. Ne mutlu bu imtihanı yüz akı ile verebilenlere.
* Muhtelefün fih mesail yüzünden mü’minlere düşmanlık edenler, hır gür çıkartanlar günahkardır, suçludur, fitneci ve fesatçıdır.
* Sakal bırakmak Sünnettir. Sakalı yüzünden gurura ve kibre düşmek haramdır.
* Kimseyi hor görme ve onu peşinen Cehenneme yollama. Ne biliyorsun, belki âhir ömründe tevbe edecek ve Allahın izniyle, keremiyle, fazlıyla Cennete girenlerden olacak…
* Camie lüks, sıcak sulu, konforlu, modern WC yapılması için tanıdıklarımdan para toplamamı isteyen bir zata: WC benim ve Müslümanların işi değildir. Belediye yaptırsın. Din iman elden giderken hela ile uğraşacak kadar akılsız değilim.
* Birine: Keşke paran kadar aklın da olsaydı.
* Damat adayının, kendisine “Demin arz ettiğiniz gibi” dediği kayın peder adayına: Nişanı hemen bozun, damadı uzaklaştırın.
* Atasözü: Kızını dövmeyen ileride dizini döver.
* Kasıntılı birine: Fazla kasılma!.. Kasıla kasıla bir gün gelecek zembereğin boşalacak, yayların dişlilerin cıvataların somunların contaların etrafa savrulacak.
* Camiin hoparlörünü sonuna kadar açmıştı. Öyle ki, neredeyse civardaki evlerin binaların camları kırılacaktı.
* Kocaman tam ekmeği bayatladı diye çöpe atmışlar. Bu israfları ve günahları yüzünden evde bet bereket kalmamış. Sonra da aptal aptal, salak salak, ne yaptık da bereketimiz gitti diye soruyorlarmış.
* Kuş yuvası yıkanın evi yıkılır. Bu tecrübe ile sabittir. Bir kadın, Edremit taraflarında bir yerde, kir pas oluyor diye kırlangıç yuvasını yıkmış, yavrular ölmüş, ana baba kuşlar perişan olmuş. Yıkmadan önce komşusu yapma etme demiş ama laf dinletememiş… Sonra ne mi olmuş?.. Ertesi sene o
kuş yuvası yıkan aile tarumar olmuş, yaza tatile gelememiş.
* Bu memlekette işlenen bütün suçlardan devlet sorumludur. Evet baş sorumlu odur. Hırsızlık, cinayet, dolandırıcılık, ırza namusa tecavüz, uyuşturucu, hortumculuk… Suçluları gereği gibi cezalandırmadığı, suçları önleyecek şekilde ağır cezalar vermediği için. Devlet bazı vak’alarda kendini aklayabilirse sadece onların vebalinden kurtulur.