“Onur” = “Adalet”
Al CHP’nin “Adalet”ini, vur LGBTİ’nin “Onur”una.
O “onur” dedikleri şey, nasıl insanın, ailenin onur, iffet ve haysiyetine karşı açık ve kaba bir saldırı ise, CHP’nin “Adalet” dediği şey de öyle bir şeydir.
CHP’nin “Adalet dediği şey, olsa olsa “Hitler’in, Stalin’in adaleti olur. Bu adalet “İstiklal Mahkemeleri”nin adaleti olur, Yassıada, Kenan Evren, Engizisyon adaleti olur! “İstiklal Mahkemeleri” diye Müslüman ahaliyi nasıl esarete mahkûm ettiklerini tarih okuyan herkes bilir. İstiklal harbine can ve ruh veren bir imanı ve halkı nasıl ötekileştirdiklerini tarih yazar!
“Bülbüllere emir var, lisan öğren vakvak”tan. Bu anlamda Kılıçdaroğlu’nun “Adalet yürüyüşü” aslında bir mizah romanına ya da tiyatrosuna konu olacak bir şovdan başka bir şey değil.
Bakın, bu LGBTİ’lilerin onur yürüyüşü bariyeri aşılsın, isteyecekleri, fahişeler için özel bir gün. Adına “Valentino day” gibi bir şey derler, sonra da İstanbul’u Rio de Janerio’ya dönüştürmek isterler. “Faşingin merkezi Rio değil İstanbul” diye bayrak açarlar..
Ellerinden gelse LGBT camii de açarlar. “LGBT’li imam” hayali kurarlar. Travesti bir imam, ya da dövmeli, piercingli, bir kadın, bir erkek, eş imamlı, müzikli, korolu, danslı bir cemaat..
Almanya’da FETÖ’nün imamının destek verdiği cemaat böyle bir cemaat. LGBT’li cemevi, tevbe estağfirullah!
Bu böyle gitmez. 2020’den önce batıda da, uyuşturucu ve LGBT akımına karşı, aile ve toplumu savunan hareketler ortaya çıkacak. Bunlar bugün kendileri bu mücadeleye başlamadan hastalıklarını İslam dünyasına bulaştırmaya çalışıyorlar..
Bakın, uyuşturucu, fuhuş ve kumar... Bunlar Şeytanın üç savaşçısı. PKK, FETÖ, DAEŞ, LGBT ya da Bonzai, sonuçta hepsi aynı karanlık odaklara hizmet ediyor.. LGBT’yi “onur”la, Bonzai’yi “özgürlük”le, “sekülerleşme” ile, darbe ve terörü “Adalet” ile maskelemeye çalışıyorlar.. Porno sektörü bunların elinde, “Pembe diziler”, “Pembe romanlar”, o abuk sabuk yarışma, eğlence, evlilik programlarının arkasında da yine aynı lobi var.. Aileyi ve gençleri hedef alıyorlar.. Birtakım değerli kavramların içini boşaltıyorlar, gündemi saptırıyorlar..
Bunlar Hz. Lut’a ihanet eden kavmin çocukları.. Kur’an’ın, Hz. Musa’nın, Hz. Lut’un lanet ettiği bir topluluk. Sodom ve Gomorra’nın çocukları bunlar. Gavurdağı eteklerinde Gavur gölünde helak olan kavmin mirasçıları.
Kılıçdaroğlu, Gülen, PKK/PYD/HDP’yi kimler destekliyorsa, LGBT’nin de arkasında onlar var. Bunlar o “Topyekûn savaş”ın askerleri. Bunların arkasındaki STK’lar, sermaye, siyaset esnafı, media, hani şu Gezi bileşenleri hepsi aynı “Cemaat”ten. Namı diğer aynı “CIAmate” veya “The Cemaat”dan. Aynı yerden besleniyor ve aynı makama hizmet ediyorlar.
Kılıçdaroğlu aslında bir kumar oynuyor. “Şecaat arz ediyor” ama korkuyor da. Mezardan geçerken ıslık çalan adamı hatırlatıyor..
Kılıçdaroğlu, kendisi siyasi bir oligark! O makama nasıl geldiği, gidenin nasıl gittiği belli.
İslam toplumunda bu kadar çok “aşk”tan söz edilmesi doğrusu canımı sıkmıyor değil! Zaten artık körfez ülkelerinin zenginlerini bırakın bizim para babaları için de bu hikayeler giderek olağanlaşmaya başladı bile. Türkiye’den Mikanos’a giden az değil. Sıradan bir meraktan ötesi söz konusu çoğu için. Bunlar giderek Akdeniz ve Ege sahillerinde de bir çıplaklar kampı isteyecekler. Zaten Antalya’daki turistik bölgelerde bunu aratmayacak eğlence, parti ve animasyonlar yok değil.
Antalya’da CHP’li belediye bira festivali yapmıyor muydu? Türkiye’yi CHP’ye teslim edin, Bodrum Mikanos’un yerini alsın. Turizmden iyi para vururuz!?
CHP ve HDP’lilere kalsa, TBMM’de LGBT komisyon kurar! Mecliste “Onur günü” için özel oturum isterler! “CHP’nin adalet yürüyüşü”nün varacağı son nokta orası.
Bu yürüyüşte “Adalet”ten başka bayrak ve pankart taşımamalarının sebebi bu. Yoksa Anarşistler, LGBT’liler “Onurları için Adalet” isteyebilirler, vur patlasın, çal oynasın bu yürüyüşe katılıp renk ve canlılık katabilirlerdi..
Kılıçdaroğlu parti içi demokrasi ve adalet konusunda nasıl bir kişilik bilmeyen var mı? Moğultay ile aynı gelenekten gelmiyor mu? Onun adalet anlayışı nasıl bir adalet anlayışı idi?.
Kılıçdaroğlu bundan sonra hep “Kaseddaroğlu” olarak anılacak. Bir okurum Kılıçdaroğlu’na bayram mesajını CD ve kaset olarak göndermek istediğini söylüyordu. “Sakın” dedim. Adamın yüreğine iner.. Ama sonunda “kasetle gelen, USB ile gider”
Oltalarına “Onur” ve “Adalet”i takanlar, avlanmaya giderken avlanacaklarını hiç düşünmüyorlar.. “Ava giden avlanır”. Farkında değiller ama, kaçtıklarını sandıkları şeye doğru koşuyorlar..
LGBT gösterileri sadece İzmir ve Mersin’de yapılabildi. İzmir CHP’nin kalesi. Mersin’de CHP-MHP koalisyonu böyle bir edepsizlik için yeterliydi. İstanbul’da çabaları akim kaldı. Ama bu vesile ile kim kimdir, kim kimlerle beraberdi tüm ayrıntıları ile izlendi.
Şimdi Anarşistler, LGBT’liler, PKK’lılar, DHKP-C’liler ve FETÖ’cüler, tüm gezi bileşenlerinden akıllarını başlarına toplamayan, öfkeleri akıllarından büyük, oynanan oyunun farkında olmayanlar büyük bir heyecan ve aşkla, CHP ve Kılıçdaroğlu’nu bekliyorlar. Ve tabii, 15 Temmuz öncesi tüm dünyadan bölgeye gelen siyasi gözlemciler, STK ve basın mensupları ile birlikte onlar da çakma Napolyon, çakma Mao, çakma Gandi’yi bekliyorlar!
Sahi Kılıçdaroğlu’na sormak gerek, Ovacık’ta, Şişli’de ne olmuştu! Hangisini söyleyeyim ki!
Bu yürüyüşün ne CHP’ye, ne içerideki Enis Berberoğlu’na ne de Hürriyet gazetesine bir faydası var. Aksine bir sonucu var bu işin. Bu işi yapanlar, neyi elde etmek istiyorlarsa, ondan mahrum olacaklarının farkında da değiller. O adam, yolunu kaybetmişse, yolların günahı ne! Durmak yok, yola devam!
Gelecekleri varsa, görecekleri de var.
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.