Azmanlaşan İstanbul
Azmanlaşan, kontrolden çıkan şehrin tepesinde sallanan üç Demokles kılıcı:
Birincisi: Beklenen büyük Marmara depremi.
İkincisi: Çok aşırı nüfus birikiminden ileri gelecek sosyal, kültürel, siyasî, biyolojik büyük patlamalar.
Üçüncüsü: Üçüncü dünya savaşı.
Bu üç konuda tedbir alınmadığı kanaatindeyim.
***
İstanbul alarm veriyor. Karada boş yer kalmadığı için rantçılar denize kazıklar çakılarak toprak kazanmaya çalışıyor. Üsküdar Şemsi Paşa Camii civarına çakılan kazıklar bir şehircilik faciasıdır.
Anadolu ve Rumeli tarafında şehrin etrafında çepeçevre on binlerce dev bina yapılıyor. Nüfus bir sene sonra daha da artacak.
İnşaat ve betonlaşma sektöründe kriz baş gösterirse büyük çöküntü olur.
İnşaata devam felaket, inşaatın durması ayrı felaket olur.
En iyisi, imkanı olanların şehri terk etmesi.
***
Plan, program, bilgelik, yüksek kültür olmayınca sonuç işte böyle olur.
Dünyanın en güzel şehri rant eşkıyasının, celalîlerin kurbanı oldu.
***
CUMA MACERASI: Cuma namazını kılmak için önce Küçükayasofya camiine gittim. Otomobile park edecek (paralı parasız) yer bulamadığımız için, döndük Kadırga’daki Şehsuvar camiine vardık. Küçük bir cami, mihrap minber üst katta. Bendeniz alt kata girdim. Hava çık sıcak terliyim. İçeriye klima cihazı takmışlar, sonuna kadar açmışlar, sanki soğuk hava deposu… Bir iki dakika oturdum, hasta olmaktan korktuğum için Kumkapı Nişancı camiine gittim. Cami dolmuş, avlusu dolmuş, cami duvarına bitişik yaya kaldırımı dolmuş, cemaat caddenin öbür tarafına taşmış. Fıkha göre, karşıdakilerin namazı sahih olmaz. Oradan Şehzadebaşına gittik. Kalenderhane camiine vardık. Çok şükür namazı kaçırmadık.
***
Faydalı kitaplar okumak insanı sağlıklı kılar, zindeleştirir, mutluluk verir. Faydalı yazılar okuyanlar bunamaz. Zararlı kitaplar ve yazılar okuyanlar mânen çöker, gide gide insanlıktan çıkar. Pagan Dönme gazetelerini okuyanlar, tv’lerini seyredenler her gün biraz daha kötüleşir.
***
Tıbba çok hürmetim var. İlaç ve hastahane sanayiinin emrindeki tıp erbabına ise hürmet etmiyorum.
***
Bayramda yollarda katliam oldu, anormal sayıda ölü, yaralı… Denizlerde, göllerde ölen ölene… Cinayetlerde patlama var, tavuk gibi adam öldürülüyor. Mâlum, âhir zamanda bina, zina, kıtal çoğalacakmış.
***
Pazar günü belediye deniz kenarlarında piknik yapan vatandaşların mangallarını toplamış. Şimdiye kadar serbestti, izin veriliyordu da, şimdi niçin karşı çıkılıyor?
Bendeniz mangallara, dumanlara karşıyım ama keyfiliğe de karşıyım.
***
Feriköy antikacılar pazarından tarihî bir çömleğin replikasını (taklidini) aldım, Yunanistan’da yapılmış. Aslına tıpa tıp benzediğini belirten kurşun bir mührü var. Bizim müzelerimiz antik çağ çömlekleriyle dolu. Bunların yüz kadarının taklitleri yapılsa, sertifikalı ve mühürlü olarak turistlere satılsa iyi olmaz mı?
***
Akıllı liseli genç yaz tatilinde ne yapar?.. Dinlenmenin, gezip tozmanın yanında kültür faaliyetleri yapar, kendini geliştirir. Osmanlıca öğrenir, millî sanatlarımızdan birini öğrenir. Böylece tatili değerlendirmiş olur.
Akılsız gençler ne yapar? Âvârelik yapar, cahil kalır.
***
Vesayetçiler, 1930’lu karanlık Altın Yılların hasretini çekenler ne yapıyor? Harıl harıl yeni darbeler, yeni GEZİ’ler planlıyor. Ellerine fırsat geçerse yandık. Beyler uyumayın!
***
Bildiğim, aklımın erdiği konularda kısa raporlar, uyarınâmeler yazabilirim. Bunlar için ücret ve menfaat istemem. Talep olmadıkça bir şey yazıp göndermem, herif sana sorduk mu lafına muhatap olmak da istemem.
***
O zat Türkiye’nin en yalnız insanıdır.
***
Birtakım şarlatan, soytarı, sahtekâr, hokkabaz, uçan, aldatan, soyan din sömürücülerini bu sütunlarda tenkit ve teşhir etsem ne olur? Bendenizi öldür(t)meye kalkarlar. O eşkıya ile tek başıma savaşamam.