Siyasi ömrü hep “beklenti” içinde geçti. Kimi zaman “bakanlık” umdu, kimi zaman gönlünden “Grup Başkanvekilliği” geçti. TBMM Başkanlığı’nı da istedi ama olmadı!
Hiçbir zaman umduğuna nail olamadı.
 
Umduğunu bulamayınca “küsmemiş” gibi yaparken “sitem” etmeden de geçemedi.
“Siyasetin adaleti yok” vecizesi de O’na ait! Öyle ki onca kariyer ve birikimine rağmen kendisi “görmezden” gelinirken O’na göre “bacak kadar bebe” sayılacak isimler bakanlık koltuğuna oturtuluyordu! Hâl böyle olunca da, “Siyasetin adaleti yok” demek kaçınılmaz hale gelmiyor mu? “Siyasetteki adaletsizlikten” yakınan sadece AKP’li Burhan Kuzu hocamız değil tabii ki!
Başka AKP’liler de benzer şikâyetler içinde olmalı.
 
Mesela Hak-İş’in “anlı şanlı yöneticileri” dururken Çalışma Bakanlığı’na eski bir “Hak-İş uzmanının” getirilmesi kolay kolay hazmedilebilir mi?
Hak-İş ve Memur-Sen’in “eski başkanları” şimdi şikâyetlerini dile getirmiyorlarsa bu durumdan memnun oldukları anlamına gelmez!
Aynen AKP’li Burhan Kuzu hocamız gibi onların da “sitem yüklü” olduklarından eminiz.
 
Hak-İş ve Memur-Sen başkanları da AKP çatısı altında siyaset yapan ve en azından bugün Çalışma Bakanlığı koltuğuna oturtulan “Hak-İş uzmanı” kadar AKP’de emeği olan isimler.  
Bugünlerde her ne kadar şikâyetlerini “yüksek sesle” dile getirmiyorsalar da “yakında bu işin kokusu çıkar” diye düşünenler çok da haksız sayılmazlar!
 
Evet, önümüzdeki günlerde AKP’yi “yorgun metaller” sorunu kadar bu sorun yani “sitem yüklü mensuplar” sorunu da meşgul edecektir.
Umduğuna nail olmamış AKP’li Burhan Kuzu tipi partililerin önümüzdeki dönem iktidarın önündeki en önemli sorunu oluşturacağından eminiz.
Çünkü AKP içindeki “kırgın ve küskünlerin” sayısı her hükümet değişikliğinde biraz daha artıyor.