M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Umre

Umre

UMRE, farz değildir, nafile bir ibadettir.

İbadetlerin Allah katında geçerli ve makbul olması için ihlasla yapılması gerekir.

Farz ibadetlerin âşikâre yapılmasında bir sakınca yoktur; nafile ibadetlerin gizlenmesi gerekir.

Nafile bir ibadet olan teheccüd namazını kılan bir Müslüman, bunu anlatmaz, reklamını yapmaz. Böyle bir şey ihlasa aykırı olur.

Zekat açıkta verilebilir ama sadaklar gizli verilmelidir. Hadîste “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” buyrulmuştur.

Farz veya nafile ibadetler tevazu ve tezellül ile yapılmalıdır.

İbadetlerin içine gurur kibir benlik gösteriş karıştırılmamalıdır.

İsraf haramdır, ibadetlere israf karıştırılmamalıdır.

Lüks ihtişamlı israflı tantanalı gösterişli umreler İslam’ın ruhuna aykırıdır.

Umreye gitmeden önce ben umreye gidiyorum tamtamları çalmak İslam ahlakına uymaz.

Döndükten sonra ben umreden döndüm edebiyatı yapmak da ahlaka aykırıdır.

Umre tevazu ve tezellül ile yapılmalıdır.

Umre yaparken lüks israflı ihtişamlı otellerde kalmak sâlihfirasetli ve muttaqi Müslümana yakışmaz.

Umrede, açık büfeli konaklama mekanında tabağına haddinden fazla yemek koymak ve sonra bunların bir kısmını yemeyip nimetin çöpe atılmasına sebep olmak ahlaka uygun değildir.

Lüks, ihtişamlı, israflı otellerin üst katlarından Kâbe-i Muazzama’ya yukarıdan bakmak âdâba uygun olmasa gerektir.

Namaz kılmayan, oruç tutmayan, Şeriata uymayan birtakım sosyolojik Müslüman mankenlerin, sporcuların, iş adamlarının, politikacıların umre seyahatleri hem ağlanacak, hem gülünecek bir şeydir.

On bir ay günah işlerim, sonra bir umreye gider, hepsinden arınır tertemiz olurum düşüncesi dini bilen, akıllı, sağduyulu, firasetli Müslümana yakışmaz.

Diyanet’in, ticarî bir seyahat ve turizm acentesi gibi umre seyahatleri tertiplemesi ve bundan para kazanması caiz değildir.

Diyanetin temel vazifelerinden birincisi tashih-i itikad için çalışmak, ikincisi beş vakit farz namazların kılınması için gayret göstermektir.

Diyanet halka ilmihalini sahih (doğru) olarak öğretmekle yükümlüdür.

Umreyi turistik bir seyahat, bir statü olarak görenler İslam’ı iyi bilmeyen, iyi anlamamış cahil kimselerdir.

Umre mânevî bir hüzün içinde yapılmalıdır. İnsan kendi haline üzülmeli, İslam dünyasının Müslümanların insanlığın haline üzülmelidir. Umre ibadetine bir miktar gözyaşı ilave edilmelidir.

DİKKAT: Usulüne uygun şekilde ihlasla umre ibadeti yapmalıyız. Turistik umre seyahati yapmamalıyız.

KÜLTÜRLÜ ve AHLAKLI MÜSLÜMAN

Her lise ve üniversite mezunu kültürlü Müslüman birtakım dinî konularda tutarlı, muhtevalı, ipe sapa gelir kompozisyonlar yazabilmelidir.

Bu kompozisyonlar, 10 üzerinden en az 7 not alabilmelidir.

Din alimi olmak başka, kültürlü Müslüman olmak başkadır.

Kompozisyon konuları:

1. İslam nedir?

2. Kur’an nedir?

3. Sünnet nedir?

4. Şeriat nedir?

5. Ümmet nedir?

6. Hilafet nedir?

7. İslam ahlak sistemi nedir?

8. Sekülarizmİslama aykırıdır.

9. Laiklik ile İslam bağdaşır mı?

10. İslam Barışı (Paxislamica) ne demektir?

11. İslamî eğitimin ana hatları nelerdir?

12. Ehl-i Sünnet ve Cemaat Fırka-ı Nâciye ne demektir?

Kompozisyon yerine laf salatası yapanlar kocaman bir sıfır alır.

Lise ve üniversite mezunu bir Müslüman, gramer ve noktalama hatası yapamaz.

O din alimi değildir ama yeterli İslam kültürüne sahiptir.

Yeterli din kültürüne sahip olmayan bir kimse münevver Müslüman olamaz.

Müslüman kesim, liselerde ve üniversitelerde okuyan çocuklarını kültürlü Müslüman olarak yetiştirmelidir.

Kültürsüz, ilimsiz, irfansız, mantıksız, ahlaksız Müslüman bir işe yaramaz.

Sahip çıktıkları gençlere Ehl-i Sünnet itikadını, ilmihalini, ahlakını öğretmeyen cemaatler, tarikatlar, gruplar vazifelerini yapmış olmazlar.

Gençleri cemaat veya tarikat holiganı, militanı, fanatiği olarak yetiştirenler onlara ve Ümmet’e hıyanet etmiş olur.

Bütün gençlerimize Ümmet birliği ve râşid bir İmam’a biat ve itaat şuuru aşılanmalıdır.

Her genç emsaline ve akranına namazda imamlık yapacak derecede akaid, fıkıh, kıraat bilmelidir.

Ruhbanları erbab haline getirmek büyük bir sapıklıktır.

Müslümanları ötekileştirmek büyük bir yanlıştır.

İttihad rahmettir, tefrika azabtır.

Bir cemaatin, tarikatin, şeyhin, hocanın, üstadın derece-i kemali, bağlılarından anlaşılır.

İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Ümmete; ilmin irfanın hikmetin ışığında halisenlillah hizmet edenlerin ellerinden öperiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi