Gerçekleri, doğruları halktan gizlemek suçtur. Ne suçu? İnsanlık suçu.

İnsanların temel haklarından biri, doğruyu, doğruları öğrenmek ve bilmektir.

Türkiye halkı ülkesinin devletinin yakın tarihini doğru olarak bilmek ve öğrenmek istiyor.

Vesayetçi egemen azınlıklar bunu engelliyor, bu konuda konvansiyonel yalanların eğitimini yapıyor.

Halka gerçekleri söylemiyorlar.

Halkı aldatıyorlar.

Halka, resmî ideolojinin safsatalarını, yalanlarını, çarpıtmalarını doğruymuş gibi öğretiyorlar.

Gerçekler, doğrular nasıl öğretilir?

İlmin, irfanın, bilgeliğin, millî kimliğin, millî kültürün, ilmî zihniyetin, evrensel değerlerin ışığında öğretilir.

Vesayetçi egemen azınlıklıklar halkın bir kısmını; sorgulayamaz, anlayamaz, idrak ve iz’an edemez hale getirmiştir.

Müslüman çoğunluğa, İslama aykırı ve zıt sapık bir ideolojiyi zalimane metotlarla din gibi benimsetme çabaları büyük bir zulümdür.

Yeni nesillerin beyinlerini yıkamak çok büyük bir zulümdür.

Yığınları düşünemez hale getirmek, düşünce hürriyetini yok eder.

Gerçekler üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle öğrenilemez. Bunun için on binlerce kelime ve terimi bilmek, Türk edebiyatına vakıf olmak gerekir.

Türkiye Müslümanlarını, 1928’den önceki Türkçe kitapları, belgeleri, gerçekleri okuyamaz hale getirerek cahilleştirmek büyük bir düşmanlık ve hainliktir.

Japonya 1928’de, çok zor millî yazısını yasaklayıp, kolay Latin alfabesini kabul etmiş olsaydı ilerleyemez, kalkınamazdı.

Dıştan Türk görünen Gizli Yahudilere soruyorum: Bir millet, bir toplum Latin alfabesiyle çağdaş uygarlık ufuklarına füze gibi fırlayıp kalkınacaksa, İsrail niçin İbranî yazısını bırakıp yasaklayıp Latin yazısını kabul etmedi?

Lütfen demagojiyi, şarlatanlığı, hokkabazlığı, yaygarayı bırakın, Japon ve İbranî yazısıyla ilgili soruma cevap verin.

1923’te kurulan cumhuriyetin bir İslam cumhuriyeti olduğunu niçin inkar ediyorsunuz?

Onun anayasasının ikinci maddesinde devletin dini İslamdır yazmıyor muydu?

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir deyip duruyorsunuz. Egemenlik milletin olsaydı, Ayasofya müze yapılabilir miydi?

Sizin büyük yalanlarınızdan biri şapkanın uygarlaştırdığıdır.

Zorla şapka giydirildi, muhalefet ve protesto edenler asıldı da, Türkiye Japonya gibi kalkındı mı?

Şapkayı artık Batılılar bile, nâdiristisnâlar dışında terk ettiler.

Sizin tarihiniz yalan tarihtir.

Gerçekleriniz sahte gerçeklerdir.

İdeolojiniz sapık ve çarpık bir ideolojidir.

Siz egemen azınlıklar halk çoğunluğunu aldattınız, aldatıyorsunuz.

Eşitlik diye yırtınıyorsunuz ama siz kendinizi çoğunluktan daha fazla eşit görüyor ve tutuyorsunuz.

On yıllar boyunca yalanlarınız kabul etmeyen Müslümanlara büyük eziyetler ettiniz, baskılar yaptınız astınız kestiniz.

Müslüman çoğunluk mensuplarından, seslerini çıkartan nicelerini İstiklal mahkemelerinde, ağır ceza mahkemelerinde süründürdünüz, kimisini idam ettiniz, kimisini zindanlarda sürgünlerde çürüttünüz.

Siz çoğunluğu oluşturan Müslüman halkın millî iradesini ayaklar altına aldınız.

Siz halkın temel hak ve hürriyetlerini askıya aldınız.

Siz din vicdan inandığı gibi yaşamak ibadet zikrullah din eğitimi hürriyetlerini kaldırdınız.

Siz çoğunluğa ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi, parya zenci muamelesi yaptınız.

Bütün bunları yaparken hürriyet şarkıları okudunuz ve okuttunuz.

Tarih sizi lânetle anacaktır.

***

Müslümanlara:

Gerçekleri öğrenmek hem bir haktır, hem de bir vazife.

Gerçekleri öğreniniz.

Yalanlara kanmayınız.

Cahil kalmayınız.