PYD ve YPG konusunda Amerika ile görüşmeler sürüyor.

Görüşmelerin seyri gösteriyor ki, Amerika artık “dostumuz ve müttefikimiz” değil! Çünkü onlar kendilerine “yeni dost ve müttefik” bulmuşlar. “DEAŞ ile savaşıyorlar” mazeretinin ardına sığınarak terör örgütü PKK’nın yurt dışındaki uzantıları PYD ve YPG’yi sahipleniyorlar.

Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen PKK ile bağlantılı oldukları herkesçe bilinen PYD ve YPG’ye toz kondurmuyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dile getirdiği gibi Türkiye’ye para ile sattıkları silah ve mühimmatı PYD ve YPG’ye yani PKK’ya bedava veriyorlar.

Allah-u âlem onlara “bedava” verdikleri silah ve mühimmatın parasını Türkiye’ye sattıkları silahlardan çıkarıyorlardır.

Hâl böyle olunca da dillerden düşürülmeyen “dostumuz ve müttefikimiz” sözünün bir değeri kalmıyor.

Türkiye’ye düşman terör örgütleri bağırlara basılıyorsa!

Türkiye’nin hasmı durumundaki yapılanmalara silah ve mühimmat yardımı tam gaz devam ediyorsa!

Ve bütün uyarılara rağmen duymazdan geliniyorsa! “Dostumuz ve müttefikimiz” demenin bir manası olur mu?

Belli ki Amerika artık “dostumuz ve müttefikimiz” değil.

Peki, düşmanımız mı?

Şu an için değil gibi görünüyorsa da o aşamaya gelinmesine de az kaldığını söylenebilir. Zira gidişat o istikameti gösteriyor. Amerika’nın Türkiye’nin “düşman olarak” kabul ettiği yapılanmalara silah ve mühimmat yardımı “hafif silahlarla” sınırlı kalmıyor.

Bugün “tanksavarların” verildiği bu yapılanmalara yarın “tankların” verilmeyeceğini kim garanti edebilir?

Yapılan tüm uyarılara rağmen Amerika’nın bu tür yapılanmalar ile ilişkilerini sürdürmesi karşısında Türkiye’ye yapacak “tek şey” kalıyor.

Ülkemiz yöneticilerinin takkelerini önlerine koyup, “dost ve müttefik” belirlemesini yeni baştan yapmalarından başka çare kalmadığı görülüyor.

Anlaşılıyor ki Amerika’nın Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme ve bir sürü devletçik kurma niyetinde en ufak bir değişiklik yok. Türkiye’nin istekleri iç dikkate alınmazken PYD ve YPG’nin adı geçince “akan suların durması” bu yüzden olsa gerek.

Amerika’nın çıkarları bölgede yeni devlet kurulmasını gerektiriyor ve onlar da bu çıkarlara göre “dost ve müttefiklerini” yeniden belirliyorlar.