BATI dünyası referandumda istediği sonucu alamayan Erdoğan’ın AKP’yi “silkelediğini” düşünüyor ve bunu açıkça dile getirmekte bir sakınca görmüyor.

Doğrudur, Erdoğan son dönemlerde getirdiği ağır eleştiriler ile AKP’yi ciddi biçimde silkeliyor.

Şimdi cevabı bulunması gereken soru; bu “silkelemelerin” AKP’yi kendine mi “getireceği” yoksa kendinden mi “geçireceği” sorusudur.

Bize göre de AKP bıçak sırtında bir dönemden geçiyor.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı uzun süredir partisi hakkında kimselerin söylemediği sözleri rahatlıkla sarf ediyor.

Ve “yorulanların” kenara çekilmesini istiyor.

Ama “yurt içinde” olmasa da “yurt dışında” aynen kendisinin de “yorulup yorulmadığının” tartışıldığına tanık oluyoruz.

Bugün “yurt içinde” bu soruyu sorma cesaretini kendilerinde bulamayan AKP’liler “yurt dışında” isimlerini vermeden yaptıkları açıklamalarda soruyu gündeme getirerek AKP’nin geleceğini tartışıyorlar.

Evet, AKP bıçak sırtında bir dönemden geçiyor.

Genel Başkan partisini tabir caizse “yerden yere vurarak” yani acayip bir biçimde “silkeleyerek” kendisine getirmeye gayret gösteriyor.

Bu “silkelemenin” nasıl bir sonuç vereceğini şimdiden kestirmek mümkün değil. AKP’yi kendine de getirebilir.

Kendinden de geçirebilir.

Zannımızca “kendinden geçirme” riskinin daha yüksek olduğunu düşünenler haksız sayılmazlar.

Çünkü on beş yılı bulan iktidarları boyunca bir hayli yıprandılar ve bir hayli insan AKP’de “aradığını bulamaz” hale gelmiş bulunuyor.

Dün Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın hemen yanı başında olan isimlerin bugün kendisini “eleştirir” duruma gelmeleri de bunun en büyük göstergesi.

Elbette uzun süreli iktidar dönemlerinde bir takım isimlerin yıpranması ve saf dışı kalmaları doğaldır.

Ama bunun ağır eleştiriler getirilerek açıktan yapılıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir.

“Yorgun metaller, benciller, çıkarcılar” gibi ağır ithamlara muhatap olanların çoğunluğu oluşturmaları biz de bu silkelemenin “kendine getirmeye” değil “kendinden geçirmeye” yarayacağı hissini oluşturuyor.

Kabul etmek gerekir Batı dünyasının yaptığı bu “silkeleme” değerlendirmesi yabana atılacak bir değerlendirme değil.

Üzerinde durulması ve kafa yorulması gereken bir değerlendirme!

Bir şey durduk yerde silkelenir mi? Bir kez “silkeleme” başladı ise vardır mutlaka ciddi bir sebebi! Değil mi?